Balo'da

7.2K 78 6
                                    

Artık Hilal'e ikinci bir yuva olan Konak hiç olmadığı kadar hareketliydi. Ortalıkta koşuşturan hizmetçilerden ve tüm dikkatini hazırlıklara veren Veronika'dan Hilal öylesine memnundu ki, kimse kendini fark etmiyordu. Kumandam Vasili'nin Yunanistan Başbakan yardımcısı şerefine düzenlediği balo hazırlıkları Hilal için istediği gibi at koşturduğu bir ortam yaratmıştı. Kimseye hesap vermeden sıklıkla konaktan çıkıyor ve matbaada Halit İkbal yazılarını basmaya devam ediyor. Eğer vakit uygunsa dönüşte karargaha Leon'un yanına uğruyordu. Sıklaşan ziyaretlerinin kimsenin dikkatini çekmemesini umarak sık sık değişik bahaneler uyduruyordu.

Genç kız yine aklında türlü türlü bahaneler uçuşurken karargaha kadar getirmişti onu ayakları. Kapıda bekleyen askere "Teğmen Leonla akşamki balonun hazırlıkları hakkında görüşmem lazım, mühim." derken içinden askerin bu tavrına ve sadece gerekli olduğu için burada bulunduğuna gerçekten inansın istiyordu.

Leon kapıdan giren kızı gördüğü an önündeki kağıtlardan kaldırdığı yüzü aydınlandı. İki kaşının arasında beliren endişe çizgisi bir anda kayboldu yerini dudaklarının iki kenarında parantezleri andıran çizgilere bıraktı.

"Hilal, hoşgeldin."

"Konak çok kalabalık ben de kendimi dışarı attım." matbaaya gittiğini bilse Leon çok kızardı.

"Matbaaya gitmedin yani." hafifçe gülümsemesi burkulurken kaşları yay gibi kalkmıştı adamın.

"H-hayır. Biraz Kordon'da dolaştım. Sonra seni merak ettim."

"Benimle de dolaş Kordon'da." Leon bunu belli belirsiz bir kıskançlık ve çok istenilen bir şeye duyulan arzuyla karışmış bir tonda söylemişti.

"Leon, aklın alıyor mu senin. Senin gibi bir gayrimüslimle benim  gibi bir Türk kızını nikahsız yan yana dolaştırmazlar buralarda."

"Demek artık siz de lafı nikaha getirmeye başladınız küçük hanım." derken masadan uzaklaşarak Hilal'e doğru adımladı Leon ve  ellerini bel hizasına yükseltip nazikçe okşamaya başladı.

" derken masadan uzaklaşarak Hilal'e doğru adımladı Leon ve  ellerini bel hizasına yükseltip nazikçe okşamaya başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hilal, diyorum ki şu balo işleri bitince Albay Cevdet'e seninle izdivaç isteğimi söyleyeceğim. Tabi sen de istersen." dedikten sonra daha da yukarı çıkardığı ellerini öptü kızın. Leonun dudakları yanıyordu Hilal teninin dağlandığını hissetti. Adam kendi koca avuçlarına sığdırdığı elleri tekrar tekrar dudaklarıyla buluşturdu. Hem nefesiyle hem öpüşleriyle ısıtıyordu. Hilal daha fazla kayıtsız kalamadı karşısında kendini seven adama. Ellerini nazikçe kurtardı avuçlarından ve Leon'un yüzünü okşamaya başladı o da bu sefer.

"Leon...Savaştayız, Türk kızı ve işgalci Yunan teğmen izdivacına kimse sıcak bakmayacaktır. İstemediğimden değil sadece yıpratırlar bizi Leon..." gözlerinden gerçekten bir hüzün dalgası geçiyordu kızın.

"Böyle düşünmene üzüldüm Hilal. Kime aşık olacağımızı seçemeyiz, maalesef ki aşk; hayatımıza yön veren koşullardan bağımsız yüreğimize hiç ummadığımız birini davetsizce kabul eden arsız bir duygu. Ben mesela işgale geldiğim topraklarda vatanperver bir Türk kızına aşık olmayı tahayyül bile edemezdim söyleseler inanmazdım, lakin artık sensiz uyanmak zorunda olduğum sabahlar aklıma geldikçe tarifi imkansız acılar yaşıyorum." yüzünde gezinen elleri tekrar kendi ellerine hapsedip kalbinin üzerinde birleştirdi genç adam.

Denemeler HileonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin