İlk bölüm, iyi okumalar. 🌒
Bir insanın neden ruhu sızlar? Hatta durun daha açıklayıcı olayım, neden ruhum sızlıyor? Bu yaşıtım gençlere özgü bir ergenlik süreci mi? Yoksa sığınağı olmayanlara özgü bir şey mi?
Neden bilmem ama bazen hiç sabah olsun istemiyorum. Geceler sessiz ve kimsesiz, benim gibi...
Belki de bu yüzden seviyorum geceleri, bana benzeyen nadir şeylerden. Her gece balkona çıkar annemin eski saksısının arkasına sakladığım sigara paketinden bir dal alıp müzik eşliğinde saatlerce öylesine göz gezdirirdim etrafa.Ha öyle şiirsel şeylerim yoktur, sandalyeye oturur ayaklarımı korkuluklara uzatır sigaramı içerim. Bazı şarkılar sızlayan ruhumu daha da sızlatır belki ağlarım. Peki ruhum neden sızlıyor?
Ben daha doğmamışken babam bir alkol bağımlısı haline gelmiş. Annem ve abim onunla pekte baş edememişler. Annem belki hamile kalırsa babam biraz durulur diye düşünmüş. Hata etmiş.
Babam eve bakamamaya başlamış
ama beni de aldırmamış. Bir hata daha.Annem yaşadıgı stresler ve sıkıntılardan dolayı erken doğum yapmış, fakat doktorlar sadece beni kurtara bilmiş. Hayata katil olarak başlamak pekte hoş değil elbette..
Sosyal hizmetler beni ve abimi babamın eline bırakmamış elbette.
Abim henüz reşit olmadığından dolayı bizi teyzeme bırakmışlar.
Teyzem kardeşinden emanet gözüyle bize çok iyi baktı hakkını yiyemem ama alkolik babam bir gün her zaman ki gibi yüksek promil ile kapımıza dayandı. Beni görmek istediğini söylediğinde teyzem bunun asla olmayacağını söyledi ve sesini yükseltti.Kavga git gide harlanırken bir anda ne olduğunu anlamadım ve yüksek bir ses duydum. Abim hemen beni bir kenara itti, doğrulup baktığımda babam teyzemi vurmuştu.
Ertesi gün babam hapse, teyzem mezara gitmişti. Kardeşinin yanına..
Abim henüz 17 olduğundan bizi çocuk esirgemeye verdiler. Bir sonraki sene abim bir gece yanıma geldi ve bana biraz beklemem gerektiğini, daha sonra gelip beni alacağını söyledi. İşte o zaman çok korktum. Abimin de beni bırakacağını sandım. Fakat gidip benim velayetimi alabilmesi ve beni buradan çıkarabilmesi için para bulması lazımdı. Öyle ya da böyle abim gitti ve ben soğuk ranzalarda gün sayarak abimi bekledim.Yaklaşık 9 ay sonra sorumlu biri ve 2 tane takım elbiseli adam geldi, bana abimin geldiğini söylediler. Bir heyecanla eşyalarımı topladım ve müdürün odasına koştum. Kapıyı açtığım sırada gördüğüm şeyle şok oldum. Bana her zaman takım elbiseli adamların sahtekar olduğunu, onların bizim gibi masumlardan çaldığını söyleyen abim, şimdi takım elbiseyle karşımda duruyordu. Yine de bu ona koşup sarılmamı engellemedi. Ona sarıldığım zaman parfümü burnumu sızlatıyordu. Sanki abim yerine başka biri gelmişti.
Abim beni oradan çıkardığında markasını bile bilmediğim bir arabaya bindirdi ve bana dönüp;
"Her şey çok güzel olacak fındığım."
dedi.Ona tebessümle yanıt verecektim ki bir malikanenin önünde durduk.
Şaşkınlıkla abime bakarken o gülümseyerek arabadan indi ve bana elini uzattı. Elini tutup arabadan indiğimde ağzımdan çıkan tek kelime 'Nasıl?' olmuştu.Çok sonra öğrendim ki abim baya baya boktan işlere girişmiş, ama gayette güzel idare etmiş.
Şuan 17 yaşında, balkonda sevgilisiyle konuşan normal bir genç kız olmak varken, elinde sigara, yaşantısında ölüm olan biriyim.
En azından halimden anlayan 1 2 tane dostum ve cebimde sigara alabilecek param var. Sanırım onlarda olmasa intihara çok daha meyilli olurdum.Bu da benim hikayem..