Bu düşünce bana mı ait?

2.4K 151 188
                                    

Kageyama

Bugün tatil olduğundan erken kalkıp koşuya çıkmıştım. Tesadüf budur ya Hinata karşıma çıkmıştı. Koşumuzu tamamladıktan sonra beraber açık bir alana gidip voleybol oynamaya başlamıştık. Biraz kuytuda bir yerdi.

Topla oynamaya devam ederken Hinata bana sordu. "Kageyama son zamanlarda tuhaftın. Bir şey mi oldu?"

"Birine karşı anlayamadığım bazı duygular içindeydim. Ama sonunda ne olduklarını anladım."

Hinata merakla sordu "Nasıl duygular?"

"O kişinin başını okşama, ellerini tutma isteği. Tatlı buluşum hepsi bir duyguyla bağlantılı..."

Hinata topu düşürdü "Kageyama! Yoksa sen Aş-" cümlesini bir bağrışı kesmişti.

"BAK YAKU-SAN BUNLAR KARASUNODAKİLER!"

Bağrışın yönüne döndüğümde Nekoma'dan iki kişiyi gördüm. Biri Yaku-san'dı. Öteki ise uzun boylu Rus Lev'di.

Lev yanımıza koştu. "Hadi ikili maç yapalım! İkili maç yapalım!" Çok heyecanlıydı. O yerinde duramazken Yaku-san gelip Lev'i arkasından tekmeledi.

"Sessiz ol. Milletin başını ağrıtıyorsun." Lev sırtını ovalarken Yaku-san "Şu Rus bacağının kusuruna bakmayın." dedi.

Lev ellerini yumruk yaptı "Bir kere de benim tarafımı tutsan olmaz mı Yaku-saaaaan?" Onlar karşılıklı konuşmaya devam ederken Hinata lafa daldı.

"Siz burada ne yapıyorsunuz?"

Lev gözleri parlayarak bize döndü "RANDEVUDA-" Yaku-san bu sefer Lev'ın sırtını çok sert tekmelemişti. Lev yere yığıldı.

"Her yerde gereksiz gereksiz konuşma demedim mi ben sana!?" Diye sinirle bağırdığında Lev ağlamaya başlamıştı. Ayağa kalkıp elleriyle değişik değişik haraketler yapmaya başladı. Sanki Yaku-san'a sarılacak gibiydi ama Yaku-san onun başını ve gövdesini ittirerek engelliyordu.

"Özür dileriiiim Yaku-saaan. Affet lütfen..." Nedense voleybolde çok avantajlı konumda olsa da bu Rus bana bile biraz gıcık geldi.

"Hadi Hinata başka yer gidelim." dedim. Onlar tartışırken.

****

Biraz uzaklaşmıştık ki aniden durdum "Yemekleri unuttum!"

Hinata bana döndü "Yemekleri mi?"

"Elimdeki poşetlerde vardı." Arkamı döndüm "Hemen alıp geleceğim. Umarım alan olmamıştır."

"Tamam bekliyorum."

Koşarak top oynadığımız alana gittiğimizde beni şok eden görüntüyle karşılaştım. Lev yere otururken Yaku-san onun kucağındaydı. Ayaklarını Lev'in beline ellerini ise boynuna dolamıştı. Lev de uzun kollarıyla Yaku-san'a sarılıyordu. Benim poşetler tam yanlarındaydı. Ama en önemli olay ise... ÖPÜŞÜYOR OLMALARIYDI!! Sağıma soluma bakınıp bir ağacın arkasına panikle saklandım.

Kakbim çok hızlı atıyordu ve utanmıştım. Y-yani onların ö-ö-öyle bir ilişkisi var. Öpüşme seslerini buradan duyuyordum gitgide daha da kızarıyordum. Öpüşme sesleri kesilince ağacın arkasından onlara hafiften bakmaya başladım. Lev elini Yaku-san'ın arkasından pantolonunun içine kaydırmıştı. "H-hey Lev böyle bir yerde olmaz."

Lev'in yüzünde şapşal bir ifade yoktu. Hala gülümsüyordu ama ciddi görünüyordu. Yaku-san'ın boyuna doladığı kollardan birini  yaladı. "Ama seni de heyecanlandırmıyor mu Yaku-san?"

Yaku-san bakışları kaçırdı "Aptal." Lev elini Yaku-san'ın erkekliğine götürdüğünde onlara bakmayı hızlıca kestim. Şuan buradan çıkıp gidersem kendimi ele verebilirdim. İnleme sesleri yükselmeye başlamıştı. Ağacta yavaş yavaş kayıp yere oturdum. Görmesem de tüm sesleri duyuyordum

Tatlı Küçük Eller (Haikyuu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin