30 Numaralı Dolap (part 2)

2K 139 75
                                    

Kageyama

Hinata durmadan sızlanıyordu. "Neden burada sıkışıp kaldık yaa! Üstelik seninle Bakayama! Senpai nerde kaldı merak ediyorum..." o dırdırına devam ederken ben bir noktadan sonra dediklerini duymamaya başlamıştım. Ne çok konuşuyor bu çocuk.

"Kapa çeneni artık!" diye haykırdım en sonunda.

"SESİNİ YÜKSELTME BANA BAKAYAMA!"

"BANA. KARŞILIK. VERME. CÜCE." bunu derken cidden sinirlenmiştim. Hinata korkudan susmuştu. Aslında geri cevap vermek istediği çok belliydi ama yapamıyordu.

Aramızda bir sessizlik oluştu. Birbirime öyle yakındık ki Hinata'nın kalp atışlarını duyabiliyorum. Ellerim hâlâ Hinata'nın popsundaydı ve bundan rahatsızlık duyuyor gibiydi. Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım.

"N-n'apıyorsun bakayama?" Bakışlarını kollarıma çevirmişti.

"Kapa çeneni." Ellerimi hâlâ hareket ettirmeye çalışıyordum. Hinata kollarımda kıpırdaşıyordu. Ağzını sıkmıştı. Bu çocuk yoksa? Popsundan... zevk mi alıyor.

Kızardım. Durum zaten tuhaftı şimdi daha da beter olmuştu. Yutkundum. Aslında içimden onu hâlden hâle sokmak geldi ama... çatı olayından sonra aramızda oluşan soğukluğu hatırlayınca...

Başımı sağa sola salladım.Biraz daha uğraşıp ellerimi sonunda çekmeyi başardım. Boşta kalan ellerimle Hinata'ya sarıldım. Başımı onun omzuna koydum.

Hinata'nın yüz ifadesini göremesem de şaşırmış olduğunu tahmin edebiliyordum. "Kageyama-kun?" Ve ses tonu da bunu doğrulamıştı.

"Az önceki pozisyon hiç rahat değildi, her yerimi ağrıtıyırodu. Bu şekilde daha az yer kaplıyoruz ve daha rahat."

"..." Hinata'nın bana cevap vermeyişi beni endişlendirmişti. Yanlış mı yaptım diye düşünürken belime dolanan iki kol hissettim. Hinata'nın gülüşünü duydum. "Heheh Kageyama-kun."

"Ne var!" Yine sinirlenmiştim ama bu sefer en baskın duugum kesinlikle sinirim değildi.

"Yok bir şey." Birbirimize sarılmaya devam ederken kalbimde yumuşak bir ritim vardı. Normalde Hinata'nın yanında her zaman hızlı atan kalbimi aynı şekilde Hinata'nın yatıştırabilmesi ne kadar da tuhaf...

Şuan keşke hiç bitmese- "Oi! Burada mısınız!" Ve Nishinoya-san'ın sesi tüm anını mahvetti.

Hinata geri cevap verdi. "Senpai buradayız!"

Ardından Nishinoya-san bizi kurtamıştı. Nedense dolaptan çıkmayı çok istememe rağmen bu olay bana hafif bir üzüntü hissi vermişti.

****

Nishinoya-san, Hinata ve ben beraber yürüyorduk. Hava çoktan kararmıştı. "Senpai senin evin bu tarafta mıydı ki?" diye sordu Hinata.

Nishinoya-san gülümsedi "Bu gece Asahi-san'ın evinde kalıyorum."

"Heee... Baya yakınsınız ha senpai?"

"Sevgiliyiz sonuçta." Bu cevapla beraber Hinata donakalmıştı. Ben mi? Ben artık bağışıklıyım. Hinata'ı gören Nishinoya-san "Ah, bunu söylemem gerliyordu." dedi. Ardından yine gülümseyip ellerini başının arkasına koyup birleştirdi. "Bunu sır olarak tutun tamam mı? Öyleyse ben buradan gidiyorum. Kendinize iyi bakın."

"İyi geceler ve tekrardan teşekkürler." diyerek Nishinoya-san'ı uğurladım. Hinata ise şoku hâlâ atlatamamıştı ve cevap vermemişti. Onun sırtına hafifçe dokundum. İçimden düşündüğüm şey ise 'En azından sen bir çifti normal bir şekilde öğrendin.' idi.

****

Extra: Asanoya sabahı ♡

Extra: Asanoya sabahı ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tatlı Küçük Eller (Haikyuu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin