1. Bölüm - Savaş German

12 0 0
                                    

Multi: Nuran

Her gecenin saklı gölgesi vardır. Kimi toz kimi rüzgar. Bazıları fırtına.

O Karanlığın anlamlıydı. Belirsizliğin dostuydu, Cebinden eksilmeyen sigarasıyla, ölü bakışının altında yatan intikamla, ailesi tarafından ilgisizliğe atılmış biriydi. German ailesinin umursanmaz çocuğu Savaş German...

Gündüzü hiç sevmezdi,
O karanlığa hasta biriydi.
Küçük kız kardeşine verilen şefkati hep kıskanırdı,
Küçük kız ise bu şefkatleri elinin tersiyle itip 'Abi' sevgisini isterdi.
Ne o ne Abisi birbirine sevgiyle kavuşmayacaktı.

Çünkü Savaş çocukların masumiyetini öldürebilecek kadar gözü kördü.

Savaş yataktan kalkıp banyoya girdi. Bugün onun için güzeldi. Aklında hain planlar vardı annesini yıkıma uğratacak bir plan. Çünkü o bir sadist'ti. Akrabaları Savaş'ın problemleri olduğunu düşünüp çocuklarını asla o eve göndermezlerdi. Siyah tanımını kendisine çok yakıştırıyordu siyahın en diplerini seviyordu hele ki orda olmaksa.

Geçmişinden kaynaklanıyordu onun bu halleri. Kim isterdi ki ailesi olduğu halde 3 yaşında iken yetimhane kapısına fırlatılmayı... 10 sene sonra tekrar ailesi karşısına çıkıp onu tekrar yanlarına aldı.

Belki de Savaş, ailesi yüzünden karanlığa teslim olmuştu?


Üstünü her zaman giyindiği gibi siyah ve lacivert'ten giymişti. Saçlarına jöle sürme ihtiyacı duymadan çıktı odadan saçları her şekle girebilecek kadar yumuşaktı, merdivenden inerken donuktu bakışları. Kardeşi sandalyeden fırlayıp abisinin gövdesine sarıldı.

"Günaydın abiii." Savaş, Nuran'ı omuzlarından itip kapıya yöneldi. Nuran'ın gözleri cayır cayır  yanıyorken annesi hiddetle ayaklandı!

"Savaş! Kaçma nereye gidiyorsun!hemen kardeşinden özür dile ve onu öp." Savaş annesine orta parmak kaldırıp evin kapısını kapattı.

Ölüm kadar ciddi bakışlarını etraftaki insanlara fırlattı. Ellerini cebine koyup başını eğdi. Az ilerde parkta sallanan genç bir kızı görünce içinden güldü. Komikti kızın halleri, siması biraz da olsa Nuran'a benziyordu.

Yüzünü tekrar asıp ilerlemeye devam etti. Kaşlarını çattığında ayağına gelen topu fark etti.  Ufak bir erkek çocuğu utanırcasına topunu istedi.

"Abi, topumu verir misin?" Savaş ayağındaki topa uzun uzun baktı, geçmişindeki sır perdesi aralandı. Yetimhane de,  bu topa benzer bir topla oynarken yurt müdürünün ayağına atmıştı yanlışlıkla kadının bıçak kadar keskin bakışları kalbini delik deşik ederken topu alıp dikenlere götürdü top dikenlere değer değmez patladığında Savaş ağladı. Tek topuydu...

Topu yavaşça küçük çocuğun eline verirken çocuk gülümseyip ordan uzaklaştı.

Geçmiş...

Öylesine kötü birşey di ki geçmiş anılar, ister istemez ağlayabiliyordu insan. Ufak ta olsa çığlıklarını içinde yaşardı, iç çekip kendisine küfrederdi hayat öylesine gereksiz insanlarla dolu ki boşaltamıyoruz.

Yakınlarında bir banka oturduğunda komik kızın tam karşısında olmuştu. Kız ona baktığında gerilip hemen arkasını döndü, Savaş buna bayılıyordu insanların kendisinden korkup kaçmasını seviyordu. Telefonuna gelen bildirimle kaşlarını çattı.

Ömer
Abi Kadir bey depoda seni bekliyor. Ortalık karıştı.

Bir hiddetle ayaklanıp taksi durağına gitti genç kız onun arkasından baktı. Savaş depoya giderken o kızı düşünmekten başka bişi yapmıyordu.

Gecenin Saklı GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin