Çay çorba yerine çikolata gofretle büyüseydik, sen de severdin elbet...
'Bilader bi bakıcanmı' yerine 'pardon bakarmısınız' diyebilseydik, sen de severdin elbet...
Mektup yerine Facebook Tweet yazabilseydik, sen de severdin elbet...
Bu benim kadınım yerine bu benim flörtüm diyebilseydik, sen de severdin elbet...
Mahalle kavgasına, Besiktaş maçına değilde, tiyatro sinemaya gitseydik, sen de severdin elbet...
Ordu'nun dereleri, Kütahya'nın pınarları değilde, yatcaz kalkcaz incez bincez dinleyebilseydik, sen de severdin elbet...
Kıro gibi kamyon arkası isyanı siktir lan değil de , baba parasıyla zamparalık yaptığını sanan tikicanlar gibi oh my god, fuck, diyebilseydik, sen de severdin elbet...
Cumartesi pazarından değilde Adidas Nike tan giyinseydik, sen de severdin elbet...
Facebook'ta kendini pazarlamana, eski erkek arkadaşınla medeniyet adı altında gorüşmene, sadece arkadaşız dediğin embesil erkek kılıklı düdüklerle el kol şakaları yapmana, ve daha bunlar gibi medeniyetin pezevenkliğe dönüştüğü birçok şeyi yapmana izin verseydim, sen de beni severdin elbet...
Sevme beni kadın, bırak sevme sen beni... Biz o dediklerinin âlâsını yapardık isteseydik, lakin erkek olmakla adam olmak çok başka şeyler...
Dedem de topraktan geri gelmeyecek ama nenem hala onu bekliyor...
Sen de bi nenem olabilseydin, ben de seni severdim elbet...
Samet KILIÇ