5. Bölüm Şaşkınlık

16 3 0
                                    

Çalıların arasında düşüncelere dalmışken Hektor'un sesini duydum benim adımı söylüyordu. Sanırım beni arıyordu. Hiç düşünmeden çalıların arasından çıktım. Benden uzaklaşmakta olan Hektor'u gördüm ve koşarak yanına gittim. Kolundan tutup onu kendime çevirdim. Aniden yaptığım bu hareket onu korkutmuştu. Bağırarak adımı söyledi yine. "Neria ! " sesinde hem endişe hem de kızgınlık vardı. Bağırdığının farkına varıp sesini alçaltarak, "Tanrı aşkına nerelerdesin sen. Her yerde seni arıyorum. Seninle konuşmamız lazım." derken sesindeki heyecanı da fark etmiştim.

Farkında olmadan kalp atışlarımın hızlandığını fark ettim. Niye böyle atmaya başlamıştı ki bu şimdi.

"Tamam konuş, dinliyorum seni." dedim.

"Böyle olmaz gel şu çardakta oturalım önce. benim için çok önemli bir konu." dedi. Elimden tutup beni çardağa doğru çekiştirdi. Gerçekten çok heyecanlı görünüyordu. Ondaki bu heyecan beni de heyecanlandırıyordu.

Çardağa yerleştik beni kendine doğru çevirdi. ve konuşmaya başladı.

"Neria, bu nasıl söylenir bilmiyorum, daha önce böyle bir şeyi hiç yapmadım. Bu yüzden bana yardımcı olacağını düşünüyorum. Ben aşık oldum Neria. Hem de hiç ummadığım birine. Nasıl oldu ne zaman oldu bilmiyorum. Buraya daha yeni gelmişken böylesine güçlü bir şey hissede bileceğim aklıma bile gelmezdi. " duraksadı ve gözlerimin içini baktı. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi ellerimi ellerinin içine alarak "Ben.. Neria ben Erica.." derin bir nefes alıp devam etti "Ben Erica'ya âşık oldum. Ben ona çok aşık oldum Neria bu ilk görüşte bir aşktı. O çok değişmiş, çok güzelleşmiş, .... "


Hektor konuşmaya devam ederken ben geçirmekte olduğum şoktan uyanmaya çalışıyordum. Donup kalmıştım. Ne yani Hektor şimdi Erica'ya mı âşıktı. Peki ya ben? Ben ne olacaktım şimdi. Ben sanmıştım ki Hektor da benden hoşlanıyor. Ben neler düşündüm böyle of of. ".... Neria? Beni dinliyor musun sen."


"Evet şey dinliyorum Hektor. Ben çok şaşırdım. Siz birbirinizi hiç sevmezdiniz ezelden beri. Bu.. Bu durum beni gerçekten çok şaşırttı. Erika bunu biliyor mu? Ona söyledin mi? "

"Hayır henüz ona söylemedim ama onun da bana karşı boş olmadığını biliyorum yani biliyorum derken bunu hissediyorum. Bu farklı bir his kelimelerle anlatamam. Ama ona evlenme teklifi etmek istiyorum Neria." Elleriyle kollarımı tuttu. "Yarın ona çınar ağacının altında evlenme teklifi etmek istiyorum. Yarın Erica'yı evden alıp onu ağacın altına getireceğim orda seninle buluşacağımızı ve beraber piknik yapacağımızı söyleyeceğim. Senden istediğim şey şu sabah erkenden gidip orayı biz gelene kadar süsler misin? Her yeri güllerle doldurabilir misin? Erica'nın çocukluğundan beri güllere bayıldığını biliyorum. Eee ne düşünüyorsun konuşsana" dedi elleriyle beni sarsarak.

Aniden kendimi toparlayıp Hektor'un gözlerine baktım. Gerçekten çok mutlu ve heyecanlı gözüküyordu. Ne hissedeceğimi ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Yardım etmeli miydim. Peki ya benim hislerim. Ben neler hissediyordum?

Aklım çok karışmıştı ne cevap vermeliydim ben şimdi. Şaşkınla kafamı salladım. Hektor "gerçekten yapar mısın bunu?" diye sorunca "Yaparım." dedim sesim net çıkmamıştı daha güçlü bir ses tonu kullanmalıydım. Gür bir şekilde "Evet dedim Evet, senin için her şeyi yaparım."

Cümlemi bitirdiğim gibi Hektor bana sımsıkı sarılmıştı. O kadar mutlu olmuştu ki bunu kelimelerle anlatmak imkansızdı. Benden ayrıldı be çardaktan çıkmak üzere harekete geçerken "Erica'ya dans sözü vermiştim beni bekliyor olmalı gitmeliyim Neria, beni gerçekten çok ama çok mutlu ettin. Hislerimi daha fazla yalnız yaşayamazdım. İyi ki varsın" diyerek baloya geri döndü.


Oracıkta kala kalmıştım Hektor a karşı gülen suratım o arkasını döner dönmez solmuştu. Gerçekten ne hissettiğimi ya da ne hissedeceğimi bilmiyordum. Ayakta duramayacak kadar hayal kırıklığına uğramıştım.


Arkamdaki çalılıklardan gelen bir ses duydum bir anda irkildim.

Kıpırdamadan sesi dinlemeye çalıştım kedi miyavlamasına benziyordu. Çardaktan çıkıp sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Karanlıkta pek bir şey görmek mümkün değildi. Binadan oldukça uzaklaşmıştım. İçimi bir anda bir ürperti kapladı. Binaya doğru döndüm ve yürümeye başladım.

İçimdeki ürperti yükseldikçe adımlarım hızlanıyordu. Ne olup bittiğini anlamadan ağzım ve belim bir çift el tarafından fethedilmişti. Biri arkamdan beni sımsıkı tutmuş geriye doğru sürükleyerek binadan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Çırpına bildiğim kadar çırpındım. Saniyeler içinde gözlerimin karardığını fark ettim. Ellerimi ayaklarımı oynatamaz olmuştum. Çok ağır bir koku tüm benliğimi sarmıştı. Hatırlaya bildiğim tek şey geriye doğru düşerken tanıdık gelen bir çift mavi gözdü...


Tanrı'nın IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin