3

20 4 0
                                    

Alt tarafı çizgi roman denemeleri okuyacaktım. Ne kadar zor olabilirdi değil mi? Evet başta ben de böyle düşünmüştüm. Sonuçta her gün severek okurdum ama bunlar çizgi romana hakaretti. Şimdi gerçekten Calum'un işinin ne kadar zor OLDUĞUNU anlıyordum. Sonuncuyu da kör olmadan bitirmiştim. Ayağa Kalktım ve dosyaları kucaklayıp kaldırdım. Gidip Calum'un masasına koydum.
Calum bana baktı ve
"Bitti mi?" Dedi.
Kafamı salladım.
"O zaman anlat bakalım eksiklikleri ne?"
Derin bir nefes aldım. Uzun bir konuşma olacaktı.
"Nereden başlayayım ki orijinallik Sıfır.
Hepsi DC ve Marvel çakması Şeyler. Sanki tüm çizgi romanlarda süper kahraman olmak zorunda. Hoş bunları yazanların öyle çizgi romanlardan haberleri olmadıkları kesin." Dedim Gözlerimi devirerek.
Hafif kıkırdadı ama sonra toparlanıp
"Lütfen teker teker dosyalar üzerinden anlat." Dedi.
Kafamı salladım.
Bir tanesini elime Alıp anlatmaya başladım.
"Bu o kadar kötü değildi aslında ama olay işlenişi kötüydü ve Karakterler çok tek yönlüydü. Sanki bak sen kötü olansın sende iyi hadi takılın Demiş gibi." Dedim ve başka bir tanesini aldım.
"Başka bir süper kahraman hikayesi. Resmen Batman'i kopyalamış. Kopyalamış ama kötü kopyalamış. Okumayı bırak kapağını açmaya değmez." Dedim. Başka birini aldım.
"Bunu yazan herhalde çizgi roman değil Manga okumuş hep. Hadi onu bırak çok fazla erotik sahne var. Ne bu böyle içinde tutamadıklarını mı yansıtmış? Böyle mi tatmin olmuş? Yani bu resmen porno. Okurken kusmak geldi içimden." Deyip dosyayı iğrenerek elimden attım.
Calum bu sefer sesli güldü. Beni dikkatli bir şekilde dinliyordu.
Başka birine geçtim.
"Bu varya bu. Bu acayip bir şey. Yazanla tanışmayı çok isterim." Dedim.
Calum Şaşkın bir şekilde
"Beğendin yani." Dedi.
Kafamı olumsuz şekilde salladım.
"O zaman neden tanışmak istiyorsun?" Dedi.
"Tabiki de yüzüne tükürmek için. Bu çocuk nasıl alındı buraya. Baş karakterin süper gücü soğuk esprileri. Karakter her espri yaptığında esprinin kötülüğünden ya ölüyorlar ya bayılıyorlar. Şakanın derecesini göre. Hele şakalar. Onlar ne öyle. Lisedeki 55 yaşındaki matematikçim bile daha iyi espri yapar. Göz felci geçiriyordum az Kalsın." Dedim.
"Evet bende şimdi hatırladım. Bu baya bir kötüydü." Dedi.
"Evet şimdi ne yapacağım?" Diye sordum heyecanla. Saatine baktı.
"Çalışma süresinin dolmasına az bir zaman kaldı. Yeni bir iş vermem Saçma olur. Seninle biraz konuşalım mı?" Dedi.
"Olur tabi."
Kafasıyla karşısındaki sandalyeyi işaret etti. Gidip oturdum.
Ellerini masaya koyup ciddi bir ifade takındı.
"Dün olanlar hakkında kafanda bir Şeyler kurma. Beni yenmişliğin filan yok. Muhtemelen bu olayı kafanın içinde büyütüp kendinle övündün ve buraya müthiş bir özgüvenle geldin.
Üzgünüm ama bura-"
"Hey hey dur bir dakika sanki beni tanıyormuş gibi ne düşündüğümü söyleyip beni yargılayamazsın." Dedim.
Fazla ileri gidiyordu. Sırıttı.
"Inan bana seni tanıyorum. Sen ailesi Tarafından şımartılıp Çevresi Tarafından dışlanmış ilgi görmeyen ve ilgiye aç birisin. Muhtemelen bu ilgiyi de tek yeteneğin çizimle sağlamaya çalışıyorsun. Yani baksana bu okulda bir senedir okuyorsun ama adını bilen kişi sayısı üçü geçmez sonra bir gün Calum Hood ile tartışıyorsun ve herkes seni Konuşuyor. Anlayamadığın yer ise burası, böyle davrandıkça sadece bu olucaksın. Calum Hood ile tartışan kız, çizgi roman kulübündeki tek kız vs. Insanlar Tarafından kendi adınla hatırlanmayacaksın." Dedi.
Bu... Bu fazla kabaydı. Ne sanıyordu kendini? Ahhh...
Bir anda kahkaha atmaya başladım.
Şaşırarak bana baktı.
"Söylediklerinin bir kelimesi bile doğru değil. Öncelikle ailem beni şımartmadı. Hayır onların umrunda bile Değilim. Çevrem Tarafından da dışlanmadım. Ben Çevreyi dışladım. Ben insanlarla arama mesafe koydum. Ilgi çekmekse en nefret ettiğim ve kaçındığım şey. Insanların beni nasıl tanıdıkları zerre kadar umrumda değil. Ben beni biliyorum. O yeter." Dedim.
Ona baktım. Ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu.
"Beim sıram?" Dedim. Sorgularcasına kaşını kaldırdı.
"Baba'nın büyük bir oyun şirketi OLDUĞUNU ve anneni doğum sırasında kaybettiğini biliyorum. Muhtemelen baban bir işkolikti. Bulunduğun psikolojik durumda düşünülürse sen de kendini toplumdan dışladın. Babanın işi nedeniyle de bilgisayar oyunlarına sardın. Bütün çocuklar gibi sevmiş olmalısın. Bir yerden sonra hepsinde en iyisi oldun ve bu seni sıkmaya başladı. Tıpkı çizgi romanındaki karakter gibi. Tek fark ise senin karşına öyle bir oyun çıkmadı, çizgi romanlar çıktı. Bilgisayar oyunlarından daha çok sevdin ve bu sevgi seni buraya getirdi. Doğru mu?"
Bana uzunca baktı. Yavaşça kafasını sallayıp "Nasıl bilebilirsin?" Diye sordu.
"Çoğu insan asosyal ve yalnız insanların diğer insanlar hakkında bir şey bilmediklerini ve insanları tanıyıp analiz etmekte kötü olduklarını düşünür. Oysa ki bu yanlış bir tespit. Popüler ve Çevresi olan insanlar birini tanırken o insanı hayatına aldığından ister istemez duygularıyla hareket eder. Eğer o insana karşı yakınlık hissettiyse onun yaptıklarını bir şekilde maruz görür. Nedenleri vardı, bu Yüzden yaptı filan der kendi içinde ama birinden kötü elektrik aldıysa o zamanda o insanı hep kötü görür. Onun nedenleri çünküleri umrunda bile olmaz.
Ama benim gibi insanlAr, insanları hayatlarına almadan gözlemleyerek tanır. O insan için Kafasında iyi ya da kötü hiçbir yargı olmadan tarafsızca. Böylece insanları tAnıyıp analiz etmek de çok kolay olur. Aslında sen de bu gruba dahil olabilirdin.
Ama önyargın Gözlerine bir perde indirmiş."
Cevap vermesi için bekledim ama hiçbir şey söylemedi.
Sırıttım.
"Yani Calum Hood, ben kazandım. Yine

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Do you think i complimented you? HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin