-4-

445 12 0
                                    

Asrın ellerini göğsünün altında birleştirip bana doğru ilerlemeye başladığında nefesimin kesildiğini hissettim. Beni nasıl bulmuştu?

"Beni görmeyi beklemiyordun değil mi?" aslında hesap sormaktan ziyade kızıp küfretmek ister gibi bir hali vardı.

Asrının o tiksindiğim yüzünü görür görmez bundan iki yıl öncesi gözümün önünde canlanıvermişti. Daha ufacık bir bebekken beni, karşımdaki adama beşik kertmesi yapmışlardı!

Yetmezmiş gibi liseden mezun olur olmaz gelin etmiş bu adamın kollarına atmışlardı! Ama ben ona yar olmayacaktım. Bu yüzden düğünden önce İstanbuldaki kuzenim Hazala telefon ettim ve durumu anlattım. Hazal benim için İstanbula giden otobüse bilet almıştı, hayalimdeki mesleğe ulaşmak için üniversiteyi bitirmem gerekiyordu bu yüzden İstanbula gider gitmez üniversiteye başlayacaktım! Düğün gecesi herkes dağıldığında daha damat gerdek odasına girmeden önce odanın penceresinden aşağı inip doğruca otogara gittim. Ama şimdi yine karşımdaydı ve belki de beni geri götürmeye gelmişti!

"Sen ne arıyorsun burada?" diye sorduğumda önümde durup bozulan yüzümü keyifle izledi.

"Diğer asistanlarda senin kadar saygısız mı?" Gözlerimi kıstığımda ellerini cebine koyup çenesini havaya kaldırdı. "Ben yeni baş hekimiyim asistan Cemre! Benimle konuşurken saygısızlık yapamazsın."

İnanmayan bakışlarla "Şaka olmalı! Ya da kötü bir kabus," dediğimde "İkiside değil!" diye cevapladı. Nefret dolu bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Bak eğer beşik kertmesi saçmalığı için buradaysan ve beni Adanaya geri götürmeye geldiysen eğer-" dediğimde eliyle saçımın bir tutamını parmağına dolayıp yüzümü incelemeye başladı.

"Adanaya geri döneceğiz elbette ama bu sefer kendi isteğinle gelmeni istiyorum karıcığım! Sonra tekrar kaçmanı göze alamam" derken öylesine derinden bakmıştı ki ister istemez gözlerinin içine dalmış, ona olan sinirimi ve öfkemi bir anlıkta olsa unutuvermiştim. Ayrıca eskisinden daha şık görünüyordu! Bir dakika beni geri götüreceğinimi söylemişti o?

Kaşlarımı çatıp bir adım geriye çekildim.
"Seninle gelmek mi? Bir de kendi isteğimle öyle mi?"

"Evet beni istediğini söylediğin zaman burdan karı koca olarak döneceğiz!" Bu adamdaki rahatlığa anlam veremiyordum. Sanki onun nikahlı karışıymışım gibi yakınımda olması, üstelik böyle bir ortamda hiç mantıklı değildi! Büyüklerin verdiği kararla 'bu çocuklar büyüdüğünde birbirleriyle evlenecek' saçmalığına inanmıyordu herhalde?

Onun bana tepeden bakan gözlerini oymak istesem de bunu yapamayacağımı biliyordum. Siyah gözlerinden okunan o 'ben herşeyi yapabilirim!' bakışlarını görememek için kör olmak lazımdı.

"Madem yeni baş hekim sensin bu acı durumu kabullenmekten başka çarem yok! O halde asıl konumuza dönelim Estan Beyin asistanlığından neden alındığımı söyler misiniz?"

Asrının gözlerindeki karanlık ışıltılar beni tedirgin ediyordu. Anlam veremediğim bir şekilde beni süzüyordu ve ben bu durumdan oldukça rahatsızdım! Yüzüme doğru düşen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve "Söylesene ne için Estan Beyin asistanlığından alındım?"

"Ben öyle uygun gördüm! Bundan sonra psikiyatri uzmanı Dersu Kılıçaslanın asistanısın!"

Şaka yapıyor olmalıydı! Belki de intikam almak istiyordu!

"Yapamazsın! Ben o ameliyatlara girmek için hazırlanmış ve sırf bunun için yıllarımı tıp okumakla geçirmiş bir asistanım!"

"Beni duydun Dersu Hanım ile çalışacaksın o kadar!"

"Sen delinin tekisin! Sırf Estan bir erkek olduğu için beni ondan uzaklaştırmaya çalışıyorsun!" diye bağırdığımda kaşlarını çatıp üzerime doğru geldi ve bileğimi tuttuğu gibi gözlerimin içine bakıp,

"Senin kaderin daha kundaktayken benim anlıma yazıldı! Elalemin erkekleriyle oynaşmana izin vereceğimimi sanıyorsun?"

"Bırak kolumu! Bunların hepsi deli saçması!  Daha ufacık bir bebeğin kaderini kendileri yazıyor bu insanlar ve senin gibiler de o aptal insanlardan biri!"

"Saçma ya da değil sen bir kere yazılmışsın benim ömrüme nereye gidersen git gölgen olacağım senin!" derken tek eliyle bileklerimi kavradı diğer elini de belime dolayıp beni kendine doğru çekti ve bana sıkıca sarıldı.

Arkamızda kalan kapının açıldığını duyup ondan uzaklaşmaya çalışsam da buna izin vermeyip beni daha da sıkı sardı.

"Affedersiniz!"

Bu ses! Olamaz o ukala kalp cerrahı! 

***
Cemre şimdi ne yapacak? Beşik kertmesi olan adam çalıştığı hastanenin yeni baş hekimi! Bir yandan da yeni tanıştığı kalp cerrahı Sinan ikisini sarılırken gördü!

Yeni bölümde görüşmek üzere sağlıcakla kalın 💕

AFFET BENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin