BÖLÜM 1

136 62 60
                                    

Siz hiç sulu boyanizdan en çok mavi renginin çabuk bitmesinden şikayetçi oldunuzmu?ben oldum. Resim yaparken mavi rengini bitmesi ve resiminizi o an tamamlayamacak olması insanı tamamen yıkar tabi benim açıdan. Herkesin sevdiği renk farklı tabi.

siz hiç dışarıda oturup saatlerce gökyüzüne baktiniz mi? Ben bakarim mavi renk sevgisi tamamen buna bağlı. Ben dört katlı bir binanın üçüncü katinda oturuyorum her sabah deniz ve gökyüzünün mavi rengi benim güne iyi başlamamin sebeplerinden biri galiba...

Bir sabah kapı sesinden uyandim güneş ışınlarının odamı aydınlayip gözüme vuran o ışıklar hafif gözümü yaksada gene o ışıktan hiçbir zaman şikayetçi olmadim.Tam düşüncelere dalarken kapinin üst üste çalmasiyla ikinci kez uyandim.Hic bekemeden kapiyi açtım kapiyi çalan üst komşum canan teyzemdi.
Bazen beraber kahvaltı yapmam için gelip beni erkenden uyandırır dı .kapiyi açar açmaz o mavi gözleriyle her yere neşe saçan o gülümsemesiyle insanin yüzünü güldür.

-Oğlum rojhat bugün bende kahvatı yapıyorsun bir şey yemedin dimi

-Yok yok daha yeni uyandım zaten üstümü giyip gelirim ben

-Tamam bekliyorum ama çabuk gel çayı soğutma.

-Olur gelirim.

Kapıyı kapatiktan sonra odamin camını açıp mis gibi havayi son nefesime kadar içime çektikten sonra bir kaç dakikalığına gökyüzünün mavinin denize yansıması nı izledim.Hemen zaman kaybetmeden üstümü giydikten sonra canan teyzenin yanina çıktım.

-Günaydın canan teyze

-Günaydın rojhat oğlum bugün nasılsın bakim

-İyiyim canan teyze her zamanki gibi bugünde şahane bir hahvalti hazırlamışsin kendini çok yorma bunları hazırlamak için

-Yok oğlum ne yorulmasi ben daha gençliğimiyeni yaşıyorum.

-İlahi canan teyze inan yermi yaşındaki bir kiza taş çıkarırsın. Neyse canan teyze ben artık dukana gidicem ellerine sağlık tekrardan kendine iyi bak.

-Afiyet olsun merak etme taş gibiyim akşam gelde beraber bir kahve içeriz.

-Olur gelirim tabi.

Tam merdivenlerden inerken en alt katta oturan hasan amcamın sesiyle duraksadim.

-Oğlum rojhat gelirken bana iki üç tane kitap getirir misin?

-Olur getiririm hasan amca.

Benim küçük bir kitap dükkanım var hergün hasan amcaya iki üç tane getiririm.Birde karşı komşumun kızına getiririm.Evin yermi yaşında kör bir kiz ona getirdiğim kitaplari vakit buldukça ben ona okurum bazende annesi okur.

Gidene kadar saat on bir olmuştu her günkü gibi en son ben acardim dukanımı diyer sahaf arkadaşlarım açmıştı bile.

Koca bir günün nasıl geçtinin farkına bile varamamiştim. Eve doğru ilerlerken deniz kenarındaki bir bankta oturup mas mavi denizin üstünde yuzen o vapurları o tekneleri izlemkten hiç bikmam hele iskeleden yükselen vapurlarin sesi öten martilarin sesi hiç bu kadar güzel olmamış tı.

Taki bulutlar gök yüzünü sarana kadar yağmur yağacak gibiydi tam oturduğum yerken kalkmamla yamurun çiselmesi bir oldu gitgide hizlanan yağmurla etrafimdaki insanlarin şemsiyelerini açıp koşmalari,kimi ise islanmamak için şemsiye aramaları gözden kaçınılmazdı. Ama nedense hiç kaçmadim olduğum yerde kollarımı açıp mavi gökyüzünden düşen mavi damlarin beni ıslatmasına izin verdim.

Ve bir anlık bir söz aklimdan geçti.

"Her yağmura şemsiye açılmaz bazen ıslanmak gerekir"...

AH KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin