Bölüm 3

3.7K 148 68
                                    

Caroline: Bunu yapamazsın!

Klaus: Yapabilirim ve yapacağım... Seni senin inadından kurtarabilecek tek kişi benim.

Caroline: Seninle asla gelmem!

Klaus: Elbette gelmezsin bu yüzden bugün işleri benim yöntemimle halledeceğiz.

Caroline: Klaus, sakın!

Klaus yüzünde sinsi ve kendinden emin gülümsemesiyle Carolineye daha da yaklaştı ardından ellerini avuçlarının arasına alıp gözlerini Caroline'nin gözlerine odakladı...

Klaus: Benimle geliyorsun!

Klaus Carolinenin kendi isteğiyle gelmeyeceğini biliyordu. Ona karşı ne kadar zayıf davranırsa Caroline de o kadar baskın çıkmaya çalışıyordu ve bu işleri sürekli zorlaştırıyordu. Onu bekleyeceğini söylediğinde Caroline'nin Tyler ile mutlu olacağını düşünüyordu ancak bu sözü o zaman ki şartlar dahilinde geçerliydi. Caroline mutsuzdu ve Klaus artık beklemek istemiyordu, Caroline'nin ona aşık olduğunu bile bile inadı ve gururu yüzünden Tyler ile kalmasına izin veremezdi. Onu etki altına almak ilk bakışta aşırı bir tepki gibi görünse de bu Klaus için oldukça doğaldı hatta romantik bile sayılabilirdi.

Caroline: Bunu yapamazsın Klaus...

Klaus: Bence yeterince orman havası aldık şimdi yola çıkma vakti.

Caroline'nin fikirlerinde bir değişiklik yoktu hala gitmemekte kararlıydı fakat ayakları Klaus'un peşinden sürükleniyordu.

Caroline: Sana karşı bir şeyler hissetmem senin her istediğini yapacağım anlamına gelmiyor buna bir son ver Klaus!

Klaus: Üzgünüm aşkım.

Caroline: Ne yani beni kaçırıp Tyler dan ayırınca herşeyi kabullenip seninle kalacağımı mı düşünüyorsun! Ben senin kölelerinden biri değilim bırak beni!

Klaus: Caroline yavaş olur musun tavşancıkları korkutuyorsun!

Caroline: Hiç komik değil! Sıradaki planın ne? Stefan gibi beni de deşici mi yapacaksın!

Klaus: Bence artık susmalısın.

Caroline: Susmuyorum! Ne yapacaksın? Beni ısıracak mısın yoksa kalbimi mi sökeceksin?

Caroline Klaus'un sabrını iyiden iyiye zorluyordu. Klaus arkasını dönüp Carolineye yaklaştı ve elini kalbine doğru götürüp usulca dokundu...

Klaus: O zaten bana ait.

Caroline: Kes şunu!

Klaus: Sanırım daha hızlı ilerlememiz için seni kucağıma almam gerekecek...

Caroline: Hayır hayır... tamam yürüyorum!

Klaus ve Caroline çok geçmeden ormandan çıkıp sakin bir sokağa girdi ileride son model spor araba ve Caroline'nin vampir olduğunu düşündüğü genç bir adam duruyordu. Klaus adama tek bir mimiğiyle ne demek istediğini anlatmış olacaktı ki adam koşup anahtarı Klaus'a uzattı ve oradan uzaklaştı. Klaus Carolineye dönüp gülümsedi ve aracın kapısını açarak binmesini bekledi...

Caroline: Bu zorbalığından sonra bir de centilmenlik mi taslıyorsun?

Klaus: Ben sana karşı her zaman böyleydim Caroline.

Caroline: Evet beni ısırman ve kaçırman dışında.

Klaus: İnsanlar hata yapabilir Caroline mesele pişman olabilmekte. Ancak seni götürdüğüm için pişman olacağımı hiç sanmıyorum. Bu pişmanlık cümlenin başında dile getirdiğin tatsız hadise içindi.

DARKNESS (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin