ÇARESİZLİĞE DOĞRU
Gabriel hastahaneye vardığında gece saat 10:30 du ve salgılanan adrenalinden eli ayağına dolaşıyordu.Gardenia'nın bahsettiğine göre çok önemli bir olay olmalıydı.Gecenin bir yarısı hiç şaka yaptığını zannetmiyordu.
Arabayı park etti ve binanın ana kapısına doğru ilerlemeye başladı.Sonra olayın ciddiyeti aklına geldi ve acil kapısından girmeye karar verdi.Aklına kötü kötü şeyler gelmekte ve neler olabileceğini düşünmekte olan Gabriel etrafın aşırı derece sessiz olduğunu fark etmedi bile.Kapıdan içeri girdiği anda ortalığın biraz dağılmış olduğunu ve danışmanların yerinde olmadığını gördü.Bilgisayarlar yerlerde kağıtlar her taraftaydı.İçine korku düşdü ve bu olanların hastahaneye çağrılmasındaki sebep olabileceğini düşündü.Kapının hemen yanındaki süpürgeyi alarak korka korka alt kattaki intaniye bölümünün merdivenlerine doğru gitti.Altkata indi.Hiç ama hiç kimse yoktu ve etrafta okadar iğrenç bir koku vardıki insanın aklına çürümüş et kokusunu getiriyordu.Bu düşünce Gabriel'in kanını dondurdu.Ölmüş insanlar,katliam gibi düşünceler kafasında dolanmaya başladı.Zemin kata indi ve koridorun sonundaki bulaşıcı hastalıklar bölümüne doğru yürümeye başladı.Bölümünkapısından içeriye girdiği anda birisi üstüne doğru atıldı.Gabriel okadar kormuştu ki ani bir refleksle elindeki sopayı üzerine gelen,uzun saçından kadın olduğu anlaşılan kişinin kafasına vurdu.Öyle şiddetli vurmuştu ki yan tarafta duran kaloriferin borusuna çarptı ve bir kırılma sesi duyuldu.Gabriel bu sesle beraber olayın şokundan bacakları çözüldü ve yere oturdu.Olaylar çok hızlı gelişmişti.Şokun etkisinden bağıramamıştı bile.Gözlerine yaşlar hücum etti ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.5 dakka sonra toparlanmıştı Gabriel,etrafına baktı ve sakinleşmeye,düzgünce düşünmeye çalıştı.Oda karanlıktı lambayı yakmak geldi içinden ve demin büyük ihtimalle ölen kadının kim olduğuna bakmalıydı.
Oturduğu yerden kalktı ve lambayı yakan Gabriel,tekrardan titremeye başladı.
''Yoo!yoo! olamaz!!''
Ağzından sadece bu kelimeer döküldü.Hayır bu olamazdı.Bu Gardenia olamazdı.Hayır bu kadının her yeri yara bere içindeydi bildiğin ölmüş sonra tekrardan dirilmiş gibi.
Ama üstündeki yaka kartını görünce gözyaşları tekrar hücum etti.Bu aynı zaman diliminde yaşadığı ikinci şoktu.Sakin olmalıydı ve sağlıklı düşünmeliydi.Odanın en köşesinde duran beyaz tahtaya gözü ilişti.Üstünde kocaman ''Gabriel,msanın üstündeki dosyayı almalısın.İçindekileri okumadan önce aceleyle üskata güvenlik görevlilerin odasına çıkmalısın.Dosyaya orada bak lütfen.''diye not vardı.Yazı hızlı yazılmaktan dolayı anlaması biraz zordu.
Galbriel,gittikçe korkmaya başlıyordu.Masanın üstündeki dosyayı alıp hemen yukarı doğru koşmaya başladı.Güvenlik görevlilerinin kaldığı ve kamera kayıtlarının tutulduğu odaya girdi.Garip bir şeyler vardı hastahanede kimseyle karşılaşmamıştı.Odanın kapısını kapayıp dosyayı açtı,dosyamım içinde 6 sayfa vardı.Aceleyle hepsine baktı.
Bir tanesi hariç diğerleri bilgisayardan çıktı alınmıştı.El yazısı olan kağıdı aldı eline ve okumaya başladı.Yazıdan hızlı bir şekilde yazıldığı belli oluyordu.
''Gabriel,bu yazımı okuduktan sonra lütfen sağlıklı düşünmeye bak.Bulunduğun odanın kapısını sıkıca kapat.Doktor James,Afrikadan döndüğünde şuan elinde tuttuğun kağıtları verdi ve kendisnden uzak durmamızı istedi.Başhekim,Afrikaya tifüs hasyalığını araştırmaya gitmiş ve oradaki insanlara yararlı olmaya çalışmıştı.Bazı tifüs hastalığı taşıyan insan bitlerini örnek için yanında getirmiş.Doktor,buraya geldiğinde hasta gibiydi.Solgun yüzü vardı.Kendisinden uzak durmamızı istedi ama biz belki hastalık kapmış olabilir diye onu tedavi etmek istedik.Aradan 10 dk. geçmemişti ki doktorun derisi döülmeye gözleri kanlanmaya başlamıştı.Bilinci yok oluyor gibiydi.Git gide kendini kaybetti.Derisi kurtlanöaya ve dökülmeye başladı bazı yerlerinden kemikleri dahi gözüküyordu.Bu olanlar okadar ani olmuştu ki kimse ne oduğunu anlamadı.
İnsanlar korkmaya başlamıslardı.Gerçi bende korkuyordum ama böyle bir hastalığı ilk defa görmekteydim.Daha fazla yazamıyorum.Kamera kayıtlarına bak.''
Yazı,sonlara doğru iyice bozulmuştu.Gabriel biraz şaşkınlıkla bilgisayara doğru ilerledi.Kamera kayıtlarına bakmak için biraz bilgisayarda arandı.Aradığını bulmuştu.
Saat 21:30'dan itibaren izlemeye başladı.ilk Yarım saat hiç birşey yoktu.Normall hastahane yaşamı bir iki yaralı polis felan getirilmiş yani fazla önemli birşey yoktu.
saat 22:05 civarlarında Doktor James Adamson, elinde iki kapla aceleyle hastahaneye giriyordu ve olaylar ondan sonra hız kazanmaya başladı.Tam bu sırada dışarıda,hastahanenin yakınlarında patlama sesi duyuldu.Kayıtlara bakan Gabriel dalgınlığından dolatı sıçramıştı ama fazla dert etmeyip izlemeye devam etti.Doktor james,herkeze birşeyler anlatmaya çalışıyordu ama herkez onu sakileştirmeye çalışıp,yüzünü havlu ile silmeye çalışıyorlardı.Doktor,etrafındakileri itip ilaçarrın olduğu bölüme bakıp iğne şurubu aldı ve iğneye enjekte edip omzundan kendine yaptı.Gabriel,kayıtları 5-6 dk. ileriye sardı.Doktor James şimdi bir sandalyede oturmaktaydı.Sakin gözüküyordu.Ama derisi dökülmüş,neredeyse yüzünün elmacık kemikleri gözükecekti.Aradan 1 dk. geçmemiştiki birden ayağa kalktı.En yakınında duran hemşireyi tutup öyle bir kuvvetle ısırdıki omzumdan kocaman et parçası koptu.Hemşire kendini çığlık çığlığa yere atmış,insanlar kaçışmaya başlamışlardı.Gabriel donmuş bir şekilde olanları izlemekteydi.
Tam bu sırada odanın kapısına biri kuvvetle yüklendi.Çıkan sesten Gabriel yerinde sıçramıştı.Korkmaya başladı.Kapıya ikinci defa yüklenildi sonra yumruklanmaya başlandı.
Gabriel'in eli yerde duran sopaya gitti ve korkuyla beklemeye başladı.