Medya; AgustD First love"23 yaşında olmama rağmen ortalama 22 yaşında 10 kızı olan bir anne gibi hissediyorum ve evi geçindirmek zorunda olan babalar gibi sizi indirim yapmaya zorlamak en doğal hakkım." Shery inat ederek elindeki paraları kasaya bıraktı. Her ayın 11'inde geldikleri markete bu sefer de Lydia ve Grace ile gelmişti.
Her ay aldıklarının yazılı olduğu listeyi katlayıp cebine koydu. Belli bir düzenleri vardı. Mesela her seferinde aynı gerekli şeyleri alırlardı. Ama bu sefer kasada kalmışlardı, Shery yüzünden. Lydia, Shery'ye yanında daha fazla paraları olduğunu söylese de Shery inatla her ay ödedikleri fiyattan fazla ödemeyi reddediyordu. Marketin ürünlere yaptığı zam umrunda değildi. Grace ise kasadan geçenleri temizlik, konserve yemek, dolaba koyulacaklar, kahvaltılık şeklinde poşetliyordu.
Kasadaki görevli bıkkınlıkla gözlerini devirdi. "Bakın hanımefendi fiyatlar böyle ve size indirim yapma şansım yok. Tanrı aşkına burası market, köşede kalmış bir bakkal değil." Kaostan sıkılan Lydia biraz uzaktaki sandalyelere oturarak ne zaman gideceklerini düşündü. Grace poşetlemeye devam ederken kafasını bile kaldırmadan cevap verdi. "Burası da köşede bir dükkân. Başındaki market ya da bakkal ifadesi bir şeyi değiştirmez." Kasadaki görevli sonunda sıkılarak marketin müdürünü çağırdı.
Shery adam gelir gelmez konuşmaya başladı. "Her ay gelip aynı şeyleri alıyoruz ama bu sefer daha fazla ödememiz istendi. Ben de müşteri olarak indirim talep ediyorum." diyerek cebindeki listeyi çıkardı. Listeyi uzun süredir temize çekmedikleri için biraz yıpranmış görünüyordu. Adam gülümseyerek "üzgünüm hanımefendi ama biz indirim yapmıyoruz." dedi.
Shery sonunda çıldırmıştı ve iş inada binmişti. "Bakın her ay buraya geliyoruz. Bizi tanıyorsunuz hatta manav reyonundaki çocuğun isimlerimizi bile bildiğine eminim. Her ayın 11'inde size 211 dolar ödüyoruz ayrıca arada gelip aldığımız abur cuburları eklemedim bile. Hiçbir faturayı atmadım. İsterseniz evdeki arkadaşlarımdan birini arayayım ve geçen ayınkini getirsin. Karşılaştırma yapalım." derin bir nefes alıp diğer kasadaki görevliyi işaret etti. "Çalışanlardan ikisinin maaşını biz ödüyoruz resmen."
4 kasa ileride bir kargaşa olduğunu gören Yoongi aldıklarını poşetleyip yavaşça oraya yaklaştı. Bir kız hararetli bir biçimde takım elbise giyen biriyle tartışıyordu. Yanındaki kız sanki bu çok normalmiş gibi işine devam ediyordu. Konuşulanları dinleyen Yoongi kızın ısrarına karşı gülmek istedi. Ama kız çok ciddi duruyordu. Duyduklarından sonra Manav reyonundaki görevli? Jimin? Diye düşünüp onun yanına gitmesi gerektiğini aklına not etti.
Müdür karşısındaki kızın haklı olduğunu biliyordu ama indirim de yapmak istemiyordu. Sonunda her ay gelen paraları düşünüp 211 doları kabul etti. Shery memnuniyetle gülümseyerek yanındaki kıza döndü. Grace ise Shery'nin arkasındaki odaklanmış bir biçimde Shery'ye bakan oğlanı izliyordu. Shery'nin kendine döndüğünü görünce dikkatini ona verdi. Shery alabildiği kadar poşeti alarak biraz ilerideki Lydia'ya seslendi. "Hadi gidiyoruz." Lydia sonunda eve gittiklerini öğrenince hemen yanlarına gelip "Shery'nin başaramayacağı hiçbir şey yok." diyerek poşetleri aldı.
Geriye 3 poşet kalınca Grace onlara uzandı ama Shery ondan önce davranıp bir tanesini daha aldı. Elinde taşıması zor olan poşetlerin yanına ekledi. "Sen zaten kuş kadarsın. O ikisi bile sana fazla." diyerek marketin çıkışına yürüdü. Grace arkasından "Senden büyüğüm biliyorsun." diyerek onu takip etti.
Lydia Shery'ye yetişerek "Gerçekten faturaları saklıyor musun?" diye sordu. Shery gülerek kafasını iki yana salladı. "Adam getir dese ne yapacaktın?" diyerek güldü Lydia. Grace "Adamı geçiştirirdi. Bu konuda bir numara biliyorsun." diye cevap verdi.
Yoongi olanları şaşkınlıkla izlemişti. Shery. Daima uykulu ve baygın bakışlarını bir anda değiştiren kızla ilgili bir şeyler öğrenmek için manav reyonuna gitti.
Jimin'i görünce ona seslenip yanına ilerledi. "Shery diye birini arıyorum. Daha doğrusu numarasını." diye bodoslama sordu. Jimin şaşırsa da Shery ve kızları biliyordu, yani isimlerini. O grubun içinden sarışın olanla flörtleştiğini düşünüyordu. "Ne yapacaksın müşterimizin numarasını?" diyerek dalgaya vurdu. Yoongi saçlarını karıştırdı. "Eğer numarayı verirsen ve bundan kimseye bahsetmezsen sana yemek ısmarlarım." dedi. Jimin bu güzel fırsatı değerlendirerek kabul etti ve numarayı Yoongi'ye verdi.
Yoongi numarayı Jimin'in bulacağına inanıyordu ama telefonundan kayıtlı olduğuna şaşırmıştı. Yoongi'nin şaşkın suratını gören Jimin" Nerden buldun diye sorma." diyerek güldü. Yoongi numarayı alarak eve gitti, yolda gördüğü bir telefoncudan ikinci bir hat aldı.
Eve gidince yeni hattını takarak whatsApp'ı telefonuna indirdi. Kendine göre bir kullanıcı adı bulduktan sonra mesaj attı.
lifeisshit: İstediği her şeyi elde eden birisin.
Mesaj anında iki tik olurken neden böyle bir şey yaptığını sorguladı. 10 dakika boyunca düşünmesine rağmen mantıklı bir sebep bulamamıştı. O arada mesaj geldi.
Shery: sen o marketteki çocuk musun?
Okuduğu mesajla kaşları çatılırken bahsettiği çocuğun Jimin olabileceği aklına geldi. Reddedecekken bir mesaj daha geldi.
Shery: kasada arkamdan beni izleyen
Yoongi düşünmeden parmakları klavyeye ulaştı.
lifeisshit: BUNU HEMEN BİLMEN İMKANSIZDI!
İnkar etmeye gerek yok diyerek kendini ifşa etti. Shery'nin arkası dönükken kendini nasıl fark ettiğini merak etti.
Shery: çok iyi bir gözlemciyim ve çok zekiyim
şaka
Grace tahmin etti| Bölüm Sonu |
Bu bölüm ve tüm kitap sana ithaf edilmiştir sahip. Min Yoongi Ship Fat ckdkcj Seni seviyorum💜 sonfecidinozor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilig | Min Yoongi
Fanfiction"23 yaşında olmama rağmen ortalama 22 yaşında 10 kızı olan bir anne gibi hissediyorum ve evi geçindirmek zorunda olan babalar gibi sizi indirim yapmaya zorlamak en doğal hakkım." ~ lifeisshit: İstediği her şeyi elde eden birisin. Shery: sen o marke...