Eve vardığımızda "Görüşmek üzere." dedim ve poşetlerimi alıp arabadan indim.Neden bilmiyorum ama Max'in yanında kendimi çok mutlu ve huzurlu hissediyordum.Sanki birbirimiz için yaratılmış gibiydik.
Eve girdiğimde annem şöminenin önündeki koltuğa oturup beni bekliyormuş. Hemen "Anne sen gelmişsin bile." dedim. Bana dönüp "Evet, geldim. Son yarım saattir buraya oturup seni bekliyordum." dedi. Bende "Tamam , anne. Özür dilerim. Ben 15 dakikaya hazır olurum." dedim. Merdivenlerden çıkarkende "Bu arada anne çok şık olmuşsun." diye bağırdım. Odama çıkıp hemen yeni aldığım -Max'in parasını ödediği- elbiseyi giydim. Altına siyah ince topuklu ayakkabılarımı giydim. Saçımı açık kalan omuzlarıma atıp düzleştirdim. Ve annemin yanına indim.
Clare'nin ağzından
Koltuğa oturup, Jane'in babası olan o pisliği düşünürken merdivenlerden inen biricik kızım Jane'e baktım.Çok güzel olmuştu. Kırmızı ona çok yakışmıştı. Hemen ''Elbise sana çok yakışmış." dedim. O da "Max de çok beğendi." dedi. Gülümseyerek ona bakıp "Max'den hoşlanıyor musun?" dedim. Birden yüzü kızarınca mesajı aldım. Max'den hoşlanıyordu. Benim birtanecik kızım aşık olmuştu. Hem de masum bir aşk.
Birden kapının zili çaldı. Önden Jane, arkadan ben kapıya doğru yöneldik. Kapıda Max vardı. Caddede de arabaları vardı. Ben hemen arabaya bindim. Camdan baktığımda Jane kızarmış bir şekilde bir şeyler söylüyordu. Yüzümde küçük bir tebessüm oluştu. Jane ve Max arabaya bindiklerinde Jack -Max'in babası- bana "İş yerine yardımcım olarak yani yardımcımız olarak birini aldım.Çok güvenilir biri.Adı Mitchell..."
Jack, Mitchell deyince dinlemeyi bırakıp Mitchell,i düşünmeye başladım. Bu düşüncelerimden yanıma oturan Jane'in dürtmesiyle kurtulup , Jack'i tekrar dinlemeye başladım."...Bu gece Mitchell kızı ile birlikte bizim misafirimiz olacak.Ne dersin Clare?" dedi. Bende "Elbette. Bizim için bir sakıncası yok" dedim.
Restaruant'a vardığımızda garson bizi masamıza yönlendirdi.Ve Jack, " Jane , okul nasıl gidiyor?" diye sordu. Jane de "Gayet güzel geçiyor, efendim." dedi. Tam bu sırada kapıdan Mitchell girdi. Mitchell ile göz göze geldiğimiz de donakaldım. O an ne yapmalıydım. Mitchell'in yanına gidip "Beni nasıl bırakıp gittin, pislik herif?" mi demeliydim yoksa sakince " Hoş geldiniz yardımcım Mitchell " mı demeliydim elini sıkı bir şekilde tutarak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK
General FictionTanrı bir babanız olsaydı ve melek olduğunuzu öğrenseydiniz ne yapardınız?