1

44 6 0
                                    

Üniversitedeki 2. Senemdi ve yeni dönem başlayalı 2 hafta olmuştu.
Aynanın karşısında Durmuş kendime bakıyordum. Bugün diğer günlere göre daha güzel giyinmiştim, makyaj bile yapmıştım.
Nedeni ne mi peki?
Bugün kulüp seçmelerine katılacaktım.
Çizgi roman Kulübü'ne gerçekten katılmam gerekiyordu. Ileriki hayatımda yapmak istediğim iş buydu ve bu kulüp bunun için iyi bir başlangıçtı.
Çizgi roman kulübü diğer kulüpler gibi değildi. Diğer Kulüpleri siz seçerken bu kulüp sizi seçiyordu. Bir nevi seçme düzenliyordu. Okulun en büyük kulübüydü. Kendine özel bir bölümü vardı. Asıl önemli olan nokta ise kulübün çıkardığı çizgi romanlardı. Diğer Üniversitedeki çizgi roman kulüplerinin çizgi Romanlarının okuyucuları sadece okulla sınırlı kalırken bizimkilerinki ülke genelinde bir kitleye sahipti. Bu çok büyük bir başarıydı ve bunun en büyük sebebiyse
Kulübün başkanı ve aynı zamanda kulübün beyni Calum Hood'tu.

Calum Hood oldukça popüler ve beğenilen biriydi. Ayrıca çok da zenginmiş. Babasının büyük bir oyun şirketi varmış.Yaptığı işe de çok Önem verir ve bu konuda çok ciddidir.
Kendisi ne kadar yakışıklı ve kızlar Tarafından bayaaa beğenilen biri olsada pek bir çapkınlığı yoktur. Duyduğuma göre şuana kadar ciddi bir ilişkisi de olmamış. 
Bunların hepsinin nedeni ise dediğim gibi çizgi roman kulübü. Bu kulübe nerdeyse her Şeyini veriyor. Dönemin başlangıcının üzerinden 2 hafta geçmesine rağmen hala tek kişi bile almamışlar. Üyeleri seçerken çok titizler. Bir tane bile gereksiz kişiye yer yok.
Bu Yüzden kulübün seçmelerine ilk defa bu sene katılacağım. Geçen sene bunları öğrendikten sonra kendime güvensizliğimden 1 yıl beklemeye karar vermiştim. Tabi bu 1 senede hem çizimimi hem kendimi çok geliştirmiştim. Ne olursa olsun bugün seçilmeliydim.
Tabiii küçük küçücük bir sorun daha vardı. O da Kulüpte hiç kız üye olmamasıydı. Bu beni gerçekten geriyordu.

Aynada kendime son defa baktım. Beyaz bir tenim ve hafif Tombul bir Yüzüm vardı. Kalın denilebilecek dudaklarım, büyük kahverengi gözlerim ve uzun kirpiklerimle adeta anime karakterlerine benziyordum.
Kısaydımda. Yani ben şu Şirin kızlardandım.

"Minera! Hadi geç kalıyoruz." Diye bağırdı Ellie.
Çantamı Alıp Koşarak Kapıya gittim. Topuklu botlarımı ayağıma geçirip, merdivenleri ikili ikili atlayarak geçtim.
Ellie beni apartmanın önünde bekliyordu.
Beraber yürümeye başladık. Ellie ile ev arkadaşıydık ve açıkçası anlaşabildiğim sayılı insanlardandı. Ne kadar birbirimize benzemesek ve sık sık tartışsak da hiç küs kalamazdık.
Kampüse vardığımızda o kendi fakültesine gitti. Bende güzel sanatlara.
Resim okuyordum.

Derslerimiz bitmişti ve kafetaryada laflıyorduk.
"Gerçekten seçmelere katılacak mısın?" Dedi Barry.
"Evet. Umarım batırmam." Diye cevapladım.
Moral vermek ister gibi omzumu sıvazladı.
"Hadi kalkalım o zaman." Dedi Ellie.
Masadan kalktık. Barry Ellie'yi öptü ve bana gülümsedi. Ellie ile sevgiliydiler.
Ellie ile birlikte çizgi roman Kulübü'nün katına gittik. Yaklaştıkça daha heyecanlanıyordum. Odaya girmeden önce kapının önünde durduk.
"Sen kapının önünde bekle." Dedim.
Kafasını salladı ve bana gülümseyip
"Merak etme seçiliceksin. Eğer seni seçmezşlerse arabalarının lastiklerini patlatırım." Dedi.
Güldüm ve kapıyı açıp içeri girdim.

Elimdeki dosyayı sıkıp seçmelerin yapıldığı odaya gittim. Tam kapıyı açıp içeri girecektim ki kapı açıldı ve içerden yüzü asık ve sinirli bir çocuk çıktı. Başka bir seçilmeyen daha.
Açık Kapıdan içeri girdim. Içeride 3 kişi vardı. 3'üde kulüptendi. Karşılarına geçtim ve
"Ben seçmeler için geldim." Dedim.
Üçüde beni baştan aşağı süzdü. Aralarında küçük bir bakışma oldu ve kıkırdadılAr.
Tanrımm! Nereden atlıyoruz.
"Buranın çizgi roman kulübü OLDUĞUNU biliyorsun değil mi?" Diye sordu Ashton.
"Evet farkındayım." Dedim ciddi bir şekilde.
"Peki bu kulübün Üyelerinin tamamının erkek olduğunu?" Dedi bu sefer Micheal.
"Evet onu da biliyorum. Ama yönetmelikte cinsiyet Şartı yok. Yani ben de bu kulübe katılabilirim." Dedim ciddiyetimi bozmadan.
"Ona biz karar vereceğiz. Otur lütfen." Dedi Cameron.
Ilk önce içinde çizimlerim ve çalışmalarım olan dosyayı masaya bırakıp karşılarındaki sandalyeye oturdum.
Dosyamı aldılar ve aralarında konuşarak incelediler.
Micheal kafasını kaldırıp banA baktı ve
"Gerçekten çizimlerin çok başarılı."
Hafifçe gülümsedim.
"Ama tek önemli şey çizim değil. Bize çizgi romanlar hakkında bildiklerini anlat bakalım." Dedi Cameron.
Kendimden emin bir şekilde "Tabii. Nereden başlamamı istersin?" Dedim.
Bu konuya oldukça hakimdim.
Cameron bu tavrıma biraz şaşırıp bana küçümserce baktı.
"Ilk çizgi romanlar?" Dedi
"Ilk çizgi romanlar yazı ağırlıklıydı. Çizimler sadece yazımları desteklemek için kullanılıyordu. Bu durum onu karikatüre yaklaştırıyordu. Zaten comics terimi de bu sayede ortaya çıktı." Dedim ve gülümsedim.
"Peki yazarlar?" Diye sordu Cameron tekrar.
"William Hogarth ilk öncüleri üretti.
Olayları gülünç ve abartılı çiziyordu. Özellikle toplumun yozlaşmış taraflarını çizerek ilgi topladı.
Hogarth'ın çalışmalarını Thomas Rowlandson geliştirdi, James Gillray ise Avrupa'ya tanıttı." Diye cevapladım.

Do you think i complimented you? HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin