Merhaba kesilen kulübe sahnesini kendi hayalimde tamamlayarak yazdım. Hikayenin devamı değil içine açılan bir parantez gibi düşünün. Umarım beğenirsiniz. Sevgiyle :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
....Ve daima seveceğime yemin ediyorum...
Ellerindeki minik elleri daha da sıktı Leon. Sanki birazcık gevşetse, Hilal avuçlarının arasından kaçıp gidiverecek ve gördüklerinin bir rüya olmasının yüzüne vuran gerçekliğiyle yine yıkılan Leon olacaktı. Lakin avucundaki bu eller gerçek, gözlerinin en derinine bakan bu kadın karısıydı. Kendilerine inşa ettikleri o dünyada evlenmiş, kendi lisanlarında yeminlerini etmişlerdi.
Adamın göz kapakları kendine bakan derinliklerden yavaşça çekti kendini, usulca indi dudaklara. Sıkarcasına tuttuğu ellerini kızın bileklerine kaydırıp kızı kendine doğru çekerken başı da eş zamanlı olarak yaklaştı kızın güzel yüzüne, usulca bastırdık dudaklarını. Leon bu öpüşüyle sanki yeminlerini mühürlüyordu öyle bastırıyordu dudaklarını.
Derinleşmeyen bir öpücüktü bu, Leon kendini yavaşça geri çekerken Hilal gülümsüyordu. Tam o anda aklına gelenlerle eğilip bir elini kızın bacaklarının altına yerleştirdi diğer eliyle sırtını çevreledi. Anın büyüsünden çıkamayan Hilal kendini Leon'un kucağında bulmasıyla afalladı.
"Leon! Dur ne yapıyorsun?" bir yandan gülüyor bir yandan da ayaklarını uzatarak aşağıya inmeye çalışıyordu.
"Şşşt rahat dur, düşersen balayımızı istirahat ederek geçirmek zorunda kalacaksın." Şakayla karışık ciddi ima içeren bir deyişti bu.
"Balayı mı ? Ne balayı Leon. Aa sen de iyice kaptırdın kendini."
"Ben bilmem karıcığım, seni öptüğüm an başladı benim balayım."
"Çok alemsin Leon. İzin ver kendim yürüyeyim. Balayımız bitene kadar beni oradan oraya böyle taşımayacaksın herhalde." adamın boynundaki ellerini daha da sıklaştıran Hilal kıkırdıyordu. itiraz etse de Leon'un onu böyle kucaklaması çok hoşuna gitmişti ama Leon şimdilik bunu bilmese de olurdu.
"İstersen taşırım. Hem adettendir. Seni kucağımda geçireceğim eşikten."
Kulübeye varmışlardı. Leon ellerinin dolu olmasından mütevellit kapıyı omzuyla ittirerek açmak zorunda kalmış bu sebeple kucağında beşikte misali sallanan Hilal'i daha fazla sıkmıştı. İkisi de bir sonraki adımı düşünmüyor şimdi ne olacak demiyor anın kendilerini yönlendirmesine izin veriyorlardı.
Gülüşerek, biraz da paldır küldür girdiler kapıdan içeri. Leon'un yüzünde öyle bir ifade vardı ki sanki derme çatma bir kulübeye değil saraya giriyor sanırdı gören.Kucağında Prensesi vardı ya gönlünün sarayına girmişti ya bir de aşkın gözü kördü ya, o yüzden iki genç de takılmadı kulübenin vasatlığına.
Leon nazikçe bıraktı kızı yere.
"Çok şükür." derken Hilal hafifçe vurdu Leon'un omzuna. Hilal latife etmek istemişti ama bu hareketiyle Leon'un vücuduna bin volt elektrik yüklenmişti. Bir ürperti geçti Leon'un omzundan başlayıp vücudunun geri kalanına yayılan, dışarıdan belli olmasa da her bir hücresini zangır zangır titreten.
