Gerçekler~ Bölüm 3

0 0 0
                                    

Yine yine ve yine odama volkan bey bir anda dalınca havaya sıçradım. Hemen göz yaşlarımı silip başka yöne doğru baktım.
V:  toplantıya gidicez hazırlan
Gözyaşlarımı hemen silip peşine takıldım. Toplantı odasına girdiğimde herkes bizi bekliyordu. Volkan bey saolsun umrunda değildi.
E: kusura bakmayın geciktik
Herkes biraz kıkırdadı. Aa kibarlık yapmakta suç. Sabah ki mert bey değil miydi o ve sadece onun yanı mı boştu. Uhhh
M: bücürük oturcak mısın?
Gülümsedim ve yerime geçtim. Defterimi ve kalemimi masaya koyup bacak bacak üstüne attım.
V: arkadaşlar mert bey artık benimde olduğum gibi sizin de bir patronunuz. Kendisi benim en güvendiğim dostumdur. Sizinde güvenebileceğinizden hiç şüpheniz olmasın
Ben şok ben vefat. Sabah lokum savaşı yaptığım adam patronum olmuştu ya. Kesin kovuldum.
M: Tebrikleriniz için teşekkürler. Kızlar odama gelmekten çekinmeyin yardımcı olurum her türlü. Ece hanım siz çekinebilirsiniz.
Kızarmıştım. Somurtup başka yere baktım. Yanıma oturduğumda bana eğilip
M: somurtunca da paçoz karıya benziyorsun. Bana lokum borcun var unutma bücürük
Üfleyip önüme döndüm.
V: ece hanım da benim kişisel asistanımdır. Kızlar bana ulaşmak yerine artık ece hanıma ulaşabilirsiniz.
Göz kırpmıştı. Bay egoda gelmiş. Toplantının sonrası günlük geçmişti iş dağılımı felan filan. Ama mert bey saolsun bir türlü dinleyememiştim.
Volkandan...
Minik kuşumu seneler sonra görmek çok garipti. Çok güzel olmuştu ama fazla zayıftı. Arabayla işe gelirken yürürken görmüştüm. Bilerek yanında durup park ettim arabayı. Beni fark edince hızla yürümeye başladı. Demek bana tripli. Hatırladıysa tabii. Onu bırakmak zorundaydım babası her gün benim yüzümden dövüyodu onu. Zaten babamın teklifiniiki şartla kabul etmiştim. Onu iyi bir aileye yerleşmesini sağlamak ve ondan sürekli haber almak şartıyla. Her hareketinden haberim vardı. Duygu benim kardeşimdi. Babam ona aile bulmak yerine kendi ailesine almıştı. Tabii ece bunu bilmiyordu. Yakında öğrenir. İş yerine girdiğimde bana çok garip bir şey sormuştu. Patron olduğumu bilmiyor herhalde.    Beni hatırlamış gibi değil. Hatırlamıyordu. Yaptığı kahve çokmlezzetliydi.
Odasına baktığımdaysa yine ağlıyordu. O gözlerden anlaşılıyordu babası yüzünden ağlıyordu yine. Adam şuan hapisteydi. Cezasını çekiyordu. Toplantıdan sonra odama geçtim. Karşıda ki odasına baktım daha gelmemişti. Nerede kaldı bu?
Sonra mertle odaya girdiler yaslandığım masadan hızla kalktım. Gülüşüp duruyorlardı. Gidip camı tıklattım. Eceye gel işareti yaptım. Mert koltuğa yayılmıştı bile. Ece çekinerek içeri geçti. Gözlerinde yine o minik kuş bakışı vardı. Ah bakma öyle minik kuş.
V: mertle fingirdeyeceğine işinin başına dön boşuna maaş almıyorsun. Burda ki her kız gibi sende yanıp bitiyor olabilirsin ama benim işlerim beklemez
Gözleri hafiften dolmuş ağzı açık kalmıştı. Kaşlarını çatabildiği kadar çatmış ellerini yumruk yapmıştı. Şu hali çok tatlıydı ki gözünden bir damla yaş düşene kadar.
V: şimdi işinin başına.
Bu kadar acımasız olmak zorunda kalmama lanetler okudum. Minik kuş yine ağlıyodu.
Odasına gittiğinde mert yoktu ortalıkta. Bilgisayarının başına oturup hem ağlayıp hemde çalışmaya çalışıyodu. Bi anda bilgisayarıma mail geldi. İstifa formu mu lan o?
Hemen ecenin odasına gittim.
V: Burada kimse istifa edemez ben kovmadığım sürece
E: Kpvun o zaman ben namusumu çöpten bulmadım. Bu lafları hak etmedim
V: Mert benim en yakın dostum ve onu koruyorum sadece. Ona yaklaşma
Kapıyı sertçe çarpıp şirketten çıktım.

Acımasız aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin