•Sıkıntılarına Gülme•

235 32 2
                                    

Kulağıma gelen seslerle kaşlarımı çattım. Ağır uykum olmasına rağmen bir kaç konuşmaya uyanıyor olmak beni germişti. Uyumak istiyordum. Kapalıyken bile gözlerimin ağrıdığını hissedebiliyordum.

"Uyanacaklar sessiz olsanıza."

Junkook'un sert sessini duydum ve ardından gelen bir kaç kıkırtıyı. Bu çocuğun yapısı gerçekte sert olmalıydı. Şirin olduğu zamanları görmüştüm ancak genel olarak kuralcı ve katıydı. Ondan beklenmeyecek şekilde.

Gözlerimi açıp kırpıştırdım. Gözlerim tamda hissettiğim gibi ağrıyorlardı.

Elimi başıma götürüp ovuştururken yerimde kımıldandım. Arkamda olan Jimin'i acılı bir ahlamadan sonra hatırlayabilmiştim.

Yerimde doğrulup kucağımdaki eli Jimin'in bacağına bıraktım.

Yoongi oppa Taehyung ve Jungkook üçlüsü karşımdaydı.

"Günaydın."

Kora gibi çıkan seslerine kıkırdayıp cevap verdim.

"Günaydın."

"Neden üstümden fil kalkmış gibi hissediyorum? "

Jimin'in söylenmesiyle kaşlarımı çatıp ona çevirdim kafamı.

"Sabah sabah uğraşma benimle."

Ayağa kalkıp çocuklara yeniden gülümsedikten sonra salonun çıkışına doğru ilerlemeye başladım.

Salondan çıktığımda merdivenlere doğru yöneldim. O kadar uykum vardı ki.

Ne olduğunu anlamadığım bir anda başım döndüğünde yer ayağımın altından kaymış gibi hissettim. Tutunacak bir yer ararken elimi yakalayan ele sıkıca tutundum. Kulaklarım uğulduyordu.

Gözlerimi kapattım. Dün gece geç uyumuştum. Bu yüzden olmalıydı. Ağlamıştım da Jiminden sonra baya bir.

Omuzumun bir yere yaslandığını hissettim. Gözlerimi açtığımda karşımda endişeyle bana bakan altın çocuğu gördüm. Kahverengi göz hareleri titriyor gibi duruyordu.

"İyi misin?"

Uğultu kulaklarımda şiddetini azaltırken kafamı salladım.

"İyiyim. "

Kuru sesim onu hoşnut etmemiş olacak ki kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı.

"Değilsin."

"İyiyim Jungkook, endişe etme. Elimi yüzümü yıkayayım düzelirim."

Yumuşak parmakları arasından elimi çekmek istediğimde izin vermedi. Yeniden elimi çekiştirmeyi denediğimde diğer elini belime dolayıp beni kendine yaklaştırdı.

Gözlerimi gözlerine diktiğimde onunda odağının gözlerim olduğunu gördüm. Bakışları gerçekten güzeldi. Bir miktar da ürkütücü. Garip bir şekilde gülse bile her daim bakışlarında sertliği görebiliyordunuz. Yinede güzeldi, fazla güzeldi.

"Odana kadar sana yardım edeceğim."

Sesiyle kendime gelirken bir adım geriye çekilmeye çalıştım.

"Gerek yok daha iyiyim."

Kaşları yavaşça çatıldı. Bu 'İtiraz etmeyi kes artık.' tarzında bir bakış olmalıydı.

Kuruyan dudaklarımı ıslatıp uğraşmamak için başımı salladım. Belimdeki eli hareket edip beni daha sağlam tuttuğunda parmaklarıma kenetlenmiş elini daha sıkı tuttum. Madem yardım etmek istiyordu etsindi.

İkigai |JJK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin