5.Bölüm

61 37 11
                                    

Bu bölümü yayınlamam çok geç oldu farkındayım ama sağlık sorunları yaşıyorum kusura bakmayın. Umarım güzel eğlenceli bir bolum olur sizleri seviyorum😍..

Burag'i ameliyattan çıkarmışlardı. Suan yoğun bakimdaydi sabaha normal odaya alacaklarını söylediler. Ameliyat basarili geçmiş. Her ihtimale karşılık yoğun bakıma aldılar. Annesi ile babası suan yoğun bakım kapısının önünde camdan gözü yaş bir şekilde oğullarını izliyorlardi. Nur, Burak ameliyattan çıktıktan yarım saat sonra oda evine gitti. Saat çok geç olmuştu 00:26'di saat resmen buçuk olacaktı. Annemlere olanları anlattım gece gelebilirim dedim. O yüzden merak etmiyorlardır. Benim sabah 8 buçukta dersim başlayacaktı erken gitmem lazımdı hazırlıklar yapılıyordu. Bir yanım gitmek istemiyordu nedense aklım Burak'ta kalacaktı. Çok korkuyordum ona birşey olacak diye. Gitmek zorundaydım ama yarın tekrar gelecektim. Izin isteyip eve gitmek için hastanenin bahçesine çıktım. Arabamın olduğu yone doğru giderken iki tane takım elbiseli adamların beni takip ettiklerini fark ettim. Çok korkuyordum. O ne! Bir saniye arabamın orada duran Kaan değil mi? Ha yok ya rüya goruyorumdur uykum var ya ondan. Yok ya baya baya Kaan. Kaan' i görünce biraz sakinkestim nedense bide heyecanlandim birazcık yani azıcık tamam tamam çok heyecanlandım. Allah'ım sen yardım et amin!.. "Ne işin var senin burada?" "Seni bekliyordum." Hadi canım beni mi bekliyordu. Neden acaba? Niye? Ne diyecekti? Birşey mi oldu? Aklımda yine deli sorular. Aklıma gelen ilk soruyu sordum. "Niye, ne oldu, birşey mi oldu?" Aklıma gelen ilk soru dedim ama ağzımdan çıkan sorular birbirlerini kovaladı. "Ben şey diyecektim-" "Ne diyecektin?" "Şey Burak o nasıl iyi mi?" Iki saat bunu söylemek için mi uğraştın ya bende birşey söyleyecek sanmıştım. "Ameliyattan çıktı suan yoğun bakıma aldılar. Durumu iyi sabah normal odaya alacaklar tedbir amaçlı yoğun bakıma aldılar. Hem bir saniye bunu sormak için mi burada bekliyordun sen? Neden yukarı çıkımıyorsun?" "Tamam cevabımı aldım sağol iyi geceler." Saka mi yapıyor bu derdi ne bunun ya gıcık şey. "Ne yani bu mu? Bari cevap verseydin suan yaptığın çok saygısızca." "Saygıyı senden öğrenecek değilim ufaklık." Şu kelimeyi duyunca kan beynime sıçrıyor resmen. "Ben ufaklık falan değilim ama sen kendini beğenmiş ukalanin tekisi-" "Benim kendimi beğendiğim falan yok duydun mu beni?" Kolum aciyordu "Birak şu kolumu canımı acıtıyorsun." Birden kolumu bıraktı ama o an sarsıldım ve yere düştüm. Yere düştüğümu gördüğü gibi gözündeki endişeyi fark ettim. Hemen yanıma geldi. "Birak dokunma bana ben kendi basımin çaresine bakarım." "Kusura bakma Gül iyi misin? Bir anlık öfkeyle ittirdim. Birşeyin yok değil mi?" "Birseyim yok tamam birak ben kalkarım sen git." Önümde diz çökmüştü bana yardım etmeye çalışıyordu. Ne kadar terslesem yüz hatları geriliyordu fark ediyordum. Bana çok yaklaştı kaldırmak için. Kollarımı tutup aniden kaldırdi sinirlenmisti belliyi. "Yavaş ya kolumu koparacan". Birden beni kaldirmasiyla ayakta sarsıldım yine dusecekken iki kaslı kol belimi sıkıca sardı. O an kendimi çok huzurlu hissettim hiç bırakmasın diye dua ediyordum. Duyduğum en guzel histi. Kokusunu daha yakından hissediyordum resmen beni alıp götürüyordu buralardan. Huzur verecek bir kokusu vardı. Nefesini daha yakından hissediyordum. Beni derinliklerden söküp çıkarıyordu sanki. Çok yakindik birbirimize. Bir nefeslik mesafe vardı aramızda. Ya şimdi beni öpseydi ne yapardım kendimi bırakır miydim kollarına. Yapamam! Yapamam iste bırakamam kendimi. Buna müsade edemezdim ama elimden birşey gelmiyordu sadece hareketsiz bir şekilde gözlerine bakıyordum. O ise hem gözlerime hem dudaklarıma gözü kayiyordu. Kalakaldım öyle ne yapacağımı bilmiyordum. Birden kendimi boşlukta hissettim. O güvende hissettiğim kollar beni boşluğa bıraktı. "Şey! iyi misin?" "E-evet iyiyim." Takı beni bırakana kadar iyiydim. "Peki sen git bende gitsem iyi olacak iyi geceler." Dedi ve cevap bile beklemeden gitti. Şuan tek yapmam gereken eve gidip uyumak sanırım. Arabama bindim ve yola koyuldum.

***
Eve geldiğimde annem ve babam uyumuştu. Odama çıktım başım çatlıyordu resmen uykum vardı. Hiç üstümu değiştirmeden yatağıma uzandım. Gözlerim kendiliğinden kapandı.

Biktim artik şu alarmdan. Sinirden telefomu fırlatasim var ama kıyamıyorum yeni değiştirdim. Zorda olsa uyandım kedime gelmemin tek bir yolu var duşa girmek sanırım. Telefonuma saatte baktığımda resmen şok geçirdim 20 tane cevapsız arama. 8 tane de mesaj. Ne oluyor ya Nur niye bu kadar aradi beni. Birşey mi oldu acaba hemen mesajları açtım okumaya başladım.
- Gül!!!
- Kızım cevap versene!!!!!
- Güllllllllllll!!!
- Gül Burak'la ilgili cevap ver!!!
- Gülllll!!!!
- Eh be kızım geberdin mi? Cevap ver!!!!
- Kızım kıyamet kopsa umurunda olmaz!!!!
- Gül mesajları gördüğün gibi bana geri don!!!!
Telefon sessize almıştım hastanede ve öyle kalmış ya o yüzden duymamışım off.

Hemen Nur'u aradım. Korkuyordum birşey mi oldu. Acaba tedirgin oldum şuan.
"Nur ne oldu kızım?"
"Niye cevap vermiyorsun sen?"
"Telefonum sessizde kalmış duymamışım ne oldu Burag'a?"
" Şey Gül Burak-"
"Nur ne oldu Burag'a!!"
Sesim ister istemez yükseldi korkuyordum.
" Korkma kötü birşey yok ama gece yine ameliyata aldılar acil şimdi çıktı durumu iyi kendine geldi. Bide seni görmek istiyor gelebilir misin buraya?"
" Okul var ama ne yapacağım? Neyse tamam geliyorum canım."

Nasıl olur ya ne oldu da ameliyata aldılar kötü birşey yoktur umarım. Hemen kalktım üstümü değiştirip kahvaltı bile etmeden evden çıktım. Annem o kadar seslendi kahvaltı etmem için ama ermedim. Zaten onlara açıklama yapıp hemem çıktım.

Bu bolum biraz kısa oldu ama olsun canlarım. Bu arada beğenmeyi unutmayın sizleri seviyorum 😊...

Dikenli Gül Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin