0.1

61 20 22
                                    

William: Selam diyeceğim sanırım çünkü seni özlüyorum. Seni görmek istiyorum Tess. Ben seni yeniden keşfetmek, yeniden bağlanmak istiyorum.

Tess geniş koltuğuna uzanmış bir şekilde sayfaları çevirdiği kitabı okumaya çalışıyordu. Titreşen telefonu dikkatini dağıtırken, masanın üzerine bıraktığı telefonu eline aldı. Ardından mesajı okurken eli titremeye başladı.

İçinde kıpırdamaya başlayan duygularını bastırmaya çalışıyordu. Aynı hataları ve acıyı tekrar çekmek istemiyordu. Sevdiği adamın onu tekrardan yaralamasını istemiyordu.

Yüzünde bir tebessüm oluşmasını istiyordu ama buna cesareti de yoktu. Bu sebeple geçmişindeki bu adamdan vazgeçmek zorundaydı. Telefonun klavyesinden birtakım şeyler yazarken hepsini sildi. Ardından sadece şunu yazdı.

Tess: Beni rahat bırakmalısın. Ben artık seni istemiyorum. Unutmalısın, benim seni unuttuğum gibi senin de beni unutman gerekiyor.

William: Bunu bana yapabilecek misin Tess?

Tess: Asıl soru nasıl yaptığım olacaktı sanırım. (Görüldü.)

Tess'in elleri titremeye devam ediyordu ve zihninin merkezinde sadece anıları vardı. Hata olduğunu düşündüğü anıları. Telefonu koltuğun üzerine bırakırken gözyaşları sicim sicim dökülmeye başladı.

Sevmek istemiyordu, sevilmek istemiyordu. Sadece geçmişinden uzak, yeni bir hayat kurmak istiyor ve yaşamına sorunsuz bir biçimde devam etmek istiyordu.

Fakat Tess'in peşini bırakmayan William, Tess'e engel olmaktan başka bir şey yapmıyordu. Geçmişinde kalmak istemiyordu ve Tess'i geri istiyordu.

Tess'in gözyaşları tenini ıslatmaya devam ederken gözlerini kapattı. Yaşanmışlıklar bir parçasıydı ve hep öyle kalacaktı. Yine bir mesaj sesi doldurdu zihnini. Tekrar uzandı telefonuna gelen mesajı okudu.

William: Özür dilerim, Tess.

Ancak özür dilemek için geç kalınmıştı. Özür dilemek için fazla geç kalınmıştı.

İkinin Yarısı/ Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin