Eniştem-Tecavüz

680 3 0
                                    

Eniştem küçüklükten beri gördüğüm kadarıyla teyzemi döven. Teyzemi aldatan ve yakalanan biriydi. Teyzem onu o kadar severdi ki. Yaptıklarına susardı gözüne perde indirirdi. Sigortası yok çalışmayan. İki oğlunun sırtından geçinen. Ara sıra Rusya'ya çalışmaya gittiğini söyleyip doğu kışla parkında yakalanan biriydi. Bir gün ben küçük iken (oturduğumuz ev anneannemin) eniştem ve teyzem geldi. Konuşur iken oturduğumuz eve geldi mesele. Anneannem bu ev zey*** (annem) kalır onlar semih ile oturur dedi. Eniştem 'vallahi hakim fat**'ya verir ise söke söke alırız' demişti. Ama anneannem ala onu oğlum diye seviyor bana vurmasına izin veriyor. Bir olay daha hatırlıyorum. Bizim salon dört odanın ortasında. Eniştemin oğullarından en büyüğü geldi. Maaş almıştı. Eniştem 'nerede lan para'dedi. Oda anneme vericem sen içkiye harcıyorsun demişti. Eniştemde onu merdivenlerden bağıra bağıra evin demir kapısından dışarı atmıştı ve parasını alıp şöyle demişti 'lan piç ben senin babanım siktir git bugün sokakta kal sakın biz eve gidince anneannene gelme.' yukarı bakarak 'kaynana eğer bu şerefsizi eve alırsan yakarım bu evi zaten pek fazla bokta etmez' dedi. Ve büyük ihtimalle içki içmeye gitti. 

Eniştem böyle biriydi. Facebook'unda 'nefes alsın yeter yazan' bir pislikti. 

Tecavüz konusuna gelir isek;

Bir gün beni kitledikleri oda da korkuyla bekliyordum. Karnım çok açtı. Ve su istiyordum. Bir an dolap gözüme çarptı. Ve aklıma dolaptaki zemzem şişesi geldi. Bende dolabı açtım derinlere bakar iken kapı sesi duydum. Eniştem gelmişti. O anki panikle kendimi dolabın içinde buldum.Çok korkmuştum. Aslında hangi eniştemin geldiğini bilmiyordum. Ama benimle sırf babam kürt diye en fazla uğraşan oydu büyük ihtimal o geldi diye düşündüm. Beş dakika geçtikten sonra odamın kapısının kilidi açıldı. Ben kapakların arasında ki boşluktan bakıyordum.   Tahmin ettiğim gibi o eniştemdi elinde tepsi vardı. Anneannemlere bağırarak 'ben eve gelene kadar dışarı çıkmayacaktı bu ibne' anneannemde 'oda hep kitliydi' dedi. Tamam dedi kapıyı aralık bırakıp içeri iyice girdi. Sonra kapaklara yaklaşır iken tepsiyi çekmecenin üstüne koydu. Sessizce 'armut dersem çıkma ibne dersem çık' deyip güldü. Önce ilk kapakları açtı. Cama doğru yani benim dolabımın kapaklarına doğru yaklaşmaya başladı. Bende korkudan ellerim ile ağzımı kapadım. Ellerim buz gibi olmuştu titriyordu. Sonra kapakların arası karanlık olunca gözlerimi kapadım. Sonra bir serin esinti geldi sonrada yüksek sesle kapıya doğru giderek 'ibne burada' dedi ve kapıyı kapattı. Ben dolapta daha arkaya gitmeye çalışırken (sanki gidecekmişim gibi. Bana doğru geldi yakalarımdan tuttu ve beni yata fırlattı. Kalkarken önüme tepsi koydu ve'ye piç' dedi. Tepsiye baktım önce iğrendim. Ama sonra karnım guruldayınca yemeye başladım. Sonra kıtlıktan çıkmış gibi hızlanmaya başladığım sırada. Eniştem 'DUR!' dedi. Ben de yüzüne baktım bana sert sesle 'iğleştin mi, adam oldun mu?' dedi. Bende kısık sesle 'adamın tanımını yaparmısın enişte, sana göre adam olmak ne demek?' dedim. Bana çok az yaklaştı ve sanki nasihat eder gibi alçak ses çıkara rak 'bak tosun (o zamanlar hafif kiloluydum) senden fazla bir şey beklenmiyor sadece kız ile birlikte ol' dedi. Bende 'bunları düşünmek için çok erken enişte' dedim. Son kez soruyorum 'iğleştin mi? iğleşmedin mi? ' dedi. Bende ' iğleşmedim ,iğleşecek bir şeyim yok' dedim.  Oda kolumu sertçe tutarak beni odadan çıkardı. Salona anneannemin yanına gelince kolunu enseme attı ve ' biz semih ile gezeceğiz anne' dedi. Anneannem 'neden iğleşmedi ki daha, yoksa iğleşmişmi benim aslan torunum' dedi.Eniştem de 'yok anne oda olcak ama oda da sıkılmış ben de biraz gezdircem işte' dedi. Anneannem 'tamam dikkat et ona' dedi. Arabaya bindik. Çok korkuyordum çünkü eniştem normalde ne bana karşı nede anneanneme karşı böyle sakin konuşurdu. Arabaya binince önde şöför koltuğunun ayak kısmında içki şişesi gördüm. Birden dahada korkmaya başladım. Camdan bakınca yanları ağaçlık olan bir yere gittiğimizi gördüm. Ormanların çok olduğu yöne giden yolun tam girişinde durdurdu arabayı. Bana dönerek 'son kez söylüyorum tosun,iğleştin mi? iğleşmedin mi?' dedi. Bende korksamda artık yalan söylemekten çok yorulmuştum kendimi bildiğimden beri kendim hakkında yalan söylüyordum. Bende korksamda ' neyi iğleştireyim hasta değilim ki' dedim.  Oda sırıtarak önüne dödü arabayı ormanlık alana giren sapağa sürdü. Bana hhızlıca dönüp ' çok eğlenicez' deyip önüne dödü. Ben iyice korkmaya başladım ama aklım 'senin kaderin bu, bu ülkenin vicdansızlığı bu, dayan semih sabreden derviş muradına ermiş, sende sabrediceksin ve sonunda mutluluğu bulacaksın' dedim. Bir süre sonra gördüğüm evleri artık görmeme ye başladım. İğice ağaçlık vardı ve tabelada 'piknik alanından çıkış yazısı vardı. Eniştem o tarafa doğru gitmeye başladı. Beş dakika geçince durdurdu arabayı. Hızlıca indi. Bagajı açma sesi gelince arkama baktım. Elinde iki tane uzun ip vardı. (Sonra onları elinde görmedim büyük ihtimal yere attı). Bir den kapım açıldı hızlıca kolumdan tutup çekti ve ne olduğunu anlamadan kendimi acıyla yerde hissettim. Sanki gözüm çıkmış gibi zonkluyordu. Burdunmda kanıyordu. Ağzımda da metal tadı vardı. Birden oturur pozisyona getirildim ve ellerimde ip hissettim. Sonra ayaklarımda ve sırtım çok acıyordu sanki soyuluyordu. Ama gözümü açamadığım için göremiyordum. Bir an kör kalıcm zannettim. Sırtımın sürtünmesi bitince gözlerimi hafif açtığımda çok bulanıktı. Gözlüğümde gözümde yoktu. Baktığımda sadece ağaç ve eniştem olduğunu bildiğim birisi vardı. Aniden kalbime korku girdi ve şu duayı okudum 

Gerçekler İnsanları DeğiştirirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin