Eve dönüşüm gene sırılsıklam ıslanmiş bir haldeydi.Yağmur damlasının üzerime her düşüşü içimdeki tüm yorgunluğumu alması hiç bir şeye değişmem.
Eve geldiğimde ilk işim güzel bir duş almakti.
Birden hasan amca ve evin için getirdiğim kitapları vermeyi unutmuştum!!!
Ama neyseki canan teyzeyle birer kahve içecektik oraya uğramadan kitapları veririm.
Evdeki işlerimi bitirdikten sonra kitapları tam elime alırken elimdeki bir kitap yere düştü ve ilk gözüme çarpan sözü okumuştum...
"Bazen hayatımıza bir el dokunur ve her şey değişir."
Bu söz sanki hayatima yeni birilerin katılacağını animsatti ama gene hiç ümitlenmedim. Yermi beş Yaşıma kadar hep yanliz biriydim ve biliyorum ki hepte öyle olacam.
O sözler ne kadarda benim için pek birşey ifade etmesede gene kafamın en müsait bir yere kazınmıştı.
Yere düşen kitabı aldiktan sonra hasan amcaya kitaplarını vermeye gittim kapiyi çalar çalmaz her günkü gibi içerden deterjan kokusu ve temizlik malzemesi gözden kaçınılmazdı.
Aslinda hasan amca 75 yaşındaydı. Bu temizlik verasimi karısından kalmaydı.
Yıllar önce karısı titizlik hastasindan ölmüştü oda karısını kaybettiği günden beri hep oda titiz biri olmuştu.
-Oğlum getirdigin kitapların hiç biri güzel bitmiyor.
-Niye bu sefer ne oldu hasan amca?
-Gene çocuk kızı yarı yolda bıraktı gitti...
-Ya hasan amca kitabı sonuna kadar okumadin dimi?
-Yok adam kızı bırakınca devamını okumadım.
-Ya hasan amca bi kerede kitabı sonuna kadar oku belki senin beklediğin gibi biter bu sefer.
-Yok oğlum böyle iyi
-Nasıl okumak istersen hasan amca size iyi geceler.
-İyi geceler.
Hasan amcaya kitaplarını verdikten sonra evinin kitaplarini vermem için yol aldım.
Tam dışarı çıktığımda evinin köpeği dabi ile karşılaştım.
Evin köpeği olmadan dışarı çıkmaz. Çünkü evin görme engelli olduğu için köpeği ona binevi yoldaş gibiydi
Dabi buralarda olduğuna göre evinde buralardadır.diye düşünürken evinin sesini duydum Dabi diye bağırıyor du.
Yanına gittiğimde oturmuş görmeyen gözleriyle yıldızları izliyordu.
Görmeyen bir kıza yıldızları anlatamazsınız ama onun hayal ettiği yıldızlarıda siz anlamazsınız.
Eşlik etmek için hemen yanina oturdum.
-Yıldızlar ne güzel parlıyor dimi rojhat
-Evet ama görmeyen bir kızın gördüğü yıldızlar daha parlaktır.
-Gerçeğini görmeden buna karar veremem ben, bence ikiside gören kişiye göre değişiyor.
-Bencede ama yıldızları sevmek insan elinde olan bir şey değil.
-Kimine göre kapkara geceye ışık saçar, kimine ise yolunu kaybettiğinde yol gösteren.
-Gene akşam akşam güzel sözlerle yıldızları biraz daha parlaktın.
-Kendimi tutamadim gene. ben buraya sana getirdiğim kitabı vermek için gelmiştim.
-Madem getirip buraya kadar gelmişsin biraz okusana bana.
-Olur okurum.
Evinle öyle sohpete dalmıştım ki canan teyzeyle bereber kahve içeçeğimizi tamamen unutmuştum.
Başladım okumaya
"Mutluydum çünkü sahip olduklarımın hicbiri benim değildi"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AH KALBİM
Teen Fictiongece midir insani hüzünlendire yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?