-5-

717 19 3
                                    

Bu adamdan kurtulamayacağımı biliyordum ama yine de şansımı son kez deneyip elimi hızla çektim. Sinan benim üzerinden çektiği gözlerini Asrına çevirdi.

"Zamansız geldim sanırım. İstersen daha sonra da gelebilirim..."

Asrın gitme der gibi elini havaya kaldırdı. "Hayır dostum Cemre Hanımda şimdi gidiyordu!"

Başımı eğip hızlı bir şekilde odadan çıktım. Asrın o ukala kalp cerrahına dostum demişti. İyi de o ikisi nereden tanışıyordu?

"Cemre?"

Geriye doğru dönüp kapıya tutunmuş, bana seslenen Asrına baktım.

"Ne var?" diye sordum oldukça sert bir ses tonuyla.

Sesim sandığımdan daha sert çıkmış olacak ki kaşlarını çattı. "Mesain bitince beni bekle. Seni evine bırakacağım!"

"Gerek yok uzak dur benden!" deyip hızlı adımlarla oradan uzaklaştım. Günün geri kalanında yeni şefim olan Dersu Hanımın ıvır zıvır işleriyle uğraşmıştım. Mesaimin bitimine neredeyse beş dakika kala Dersu Hanım bana çıkmam için izin vermişti. Soyunma odasına çıkan asansörü kullanıp odaya varır varmaz üzerimi değiştirdim ve en aşağı kata yani hastanenin giriş katına indim.

Asrının etrafta olup olmadığını kontrol ettim neyseki görünürde kimse yoktu. Koşar adımlarla çıkışa doğru ilerledim, hastaneden çıktıktan sonra adımlarımı hızlandırıp yürümeye devam ederken siyah gösterişli bir araba yanıma yaklaştı. Açılan camla birlikte gözlerimi devirdim.

"Yinemi sen?"

"Sana gölgen olacağım demiştim değil mi? Ayrıca sana beni beklemeni söylememiş miydim ben?"

"Çek git hemen! Seninle hiç bir yere gelmeyeceğim!"

"İlla gelip zorlamı bindireyim?" diye sorduğunda telaşla etrafıma bakındım. "İnan bana bunu istemezsin" dediğinde mecburiyetten kapıyı açıp arabaya bindim. Asrın üzerime doğru eğilip emniyet kemerimi taktıktan sonra göz ucuyla bana bakıp arabayı çalıştırdı.

"Ne zaman vazgeçeceksin?" diye sorduğumda tek kaşını kaldırıp "Hiç bir zaman!" dedi kararlı bir ses tonuyla.

"Bak sana daha önce de söyledim sırf ailelerimiz böyle bir karar verdi diye seninle evlenmek zorunda değiliz! Neden anlamak istemiyorsun?"

"Asıl sen anlamak istemiyorsun! Seninle beşik kertmesi olmasaydık bile seninle evlenecektim! Çünkü sana aşığım!" diye bağırıp direksiyona sert bir yumruk geçirdi.

"Ama ben değilim!" diye bağırdım. Ani bir şekilde bana doğru döndüğünde sesimin tonu iyice düşmüştü.

"Sakın bir daha o kelimeyi kullanma!" diye beni uyardığında koltuğuma gömülüp şimdilik susmayı tercih ettim. Onu kızdırmak pekte akıllıca olmazdı.

Mahalleye girdiğimizde onu nereye yönlendirmem gerektiğini düşünüyordum. Bizim evin nerede olduğunu öğrenecek olursa beni rahat bırakmazdı! Asrın bakışlarımı takip edip "Ne o evin adresinimi unuttun karıcığım," dediğinde ona oldukça samimiyetsiz bir şekilde gülümseyip gözlerimi devirdim. Bide karıcığım demesi yok mu? Ihhhh!

Henüz bizim eve daha iki sokak vardı ama evin yerini öğrenmesini istemediğim için az ilerideki evi işaret ettim.

"Burada ineyim ben artık. Hem zaten şu ilerideki mavi evde bizim pek uzak sayılmaz."

"Öyle mi? Eh hadi in bakalım" dediğinde sevinçle sırıtıp emniyet kemerini çözüyordum ki "Ama ben sen eve girene kadar burada bekleyeceğim malum İstanbul pek tekin bir yer değil!" dediğinde dudağımın kenarını ısırdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AFFET BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin