Bir gün portakal ağaçlarının altında çok yemekten sızmışküçük bir kız varmış. Küçük kız her gün babasının dayaklarından kurtulmak için o küçük yaşında bir tarladan diğer tarlaya çalışmaya gidermiş. Ne yazık ki kazandığı üç beş kuruşluk parayı da babası içkiye ya da kumara harcarmış. Kızın okumak için biriktirdiği paralar babasının kötü amellerine gidiyormuş. Babasından kurtulmak için her gece dua edermiş bu minik kız. Annesi babasının dayaklarına , işkencelerine dayanamayarak ölmüş. Onu koruyacak biri kalmamış artık. Patronunun bağırmasıyla havaya sıçramış küçük kız. Masumca yaşlı adamın gözlerine bakmış. Adam kızın yediği portakalları görünce sinirlenip ona bütün bozuk portakalları yedirmiş. Kız o günden sonra portakal kusmaktan portakalın yüzüne bir kere bile bakmamış. Köşe kenarda ağlarken bir çocuk yaklaşmış.
X: niye ağlıyosun minik kuş?
Ece(minik kız): yok bir şey bak işine
Çocuk yanaklarını okşamış, gözyaşlarını silmiş. Sımsıkı sarılmış kıza.
X: ben volkan minik kuş. Ne zaman ağladığında ismimi seslendiğinde yanında olucam.
E: ben .. şey ece.
V: hayır senin ismin minik kuş.
O günden sonra minik kuş ve volkan sürekli beraberlermiş. Volkan sürekli ona çalışırken yardım etmiş. Volkan o büyük çiftliğin sahiplerinin oğluymuş. Orda ki herkese sözü geçiyormuş.
E: volkan söylesene bana niye yardım ediyorsun
V: çünkü sen benden küçüksün ve kendi başına bıraksam hemen zırlıyorsun
E: sadece iki yaş var aramızda ne büyüğü be. Hem ağlamıyorum bir kere göxüme toz kaçıyor
Kızın bunu derken bile gözleri dolmuş. Volkan başına geliceğini biliyormuşçasını gülümsemiş ve şefkatle sarılmış.
V: minik kuş sen gözyaşlarını dışarı akıtırken ben hep içime akıttım o yüzden ağlamak istiyorsan ağla rahatlarsın
E: sen niye ağlıyorsun ki istediğin her şey varken, özellikle seni seven bir aile.
V: yanlış minik kuş sen yoksun.
Kızın yanakları kızarırken volkan düşünceliydi. Bazen istediği her şeyin olması ona yetmiyordu. Ailesinden sevgi görmemişti. Kıyafetlerini kirletisiye kadar oynamak istiyordu ya da minik kuşuna çalışmasında yardım etmek ama ailesi onu bir prens gibi yetiştiriyor ve her şeyden kısıtlıyorlardı. Hayatlarını onun istediği gibi yaşamalarını istiyordu.
Küçük kız o gün babasından çok fena dayak yemişti. Volkanla görüştüğünü görmüş ve ona çok kızmıştı. Küçük kız babasının arkadaş edinmesine neden bu kadar kızdığını anlamıyprmuş. Fark etmediği şey ise volkanın o olanlara şahit olmasıymış. Volkan bu olanların onun yüzünden olduğunu düşünmüş ve bir daha onun karşısına çıkmamak onu korumak için amerikaya yatılı okulu kabul etmiş.
O günden sonra küçük kız volkanı aramış her yerde ama bir daha görmemiş. Volkanla yaptıkları evden kaçma planını uygulamış küçük kız.
