Gözlerinde 18'in ışığı yanan, kumral şaçlarında gençliğinin baharı uçuşan, hayalleri ve sevdiklerine sadık bir kız, çocukluğuna elveda edip gençliğine ''MERHABA'' diyemeden 2 yılını kaybederse ne olur? Peri tozu dökülmüş olan şaçlarına kendi kanı bulaşır, ışıldayan gözlerinden yaşlar akarsa ne olur? Peki bu kaybettiği 2 yılda neler olduğunu, kiminle olduğunu kaybettiği ışığının yerine aldığı karanlığı nasıl yeneceğini bilemezse ne olur?
Zümra gözlerini açtığında 20 yaşındaydı. Herkesin imrenerek baktığı beline kadar gelen kumral şaçları artık yüzünü ancak örtebiliyordu. Etrafındakiler ona acıyarak bakıyor yüzündeki ve vücudundaki yaraların nasıl oluştuğuna dair dedikodular yayıyorlardı. Doğum gününde 18 olmak için pastada ki mumları üfleyemeden ortadan kayboluşu ve 3 yıl sonra gecenin bir yarısı hastane bahçesinde yarı baygın kan revan içinde bulunuşu onun bir çok hikayede başrol oynamasına yetiyordu. Peki bu uydurulan hikayelerin hangisi doğruydu? Onu kim, neden kaçırmıştı? Koca 3 yılı neden hatırlayamıyordu?
Tüm bu soruları cevaplayabilmek adına sürekli gördüğü kabusları bir kitap haline getiren Zümra'nın kaçışı ne kadar sürebilicek?
Beraber kaçmaya var mısınız?