!!!!!!EĞİTİM!!!!!!

32 2 22
                                    

BUNLARI BEN DEMİYORUM BAKANLAR DİYOR!!

Bildiğiniz gibi Türkiye de ki eğitim sistemi Dine ve Kültüre dayalı. 

Bunu şuradan kanıtlayayım ;

  Özellikle evrim teorisinin çıkarılması ve Atatürk'e daha az yer verilmesiyle tepki çeken yeni müfredatın açıklanmasının ardından Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, yeni müfredatta yer alan 'cihat' kavramına gelen eleştirilere "Rahatsızlık duymayın, dinimizde var" diye yanıt verdi. 

BU NE ŞİMDİ? DİNDE VAR İSE MEDRESEDE İMAM HATİPTE ÖĞRET SÜBYAN OKULLARINDA ÖĞRET. GİDEREK ATATÜRK ÇIKARTILIYOR VE YERİNE DİN GİRİYOR. 

 2002'den bu yana tüm müfredat değişikliklerini sadeleştirme ve içerik yoğunluğunu azaltmak bahanesiyle yapan MEB, aslında Atatürkçülük konularını, ismini azaltmayı tercih etmiştir. Atatürkçülük konuları diye bir kavram yok.

Sadece "Milli Mücadele ve Atatürk" adı ile tüm sınıflarda işlenmesi zorunlu ama içeriği boşaltılmış bir tema söz konusu. Bu temada 5 metin kullanılıyor, Üniversitelerde Atatürkçülük ile ilgili kazanımlar azaltılıyor.

  Atatürk ve Atatürkçülük bilişsel, yani sadece Atatürk kimdir, tanıtacak şekilde bilgi veriyor, duyuşsal yani duygusal bağ kuracak kavramlara yer verilmiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın hafızasını vakıf ve derneklere terk ettiğini kaydeden Karabıyık, bu vakıf ve derneklerin de okullarda dini eğitimler vermelerinin sağlandığını söyledi. Karabıyık şöyle konuştu:

"Diğer taraftan, söz konusu müfredat öncesinde de adım adım milli eğitim uygulamalarına ve geldiği noktaya bakılırsa; Milli Eğitim Bakanlığı iradesini, hafızasını vakıf ve derneklere terk etmiştir. Yurtların açılması ve yönetilmesinden, küçük çocukların buralarda barındırılmasından, denetim ve usulsüzlükten yaşanan acı olaylara tutun da Değerler eğitimi adı altında tarikat, cemaat, vakıf ve derneklerin okullarda dini eğitim vermeleri de sağlanıyor.

   CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanı Zühre Karabulut, yeni müfredatın bilimsel, çağdaş ve laik eğitimden uzak olduğunu öne sürerek, Milli Eğitim Bakanlığı'na geri çekilmesi konusunda çağrı yaptı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 18 Eylül'de başlayacak eğitim-öğretim yılında uygulamaya koyacağı yeni müfredat ile ilgili olarak CHP Manisa İl Kadın Kolları Başkanlığı tarafından parti binasında basın toplantısı düzenlendi. CHP Manisa İl Başkanı Halil Tokul ile ilçe kadın kolları başkanları ve kadın üyelerin de yer aldığı basın toplantısında, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Zühre Karabulut, yeni müfredata karşı olduklarını açıkladı. Zühre Karabulut yeni müfredatın bilimsel, çağdaş ve laik eğitimden uzak olduğunu ileri sürerek şunları söyledi:
"Yeni müfredatta cumhuriyetin ve pozitif bilim derslerinin geriletildiği görülmüştür. Suudi Arabistan hariç tüm dünyada okutulan 'Evrim Teorisi'nin müfredattan çıkartılması ve biyoloji ders saatinin daraltılması pozitif bilimin yok sayılması demektir. Tamamen Ortaçağ zihniyeti ile hareket eden Milli Eğitim Bakanlığı, 'Dünya yuvarlak değil, düzdür' söylemini doğrulayacak noktaya gelmiştir. Ayrıca yeni müfredatta Sosyal Bilgiler 5'inci sınıf kitabından 'Atatürkçülüğü ve Atatürk İnkılaplarını Öğreniyorum' ve 'Atatürk İlke ve İnkılapları' bölümleri ile 9'uncu sınıfa kadar yer alan 'Atatürk' ile ilgili konular çıkartılıyor. 15 Temmuz'u müfredata alarak kendi tarihlerini yazmaya çalışan bu zihniyet, 'Başkanlık Sistemi'nden övgüyle söz ediyor. Onlar Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve aydınlatan Mustafa Kemal Atatürk'ü kitaplardan çıkartabilirler, ama bizlerin ve gelecek nesillerin asla beyinlerinden çıkaramayacaklar."
CHP'li Karabulut açıklamasının sonruda yeni müfredata karşı olduklarını, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bundan bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyleyerek, "Eğitimde gerici kuşatmaya dur demek için CHP'li kadınlar olarak mücadelemiz devam edecek" dedi.

  Meğer Ensar Vakfı, sadece ortaokul ve liselere değil, yaygın eğitime, yani Halk Eğitim Merkezleri'ne de (HEM) giriyormuş.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Ensar ile imzaladığı son protokol, bu vakfı ülke genelindeki 1000'e yakın HEM'de kurslar düzenleme hakkı veriyor.

Çok daha önemlisi ise kendi müfredatını oluşturmasına kapı açıyor.

Ensar, MEB'i arkasına alarak milyonlarca yetişkin insana, üniversiteye giriş kursundan, din adamlığı kursuna kadar değişen çeşitlikte programlar verebilecek.

MEB verilerine göre Türkiye genelinde 986 HEM buluyor. Merkezlerde 3 milyon 400 bin civarında erkek, yaklaşık 4 milyon da kadın kursiyer eğitim gördü.

Bakanlığın Ensar ile geçen ay imzaladığı protokolde "amaç" başlıklı birinci maddenin oldukça geniş kapsamlı düzenlendiği görülüyor.

Madde şöyle:

"Bu protokolün amacı, Milli Eğitim Bakanlığı ile Ensar Vakfı işbirliğinde yaygın eğitim kurumlarındaki kursiyer ve eğiticileri ile örgün eğitimdeki öğrenci ve öğretmenlere yönelik sosyal, sanatsal, kültürel, sportif, bilimsel, teknolojik etkinlikler ile ilgili seminerler düzenlemek; proje çalışmaları, yarışmalar ile mesleki ve teknik kurslar düzenlemektir."


 Ensar Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın 5 yıllık protokol imzalamasını Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi tarafından protesto edildi.

Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi, Karaman'da 45 çocuğa cinsel istismar skandalıyla gündeme gelen Ensar Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 5 yıllık protokol imzalamasını protesto etti. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen eylemde, "Çocuklarımızın geleceğini Ensar Vakfı'na telim etmeyeceğiz" pankartı açıldı. "Laik eğitim istiyoruz" ve "Eşit parasız, bilimsel, demokratik eğitim" sloganları atan grup adına açıklamayı Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi üyesi Gizem Coşkun yaptı yıl ortasında yapılan müfredat değişikliğinin ayrıntılarının yaz döneminde ortaya çıktığına dikkat çeken Coşkun, yeni müfredatta evrim konusunun kaldırıldığını ve çocuklara 15 Temmuz ile cihadın konu olarak anlatılacağını söyledi. Müfredat değişikliğinin yanı sıra özellikle kız çocuklarını etkileyecek olan müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilmesi planının da ortaya çıktığına dikkat çeken Coşkun, MEB'in ise çocuk istismarı ile gündeme gelen Ensar Vakfı ile 5 yıllık protokol imzaladığını söyledi.

İmzalanan protokol ile ortaokul ve liselerde Ensar Vakfı'na seminer, proje, gezi, kamp gibi etkinlikler yaptırma ve halk eğitim merkezleri bünyesinde vakfın müfredatı ile kurslar açma hakkının tanındığını söyleyen Coşkun, bu ve benzeri vakıflarla imzalanan protokoller ile eğitimin gericileşme tehlikesi altında olduğunu vurguladı.

'ENSAR İLE TEHLİKE KAPIMIZA GELMİŞTİR'

Kamusal bir hak olan eğitimin gerçekleştiği okullarda mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Coşkun, "Okullarımızda parasız, bilimsel, demokratik ve laik bir eğitimin mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Çünkü biz gerici eğitimi, gerici bir yaşam dayatmasına karşı duran milyonlarız. Mahalle mahalle, okul okul veliler, eğitimciler olarak bir araya geleceğiz. Bugün Ensar ile tehlike kapımıza gelmiştir. Çocuklarımızı, geleceğimizi Ensar Vakfı'na ve Ensarcı eğitim anlayışına teslim etmeyeceğiz" dedi.

DEDİĞİM GİBİ BUNLAR BENİM SÖYLEMLERİ DEĞİL BUNLAR BAKAN VEYA MİLLETVEKİLLERİN SÖYLEMLERİ.

Gerçekler İnsanları DeğiştirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin