Şekerli kahve~bölüm 2

2 0 0
                                    

11 yıl sonra...
Ece:
Uyandığımda saat sabahın sekiziydi. Kargaların ötüşü kulaklarımı kemirirken sadece küfür edebildim. Uyanmak istemiyorum kiii.
Duygu bir anda üstüme atladı ve tepinmeye başladı.
D: Uyan artııııkkkkkkkkkkk
Saçlarımı çekiyodu cadaloz. Ona en sinir bakışlarımı attım.
D: sinirlenmiş bir eşşeğe benziyorsun güzellik.bu arada tavayı yine yaktım yaaa. Evde kalacam ama haberim yok neyse kankişimle evlenirim bende.
E: duygu siktir be öfffff seninle evlenen kör ya da en önemlisi sağır olmalı be
Duygu kırılmış gibi yapıp odadan kaçmaya başladı. Ah deli kız!
Kalkıp üstüme beyaz gömlek ve siyah pantolon giydim altıma da kırmızı stilettolarımı geçirdim kırmızı ruj rimel ve aydınlatıcımı sürüp saçlarımı yaptım. Bugün yeni başladığım işte ilk günümdü. Bir holding sahibinin oğlunun asistanı olcaktım. Hemen duyguya ve bana sandviç hazırladıktan sonra koşa koşa otobüs durağına gittik. Duygu terzinin çırağı olarak çalışıyordu. Hayallerine adım adım yaklaşmak istiyordu. Modacı olmak istiyordu. Bense organizasyon şirketi açmak istiyordum.
Otobüste klasik müzüklerimi dinledikten sonra indim. Holdinge doğru yürürken siyah bi bmw geldi yakınıma. Bana yavşayacağımı ödüşündüğüm için hızla yürüyordum ki adam hiç beni tınlamadan holdinge girdi. Tabi ben bir bozul bir bozul. O kadar da havaya girmiştim.
Holdinge girdiğimde havamı söndüren adam kartını okutuyordu. Girişte çalışanlar girmeden kart okutuyordu ama benim kartım daha verilmemişti.
Utana sıkıla etrafıma baktım. Az önce ki adam seslendi.
X: sen yeni çalışan mısın?
E: e.. evet
Hiçbir şey söylemeden kartını benim için bir kere daha okuttu. Hızlıca yürümeye başlayınca ona yetişmeye çalıştım.
E: Şey ben teşekkür ederim. Sence şu büyük patronun oğlu şımarık mıdır ya, şımarıktır tabii sonuçta patron oğlu. Şansıma bak onun asistanıyım. Şımarıklığını çekmem için ayrı maaş verirler mi acaba?
Kaynaşmaya çalışıyordum. O ise biraz sinirli bir şekilde güldü.
X: bence aldığın maaşa bile şükret, şu diline bile çok maaş veriyorum.
E: veriyorum mu?
Sonra arkasını sinirle dönüp
X: Volkan Karahan, patronun namı değer şımarık çocuk
E: kovuldum mu?
Bir şey demeden asansöre yöneldi. Bense sıçtığımı temizlemek için peşinden koştum.
V: kovulmadın. Sana çektireceklerimi düşünürken seni kovmak hafif kalır.
Minnetarca gülümsedim ama bana ne yapıcaktı ki.
Odasına doğru ilerlerken yani en azından volkan bey öyle yapıyodu ben koşuyodum. Adamın bir adımı benim resmen 20 adımım yahu. Odamın yerini gösterdi sonra bir kız gelip bana ne yapmam gerektiğini ve volkan beyin bu haftaki programını kısacası bilmem gereken her şeyi söyledi. İsmi buseydi iyi anlaşıcaz gibiydik.
Volkan beyle dipdibeydi odalarımız arasında sadece cam vardı. Her hareketimi görebiliyodu. Ben onu incelemeye başladım. Kahverengi gözleri kahverengi gözleri sakalları sempatik yüzü çok tatlıydı.
Ama kaşları hep çatıktı. Sonra bana baktı. Gözleri gözlerimi bulunca telaşlandım bugün dediklerimden sonra beni bir depoya kilitleyebilirdi ya da ben çok fazla film izledim. Hep duygu yüzünden ameke.
Bir anda kapım açılınca yerimden sıçradım ve istemeden bile olsa çığlık attım. Volkan bey ve siniri karşımda duruyordu.
V: İki saattir sizi çağırıyorum ece hanım. Bakıpta görmezlikten gelmekte ne demek oluyor. Telefonlarıma niye cevap verilmiyor?
E: özür dilerim volkan bey dalmışım
Kekelemiştim.
V: bana şekerli kahve yap.
Tamam deyip hemen yerimden kalktım.
E: şey mutfak ne tarafta acaba?
V: navigasyona mı benziyorum?
Uyuz yaaa söylesen çatlican şimdi kimi tanıyorum ki sorucam.
V: uyuz demek senin dilin çok uzamış bücür
E: ben sesli mi düşündüm canım patroncum
Tatlıca gülümsemeye çalıştım.
V: biraz öyle oldu sabrımı sınıyosun
Hemen dışarı attım kendimi. Gördüğüm ilk kişiye mutfağın yerini sordum. Allahtan odama yakındı yoksa nasıl taşicam. Ay şuan resmen görücü usülünde hissettim kendimi. Duygu görse duygulanırdı ve resmen geçit töreni kurardı. Kahveyi özenle hazırladım ve şık bir fincan takımına döktüm ama ne ikram edebilirim ki yanına. Akşımda bulunsun yarın kurabiye getiricem. Etrafımda bakındım bir genç iştahlıca lokum yiyordu. Şeytanice gülümseyip ona doğru yürüdüm. Elindeki lokumu haince elinden almaya çalıştım ama o da kendisine çekiyordu.
X: bırak lokumlarımı seni piz paçoz karı. Yemeğimle olan aşkımla arama giriyon.
Sadece üç tane lokum vardı bense iki tane alcaktım
E: iki tane lokum istiyorum sadeceeee
Birbirimize çekerken bianda dengemi kaybedip düşücekken biri beni tuttu. Arkamı döndüğümde volkan bey sinirli bakıyordu. Çocuğun elindeki lokmalardan iki tane alıp koşmaya başladım kahvelerin yanına koyup elimde tepsiyle döndüm ve sırıtmaya çalıştım.
V: bu muydu iki saattir çocukça atışmanızın sebebi? Lokum sevmem ben beni öldürmeye mi çalışıyorsun?
Yüzümü asmıştım boşuna kavga etmiştim.
X: yaaa volkaşkım lokomlorom bitti ya
V: mert herkesin yanında deme be abicim bare
Ne yani volkan bey gay miydi? Kdkgkgkg
M: kırılıyorum ama
Mert piç gülüşünü yaptı. Ve sahteden dudak büzdü. Mavi gözleri ve dudakları çok tatlı olmuştu. Bense koşa koşa volkan beyin peşinden gidiyordum. Koltuğa yayıldığında kahveyi ona uzattım. Aldı ve tadına baktı. Merakla onu izledim.
V: güzel olmuş
Memnuniyetle gülümsedim. Lokumları yemicek miydi yaaa.
Eli lokuma gitti ve ağzına götürdü. Yerken yüzü buruştu.
V: şerefsiz yine benim sevmediğimi almış
E: izninizle volkan bey ben işime dönüyim
Kafasıyla onay verdi. Odama giderken mertle çarpıştık.
M: merhaba şapşilik ben mert sende bücür olmalısın
E: bücür değilim bi kere ece ismim
Bana şirince sırıttı. Bende odama gittim. Oturdum ve düşündüm vay be neredeeen nereye. Hayalleri olan kız okumuş ve babasından kurtulmuştu. Kaçmıştı ve duygunun ailesini bulmuş onunla yaşamıştı şimdiyse duyguyla istanbula taşınmış güzel bir iş bulmuştu. Gözlerinden yaşlar aktı ve gururla gülümsedi.

Acımasız aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin