Scorpius
---------------
Duvara yaslanmış bir biçimde ellerim ceplerimde uyumsuz bir melodiyi mırıldanıyordum. Rose ve Halburt ile olan cezam için Filch'in gelmesini beklerken zihnimde hiç açılmaması gereken konuları açıyor ve kendimle tartışıyordum. Bu konular genellikle sinir bozucu bir kızıl kafayla ilgili olsa da şuan odaklandığım şey o değildi.Annabell'in neden ağladığını bir türlü öğrenememiştim, üstelik bir daha ağlama krizine girmesinden korktuğum için ısrar da edememiştim ve bu oldukça can sıkıcıydı. Bu olayın tek iyi yanı ise Albus ile barışmalarına vesile olmasıydı sanırım.
Yaklaşan ayak seslerini duyduğumda başımı kaldırdım ancak gelen kişi beklediğim biri değildi.
"Scorry" dedi Jenna boynuma atılarak.
Bana bu şekilde seslenmesine yüzümü buruşturdum.
"Bana böyle seslenmemen gerektiğini konuşmuştuk" dedim onu kendimden ayırırken.
Küçük bir çocuk gibi dudağını büzdü. Keşke böyle davranmasa diye geçirdim içimden.
"Ama sana böyle demeyi seviyorum" dedi çocuksu bir tavırla.
"Ama ben sevmiyorum ve neden burada olduğunu sorabilir miyim?" diye sordum naziçe
"Bana hâlâ neden Halburt ile kavga ettiğini söylemedin ve o kızla cezaya kalma fikrinden hoşlanmıyorum" dedi huysuzca.
"Halburt hakkında konuşmak istemediğimi söyledim" dedim sabırsızca "Ve kiminle cezaya kalacağımı ben belirlemiyorum değil mi?"
Bana kararsızca baktı, bir şeyler sezinlemiş gibi bir hali vardı.
Hemen sonra gülümsedi ve dudaklarıma uzandı.
Jenna beni öpmeye başladığında birinin geldiğini zar zor seçebilmiştim. Daha sonra ise öpüşmemiz bir öksürük sesiyle bölündü.
Jenna benden ayrıldığında karşımızda kollarını kavuşturmuş bir biçimde duran Rose'u gördüm.
"İşinizi bölüyorum ama" dedi ters bir tavırla "Filch'i beklerken de kör olmak istemiyorum"
Ona alaylı bir bakış attım, o ise Jenna'ya bakıyordu.
"Güzel saçlar Willam, böyle görünmesi için ne kullanıyorsun?" dedi yarım bir gülüşle, yüzümdeki alaycılık yerini ters bir ifadeye bırakırken ona sert bir bakış attım ve saçlardan bahsetmişken, Rose'un hâlâ örgülerini bozmaması gözümden kaçmamıştı.
"Ne var?" dedi masumca "sadece iltifat ediyorum"
Jenna Rose'a kötü bir bakış attıktan sonra bana döndü.
"Yarın kahvaltıda görüşürüz, bizim masada yiyoruz değil mi?"
Onu onaylarcasına başımı salladığımda Jenna bana kocaman gülümsedi.
"İyi geceler tatlım" dedi gitmeden önce.
Jenna'yı gönderip Rose'a döndüğümde anlamlandıramadığım bir ifadeyle bana bakıyordu.
Gözlerimiz buluştuğunda bakışlarını kaçırdı.
Hâlâ benimle oyun mu oynuyorsun Weasley?
"İşte bu mükemmel!" bağırarak gelen Aaron'u gördüğümde gözlerimi devirme isteğini zar zor bastırdım.
"Harika bir ceza geçireceğiz" diye devam etti sırıtarak "Sonuçta o kadar çok ortak yönümüz var ki, değil mi Weasley?"
"Haklısın Halburt" diye konuştum "Sonuçta ikimiz de seni dövdük, iyi bir ortak yön değil mi?"
Aaron çenesini kaparken Rose ikimizi de umursamamıştı. Filch sonunda o aksak yürüşüyle yanımıza geldiğinde üçümüz de şaşırtıcı bir şekilde konuşmuyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch Me İf You Can (Scorose)
FanfictionHenüz beşinci sınıfa başlayan Rose Weasley, SBD'lerinden en iyi notları almaya kararlı iken bela onun peşini bırakmayacak gibi görünüyor. Berbat aşk hayatını düzene sokmaya çalışırken bir de tabiri caizse küçük arkadaş grubunun can düşmanı olan Aaro...