Clare'nın ağzından
Mitchell bana "Büyük ihtimalle Jane'in yarın kanatları çıkacak. Meleklerin onu Ursula'nın meleklerinden sanmaması için yemin ettirtmeliyiz." dedi. Bende ona "Ursula kim?" dedim. Uzun süre bekledikten sonra "Seni bırakmamın sebebi; Ursula. Kötü meleklerin başı. Kötü melekler melek gibi kokup, bembeyaz kanatlara sahip olabiliyorlar. Kötü meleklerin tek farkı alınlarında Meleklerde ki gibi beyazın olmaması ve yeminleri. Jane'e de bu yüzden yemin ettirmeliyiz. Eğer ettirmezsek Ursula onun bizim kızımız olduğunu anlar ve öldürebilir." dedi. Söyledikleri karşısında hiçbir şey söylemedim. O da lafını devam ettirmedi. Uzun bir sessizlikten sonra "O zaman neden oturuyoruz. Jane'i alalım hadi." dedim. Beraber Jane'i almaya gittik. Jessi "Max ile birlikte konuşuyorlar. bir dakika bekleyin çağırayım." dedi ve gitti.
Jane'in ağzından
Max, "Cevabın ne?" diye sordu. Bende "Ne cevabı?" dedim. "Okulda seni sevdiğimi söylemiştim. Sen ne düşünüyürdun?" dedi. Bende "Cevabım..." derken Jessi yanımıza gelip "Jane annen geldi. Yanında bir adam var. Daha önce görmedim.Seni çağırıyor." dedi. Max'e "Daha sonra konuşuruz." dedim. Odadan çıkarken Max'de arkamdan geldi. Daha doğrusu ben onun arkasından gittim. Sanırım babamı çok merak ediyordu. Max kapıda bekleyen annemi ve babamı görünce "Mitchell senin baban mı?" diye sordu. Tam cevap verecekken annem "Jane!" diye seslendi. Sonra da babam "Hadi Jane!" dedi. Orda "Acele ettirmeyin.Acele işe şeytan karışır." diyecektim ki onun yerine "Tamam, baba." dedim. Max de bana ağzı açık bakıyordu. Evden çıkarken arkamı döndüm ve Max'e küçük bir gülümseme attım.
Babam, anneme ve bana "Gözlerinizi kapatın" dedi ve ellerimizden tuttu. Yine Teres'deydim.Babam "Jane, yemin etmen gerekiyor." dedi. Bende "Neden?" diye sordum. Annem söze atılarak "Korunman için zorunlusun.Sana zarar gelmesini istemiyorum." dedi. Hiçbir şey söylemedim. Bu zamana kadar anneme karşı gelmedim ve gelmeye de niyetim yok. Beraber büyük bir saraya girdiğimizde "Vay, canına! Burasa çok büyük." dedim. Babam da tebessüm ile girdi. Büyük bir merdivenden çıkıp uzun bir koridordan geçtik. Tam karşımıza çıkan altından yapılmış büyük bir kapıdan girdik. Koskocaman bir salon vardı. Salonda beyaz uzun sakallı bir adam vardı. Babam elimden tutup beni adamın yanına götürdü. Adam "Dediklerimi tekrar edin lütfen." dedi. Adam "... Yaşadığım sürece Beyaz Melek olacağıma yemin ediyorum." dedi. Ben de dediklerini tekrar ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK
General FictionTanrı bir babanız olsaydı ve melek olduğunuzu öğrenseydiniz ne yapardınız?