0.6

17 5 9
                                    


Gecenin kalbine nüksettiği acıma duygusu bütün hücrelerine işlemişti. İntikama doymak bilmeyen ruhu kana bulanmış bir girdabın içinde boğuluyordu. Genç kadın bakışlarını duvara dikti. Zihninde kurduğu senaryoyu defalarca yazdı, defalarca öldürdü.

İçinde kopan feryatlarıyla birlikte ruhu tutuşmaya, canıysa yanmaya başladı. Soğuktan çatlamış ellerinde çıkmayan bir iz vardı. Ölümün damgasını bastığı bir iz.

Nefes alışverişlerindeki hız kalp ritminin fırlamasına sebep oluyordu. Ellerini şakaklarına götürdü, bir bıçak gibi saplanan ağrıyı var gücüyle bastırmaya çalıştı. Ardından zihninde dizginleri eline geçiren düşüncelerini başından savarak ayağa kalktı.

"Bir, iki, üç...
Sen bu oyundan çık.
Dört beş, altı...
Ben bir oyunbozanım.
Yedi, sekiz, dokuz...
Sen bir yalancısın."

"Şarkının sözleri çok güzel değil mi? Hissedebiliyorsun öyle değil mi?

İki gencin arasında bir süre sessizlik oluştu. Bakışları yere indi ve dudakları birkaç sefer bir şey söylemek istercesine kıpırdadı.

"Nasıl başarıyorsun... Bu kadar acımasız olamazsın. Kimse bu kadar acımasız olamaz."

Genç kadın gülümserken ardında sakladığı bir burukluğu da gözler önüne sermişti.

"Acımasızlık nedir biliyor musun? Bencilliktir. Bencil olduğun sürece acıma duygun yok olur. Beni acımasız yapan bencilliğim Sam. "

"Beni bencil yapan insanlar ve boşa çektiğim küreklerin ucundaki umutsuz vakalarım."

Cevap vermek için yeltenen Sam, bir an durdu ve ardından kollarıyla genç kadının bedenini sarmaladı. Yanlış bir şeyler söyleyerek bir çuval inciri berbat etmek yerine güven vermek istedi.

Ardından genç kadının yüzünü belli belirsiz bir gülümseme yerleşti.

"Sen benim hayatımdaki en güzel şeysin."

İkinin Yarısı/ Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin