Sabah kalktığım da 14 yaşıma basmıştım.Üzerimi giyinip okula çıkmak için hazırlanıyordum.Tam,o sırada bir takırtı duydum.Takırtı mutfaktan geliyordu.Mutfağa gidip kontrol etmek istedim.Tam o sırada karnımın sol tarafında bir acı hissettim.Galiba vurulmuştum.Çıkan sesle apartman sakinleride dahil herkes aşağıya inmişti.Babamı son gördüğümde dizlerine kapanmış ağlıyordu.Babamı belki de ilk defa ağlarken görmüştüm.Gözlerimi açtığımda gülen gözlerle karşılandığımı fark ettim.Galiba ölmemiştim hayattaydım.İlk sarılan canımdan çok sevdiğim kardeşimdi.Sonra ise beni kendinden daha çok seven annem,babamı görememiştim.İlk başta korktum fakat babamın günlerce uykusuz kaldığından dolayı bir köşede kıvrılıp uyuduğunu duyunca içimden büyük bir korku gitti.Biraz sonra polisler ifademi almak için odaya girdi.İlk sordukları beni vuran kişinin yüzünü görüp görmediğimdi. Cevap verdim"Hayır,yüzünde kar maskesi vardı."dedim.Bunun üzerine doktorum İlhan Bey içeri girdi "Hastamız yeni uyandı bugünlük bu kadar soru yeter."diyerek bana uyumamı söyledi.Uyumak istemiyordum.Ailemle vakit geçirmek onlarla konuşmak istiyordum fakat doktor uyumamı söylemişti.Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.Rüyamda okulumu arkadaşlarmı gördüm ve sonra gözlerimi açtım.Öğretmenlerim başta olmak üzere tüm arkadaşlarım karşımdaydı.Galiba müşade altından çıkmıştım.Ne kadar çok sevildiğimi anladım.Aradan bir hafta geçmişti.Bugün okula gidecektim.Aslında artık tek hedefim vardı.Polis olup bu acıyı bana ve aileme yaşatanı bulmak.Aradan yıllar geçmişti özel bir polis kolejini,bitirip polis akademisinden mezun olmuştum.Bolu' ya,olayın yaşandığı yere,tahinim çıktı.Ailemin yanında kalıcaktım ama ayrı eve çıkma fikri daha cazip geldi.2+1 bir ev kiraladım.Annem hiçbir zaman polis olmamı istememişti.Benim ise aklımda tek bir şey vardı,o da doğum günümde bana bu acıyı yaşatanı bulmak.Emniyet Müdürlüğüne doğru yola çıktım.Bana küçükken şeker veren Hasan Amcanın yanına uğradım fakat Hasan Amcanın öldüğünü duyunca oracıkta ağladım ama ağlamakla ölen geri gelmiyordu onun için sessizce yürümeye devam ettim.Emniyet Müdürlüğüne girdiğimde beni karşılayanlar eskiden beri aile dostlarımızın oğullarıydı.Sarılıp geçmiş günleri andıktan sonra Emniyet Amiri Levent Bey içeri girdi ve "Senden kendi ekibini kurmanı istiyorum."diye devam etti.Benim ekibim müdürlüğe girdiğimden beri kafamda tasarlanmıştı zaten.Ben,Kağan ve Gökhan yani aile dostlarımız.İlk gün şehirde bir cinayet olmuştu.Hemen yeni verilen ekip arabamıza atlayıp olay yerine gittik.Öldürülen kişi 14 yaşında bir erkek çocuğuydu,karnının sol tarafından vurulmuştu ceset ise mutfaktaydı bu bana bir şey anımsattı.Tam 14 yaşındayken banada aynı şey olmuştu.Büroya gittiğimde 14 yaşında öldürülen çocukların listesine göz attım.Olayda bir gariplik vardı.Öldürülen çocukların çoğu karnının sol tarafından vurulmuştu.Bu gizemi çözmek bana ve ekibime düşüyordu.Hemen ölen çocuğun ailesini ziyaret ettik.Çocuğun ailesinin anlattıkları karşısında çok şaşırmıştım çünkü benim 14 yaşında yaşadıklarımın neredeyse aynısıydı.Yaşadığım olayı başkalarının yaşaması benim için üzücü oldu.Artık bu gizemi çözmek zorundaydım bir cinayete daha izin veremezdim.Katilin yüzünü görüp görmediklerini sordum.İşte yıllardır aranan suçlunun yüzünü gören aile buydu.Dediklerine göre katil 1,70 boylarında 50-55 yaşlarında esmer bir adamdı.Hemen robot resmini çizdirdik.Artık tüm ekiplerin elinde bu robot resim vardı.Belkide bu olay boluda pek rastlanabilecek bir olay değildi.Suçlu bir hırsız olabilirdi ya da bir sapık ama kesin olarak bildiğimiz tek şey vardı o da suçlunun katil olduğuydu.Olaydan bir hafta sonra bir cinayet haberi daha geldi.Öldürülen ise 14 yaşında bir kız çocuğuydu iki aileninde verdiği bilgiler aynıydı.Bu cinayetlerin sırrı ne olabilirdi ? İşte .ben ve ekibimin merak ettiği konuda buydu.Artık 14 yaşındaki gençlerin rüyalarına giren bu cinayeti çözmek için büyük bir ekip kurulmuştu.Ekibin başına ise ben geçmiştim.Ekip büyük bir arayıştaydı.Son cinayetin ardından tam bir hafta geçmişti. Bütün ekipler tetikteydi.Salı gecesi evimde uyurken mutfaktan gelen tıkırtılara uyandım.Elime silahımı aldım ve mutfağa doğru ilerledim.Tam o sırada önüme bir adam çıkageldi.Onu vurmayı başarmıştım fakat kaçmasını engelleyemedim.Mutfağa girdiğimde duvarda yazan yazıyı okudum.""ÖLECEKSİN AMİR YAKINDA ÖLECEKSİN""yazıyordu.Bunun üstüne Kağan ve Gökhan'ı aradım.Hemen eve geldiler duvardaki kan izini olay yeri inceleme ekibi inceledi.Artık gizemi çözmeye bir adım daha yaklaşmıştık.Ertesi gün büroya gittiğimde parmak izi raporlarını inceledim.Galiba katilin ismini öğrenebilmiştik fakay katili bulmak bi hayli zor olacaktı.Yaralı bir adam nereye kaçabilirdi ki.Aradan bir hafta geçmişti hala katilden bir haber yoktu.İyi olan haber ise bir cinayetin daha olmamasıydı.Arkadaşlarla birlikte kafeye gittik.Biz otururken lise aşkımı özgeyi gördüm.Hemen yanına gittim ve "Oturabilirmiyim?"diye sordum.Galiba beni tanımamıştı.Hemen kendimi tanıttım.Tam o sırada bir anons geldi.Korktuğumuz başımıza gelmişti.Bu bir cinayet haberiydi.Sohbet en gùzel yerinde bölünmüştü ama görev beklemezdi.Özgeden özür dileyerek kalktım.Ekipi olay yerine yönlerdirim ve büroya geçtim.Elimi ceketimin sol cebine attım ve bir kart buldum.Özge'nin adı soyadı ve numarası vardı.Yine bir iyi haberin üstüne kötü bir haber geldi.Hırsız yakalanamamıştı.Hemen olay yeri raporu istedim.Katilin kimliği artık elimzdeydi.Katilin kimliği Fırat Karcı'idi.Artık tüm ekipler aramaya başladı.Katilin ikametkahı Bahçelievler mah. No 38'di. Hemen katilin evine gittik.Yaşlı bir teyze kapıyı açtı.Bizi içeri buyur etti ve anlatmaya başladı."Buraya oğlum için geldinizdimi.Oğlum yıllar önce beni bırakıp gitti.Aslında benim oğlum kötü biri değildi ama bir gün fatih diye bir çocukla arkadaşlık yapmaya başladı.Bu Fatih uyuşturucu ve alkol bağımlısı bir çocuktu.Oğlumun geleceğini elinden aldı.O çocuğu bulun." diyerek bizi yolcu etti.KaFamız iyice karışmıştı.Hemen büroya geçtik.Büroda Fatih denilen bu cocuğu arastırmaya başladık.3 gün sona bir cinayet haberi daha geldi.Öldürülen 50-55 yaşlarında bir adamidi.İsmi ise size çok garip gelmeyebilir ama Fatihti.Hemen araştırmalara başladık.Bu öldürülen kişi galba Fırat'ın en yeni arkadaşìydı.hemen büroya döndüm.Adamın adresini buldurdum.Ekiple beraber yola çıktık.İçeride bir ceset daha vardı.14 yaşında bir erkek çocuğu vardı. Kafamda bir şeyler canlandı.Galiba Fırat Fatihin oğlunu öldürmeye çalışmıştı.FAtihte buna direnince hem Fatihi öldürdü hem de oğlunu.Hemen büroya döndüm ve Fıratın annesini aramaya başladık.Annesi oturduğu evden taşınmıştı.Acaba en başından beri oda olayların içindemiydi.Tabii ki,taşlar yavaş yavaş yerine oturmaya başladı.Fatih en başından beri tuzaktı.
Hemen kadının verdiği bir adrese gitmek aklımıza geldi.Adres bir mezarlıktı.Hemen arabayla adrese gittik.Mezarlık ıssız bir yere benziyordu şehirden neredeyse 1 km uzaktaydı.Hemen silahımıza sarıldık karşımızdakiler çok güçlülerdi.Kendimi ve ekibimi tehlikeye atamazdım.Hemen merkezden destek birim istedim.Galiba artık olay çözümleniyordu.Destek ekip gelince mezarlığın içine doğru yürümeye başladık tam o sırada silah sesi duyuldu.Hemen sesin çıktığı yere doğru yöneldim.Önümdeki Fıratidi yerde yatan ise annesi hemen Fıratı kovalamaya başladım.Issız bir kulübeye kadar kaçabildi ve kulübeden bağırmaya başladı "YÜZLEŞME ZAMANI AMİR."cevap verdim."Hadi çık dışarıda yüzünü göreyim."Artık Fırat karşımdaydı.İkimizinde tek mermisi vardı.Silahlarımız ateş için hazırdı ilk davranan kazanacaktı.Neden böyle bir şey yaptığını sordum.O ise tetiği çekti.Vuruldum hemde karnımın sol tarafından,düşmeden tetiği çektim.İkimizde oracıkta yere yığıldık.O anda tüm ömrüm gözümün önünden geçti.Yaşadıklarım inanılmazdı,heyecanlarım,mutluluklarım,üzüntülerim hepsi bir aradaydı,gözümün önünde.Galiba bu kısa hikayeyi burada noktalıyordum.Bir IŞIK BENİ ÇAĞIYORDU.""" BU TARAFA AMİR BU ...