In Ha titreyen telefonunun sesi ile kafasını gömdüğü yorganının içinden kaldırdı.Komidinin üzerindeki telefona uzanırken bir yandan da penceresine doğru bir bakış atmıştı.Hava hala karanlıktı.
Telefon ekranında yazan bilinmeyen numarayla gözleri buluşunca kaşları ekrandan yansıyan ışık ve içine bürüyen merak ile çatılmıştı.
"Merhaba?"
In Ha uykudan yeni uyandığını belirten boğuk sesiyle konuştu.
"Ben özür dilerim.Aslında uyandırmak istememiştim ama bir yandan da aramam gerektiğini düşündüm."
Karşı taraftan gelen erkek sesi tanıdıktı.İki gece öncesinde de bir bilinmeyen numaraya In Ha'yı aramıştı.Aynı çocuktu.
"Kiminle görüşüyorum?"
Ses yok.
In Ha telefonu kulağından çekip kapandı mı diye baktı ama ekranda hala ne kadar zaman konuştuklarını gösteren sayılar ilerliyordu.
Gözleri ekrandaki saate ilişti.Telefonu tekrardan kulağına götürdü.
"Beni uykumdan uyandırdın.Gecenin 4'ün de ve konuşmuyorsun.Teşekkür ederim."
Sitem esercesine konuştu In Ha.Gerçektenten siniri bozulmuştu.Uykusuna düşkün biriydi.
"Ben tekrardan özür dilerim."
In Ha uyandığında tekrardan uyuması zor oluyordu.Bu yüzden telefonda arayan çocukla vakit öldürmeyi tercih etti.
"Olan oldu bir kere.Önemli değil."
Birkaç nefes sesinden sonra çocuk konuştu.
"İlaçlarını içiyorsun değil mi?"
"Hangi ilaçları?"
Çocuk derin bir nefes aldı.
"Park In Ha.Bu dondurucu soğukta ince bir hırka ile dışarı çıkmak zekice değil.Grip olduğunu biliyorum.Bu yüzden ilaç içtiğini düşündüm."
"Ha evet,üzgünüm.İlaç kullanıyorum."
Kız çocuğa dalgınlıkla cevap verdikten sonra yatakta uzanırken kapattığı gözlerini sonuna kadar açtı.
"İnce hırkayla dışarı çıkıp,hasta olduğumı nereden biliyorsun?"
"Aish,boş boğazlık ettim."
"Bu sorumun cevabı değil."
"Saçlarının lavanta gibi koktuğunu biliyorum.Sence hırkayla dışarı çıkıp hasta olduğunu bilmemem tuhaf olmazmıydı?"
Kız itiraz etmek için ağzını açmıştı fakat telefon çocuğun söylediği son cümleden sonra kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flower,kai
Teen Fiction"Saçlarının lavantalar kadar güzel koktuğunu bilmem için yanında olmama gerek yok."