SANDRA

565 158 433
                                    

"Hayatımda gördüğüm en aptal otomat olsa gerek. On dakikadır küçücük bir çikolatayı bekliyorum."

Kendini koltuğa atması üzerine herkesin bakışları Mason'a döndü. "Babanın bu konu hakkında bir şey yapması gerekmiyor mu?" dedi çikolatanın paketini açarken.

"Ne gibi?" diye cevapladı Kevin, kendisine yöneltilen soruyu. Son yarım saattir yaptığı tek şey elindeki topu bir elinden diğer eline atmaktı.

"Otomatı değiştirip yerine daha iyisini almak gibi? Okul müdürü ya hani?"

"Her sene şikayette bulunuyorsun ve görüyorsun, değişmiyor Mason. Vazgeç artık." dedi topu Mason'ın kafasına fırlatmadan hemen önce. İlk başta mızmızlansa da çikolatasına geri döndü.

Son derse girmemize daha vardı. Her zamanki gibi okulun girişinde bulunan koltuklara kurulmuş, dersin başlamasını bekliyorduk.

Sabah kalktığımda inanılmaz bir şekilde erinç içindeydim, bu dinginlik bütün bedenime yayılmıştı. Birkaç haftadır yaşanan o kadar şeyden sonra her ne kadar inanmasam da Tanrı bana acıyıp yardım etmiş olmalıydı. Hala bizi umursuyorsa tabii.

Partinin ne zaman bittiğini, merdivenleri nasıl çıktığımı ve hatta nasıl yatağa yatıp uyuduğumu hatırlamıyordum. Annemin dediğine göre çok sarhoş olmuşum ve hatırlamamam gayet normalmiş. Ayrıca akşam çok güzel geçmiş ve misafirler gitmeden önce benim için iyi dileklerde bulunmuşlar. Herkese sormuştum ama kimse beni odama giderken görmemiş. Oraya ışınlanmış olmalıydım. Başka mantıklı açıklaması yoktu.

"Hey, millet! Bu defa ciddi bir ilişkim olacak." dedi Ellie koltukta sabırsızca sallanırken. Sabahtan beri telefonundan başka bir şeyle ilgilenmemişti. Görünen o ki çok meşguldü. Partide babamın iş arkadaşlarından birinin oğluyla tanışmış. Sarışın ve kıvırcık saçlıymış, kasları gömleğin altından bile fırlayacak kadar belirginmiş, gülümsemesi konuştukları süre boyunca yüzünden silinmemiş... Ellie siyah saçları, siyah gözleriyle ve kemikli yüz yapısıyla ürkütücü bir hava yaratsa da erkekler konusunda usta ve umursamazdı. Onun için bu tarz şeylerin anlık olarak önemi vardı, sonrası pek de mühim değildi. Bu çocuğu da kısa sürede unuturdu.

"En son bunu birisine dediğinde üç gün sonra engellemiştin." dedi Kevin, yanında oturan Ellie'nin sırtına vururken. Ellie katil bakışlarını, Ellie sinirlendiğinde gönderdiği bakışa bu adı takmıştı Mason, gönderirken Kevin yana kaydı ve uğrayabileceği saldırıdan kendini korudu. Mason'ın, Ellie'ye karşı takındığı tutumu bildiğimden dolayı gözlerim direkt olarak ona kaydı. İfadesiz bir şekilde çikolatasını kemiriyor ve küçük çikolata parçalarının ağzında erimesine izin veriyordu fakat kafasının karışık olduğu izlenimi uyandırıyordu. Gözleri belli bir noktaya dalmış, konuşmaya olan ilgisizliğini gözler önüne seriyordu. Mason, bu durumdan hoşnut değildi.

Giriş kapısının önündeki koltuklarda oturmaya devam ederken yanı başımızdaki sınıflardan birinin kapısı düşüvermişti. Bu ani ses düşüncelerimin yönünü değiştirirken ufacık seste bile, ne kadar ufacık sayılırsa, dikkatim dağılmıştı. Okulumuz genel olarak her şey için yeterliydi ama değişmesi gereken birçok şey vardı. Örneğin girişteki kapı her an sökülecekmiş gibiydi ve herhangi bir önlem alınmazsa az önceki devrilen kapı gibi kendini boşluğa bırakabilirdi. Boşluk olması yalnızca bir ihtimaldi, birisinin üzerine de düşebilirdi. İkinci kattaki erkekler tuvaletinin aynası yoktu. Bir psikopat oradaki camı kırmıştı. Vind Kasabası'nın sorunlu ergenleri vardı ve okulun eksiklerinin hepsi onlar yüzündendi. Babam her sene okul için bağış yapıyordu. Bu eksikleri biraz da olsa kapatıyorduk. Birçok sınıf vardı ve büyük çoğunluğu kullanılıyordu. Kocaman bir spor salonu, saha ve havuz vardı. Herhangi bir kasabada herhangi bir okul için oldukça iyiydi. Kasabada başka okul olmamasından dolayı ve aileler çocuklarının en iyi şartlarda eğitim görmesini istediği için durumu iyi olan aileler para bağışlıyordu. Binanın büyük kısmı lise için kullanılıyordu. Geriye kalan kısımda daha küçük yaştakiler okuyordu. Onlardan küçükler ise kasabanın belli yerlerinde bulunan okullara gidiyorlardı. Tek olması dolayısıyla kalabalıktık. Spor salonu demişken... Derse geç kalacaktık.

SONSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin