SEÇENEK

☘️Bölüm 3☘️

Arabadan indikten sonra yanımda Elif ile birlikte okula doğru ilerliyordum. Ailem beni konuşma engellilerin gittiği bir okula göndermek istemişti aslında başta bu fikire olumlu baksamda sonra Elifin ' Rüzgar nereye ben oraya '' demesi ile vazgeçmiştim. Kardeşim dediğim insanı daha fazla üzmek istemiyordum.

Okulun kapısının önüne geldiğimizde birlikte okulu incelemeye başladık. Okul gri ve siyah renklerinde, çok büyük bahçesi olan bir kolejdi. Elif yürümeye başlayınca hemen koşarak ona yetiştim . Ve okula girdik. Okulun dışında bank falan yoktu. Herkes ayakta gruplaşmış bir şekilde dolanıyordu. Hemen okulun içine girip birkaç öğrenciye Elifin 'müdürün odası nerde,teşekkürler ' adlı konuşmasını yaptıktan sonra sonunda müdürün odasını bulabilmiştik. Kapının önünde durduğumuzda kapının %32332040828 ünü kaplayan ''MÜDÜR'' adlı yazıya Elif ile aynı anda göz devirdikten sonra kapıya birkaç kez tıklattıktan sonra içeriden gelen ''Gel'' sesini duyduğumuzda kapıyı açarak içeri girdik ve müdürün masasının önünde dikildik. Elif müdür ile konuşup sınıfı öğrenirken ben müdürü inceliyordum.

Müdür her zamanki klasik müdürler gibiydi kafasının ortası kel yanlarında azıcık grileşmiş saçlar + küçük kafa + büyük bir gövde + 3 beden büyük takım elbise = müdürümüz. Hangi okula gittiysem hep aynı tip müdürler denk geliyordu yahu. Bunları özelliklemi seçip atıyorlardı anlamiyrım.

Elifin beni dürtüklemesi ile transtan çıkp Elife ''ne oldu gız'' adlı bakışımdan gönderdim . Tabiki hemen anladı ve gözlerini masada oturan müdür'e çevirdi. Sonra bana bakarak onu işaret etti. Müdür beyi kafasını belgelerden kaldırarak bize doğru baktı ve ''Evet kızlar dosyalarınızı inceledim. Sizi aynı sınıfa gönderiyorum.Sınıfınız12-B yukarı katta koridorun en sonundaki sınıf . Birazdan birinci derse gireceksiniz. Geç kalmayın derim. Bir sorununuz olursa bana gelebilirsiniz.'' dedi ve bize bakmaya başladı. Elif ''Tamam hocam. Teşekkürler.'' dedi ve odadan çıktık.

Sınıfın önüne geldiğimizde içeri girdik ve pencere kenarında dördüncü sıraya oturduk. Bir süre ikimizde telefonlarla oynadıktan sonra öğretmen içeri girdi. Telefonumu sessize alıp öğretmene bakmaya başladım. Öğretmen siyah dizlerine gelen kalem etek, beyaz bir gömlek ve siyah ceketini giyerek tam bir öğretmen imajını çizmişti.

Dersin edebiyat olduğunu öğrendiğimde sevindim. Öğretmen ''Hepinize merhaba çocuklar. Ben edebiyat ögretmeniniz Ilgın Taşdelen. Şimdi herkes kendini tanıtacak.Sen başla çocuğum.'' dedi ve en öde oturan çocuğu gösterdi.herkes kendini tanıtırken bana yaklaşıyordu. Sıra Elif'e gelince ''Ben Elif. Elif DÜNDAR.'' dedi ve yerine oturdu. Sıra bana gelince tüm gözler benim üzerimdeydi . Korku ile ayağa kalktım ve elimle ''ben Rüzgar.RÜZGAR ENGİN'' anlamına gelen işaretler yaptım. Karşımdaki öğretmen ve sınıftakiler çok şaşırmışardı. Ben yerime oturunca Elif ayağa kalktı ve '' arkadaşım konuşma engelli.Onun dediklerini ben size çevireceğim,şimdi önünüze dönün ve bir an önce işaret dilini öğrenin'' dedi sınıfa karşı. Sonra öğretmene bakarak '' arkadaşım 'ben rüzgar engin ' dedi hocam'' dedi ve yerine oturdu.

Öğretmen bana bakarak ellerini oynatıyordu ve bir yandanda ne dediğini söylüyordu. Öğretmenimiz işaret dilini biliyordu demek. '' Merhaba Rüzgarcım,ben işaret dilini biliyorum ve arkadaşlarına ödev vereceğim. '' dedi ve sınıfa döndü '' çocuklar hepinize bir ay veriyorum. Hepiniz işaret dilini öğreneceksinzi.'' dedi . Ben şok olmuş bir durumdayken sınıftan ''ama hocam ya , ezberlemesek, nasıl öğreneceğiz biz'' gibi sesler yükseliyordu.

-

Günün devamı bu şekilde geçmişti ve en sonunda eve gelebilmiştim. Okuldaki tüm öğretmenlerimin işaret dilini bildiğini öğrenice elif ve ben şok olmuştuk. Eşyalarımı odama bıraktıktan sonra pofuduk üzerinde beyaz tavşan modeli olan siyah pijamalarımı' da giyindikten sonra biraz instagramıma bakındım. Bir iki saatte kitap okuduktan sonra daha fazla dayanamadım ve kitabım kucağımda uyudum...

-