Ellerim acıyordu.
İp elimi çok sıkıyordu.
Ayaklarımı hissetmiyordum bile.
Yarım saattir aynı haldeydim.
"Elimi birazcık gevşetirmisin?"
Elindeki sigarayı yere attı.
Ağzındaki son dumanı burnundan verdikten sonra ayağıyla sigaranın üstüne bastı ve söndürdü.
"Önce sorduğum sorulara cevap vereceksin!"
Bukre Karahan,Emir et komtanım.
"Tamam" dedim üstelemeden.Başka çarem yoktu.
Bana doğru yaklaştı ,sonra tam dizimin öünde kulağıma doğru eğildi.
"Halit Karahan senin neyin oluyor?"
Halit karahan'mı?Hala o iğrenç adamın ismini duymak zorundamıydım ben.
Ayrıca ukala onu nereden tanıyordu.
O adam yüzünden aylarca tımarhanede yattım ben!
Her gün hayatımı tekrar tekrar mahvetti.
Öldürttüğü bir kızı benim üzerime yıktı.
O kimmi?
O benim Öz ve öz BABAM!
Gözümden bir damla yaş süzülürken gözlerimi gözlerinden ayırdım gözlerimi sıkıca yumdum.
"O benim babam!"
Bir anda kahkaha atmaya başladı.
"Baban,öylemi."
Attığı kahkaha canımı yakıyordu.
"Peki sen kimsin?"
Diye sordu.
"Ben,o beyinsiz adam yüzünden tımarhaneye girmiş kız.
Bukre Karahan!"
Kaşlarını çattı ve gözlerini büyüttü.
Daha ne olduğunu anlamadan boğazıma yapıştı.
Çok sert sıkıyordu.
"Du-r n-e yap-ıy..."
Nefes alamıyordum .
Ellerimi o korkuyla ipin arasından çekip çenesine bir yumruk geçirdim.
O anda geriye doğru düştü.
Yeni yeni nefes lerimi alırken aynı anda hızla tek elimle diğer elimi çözmeye başladım.
Yediği darbeyle zorla ayağa kalkmaya çalıştığında iki elimle ayaklarımı çözmeye başladım.
Benden önce davranıp bir daha eliyle bana vuracağında elini tuttum ve karnına 1-2 defa yumruk attım.
Karnını tuttuğunda boynuna dirseğimle vurdum.
Tam kaçacakken ayağımı tuttu ve hızla kendine çekti.
Sert bir şekilde üstüne kapaklanmıstım.
Göz göze geldiğimizde gözlerimi çevirip elimi boğazına yapıştırdım.
Elleriyle ellerimi boğazından cekmeye calısmaya basladı.
Çok güçlüydü,yavaş yavaş ona yenik düşmeye başladım.
Üstünden kurtulmaya calısarak komidinin yanına doğru sürüklenerek gittim.Komidinin üstünde bulunna şişeyi hızla aldım.
Kafadına fırlatacakken 'Dur' diye bagırdı.
"Konuşalım,bırak elindekini!"
Kaşlarımı kaldırıp, sinirle güldüm.
"Konuş,dinliyorum seni, sonra beni öldürmeyecegin ne malum?"
Mor gözleriyle bir kahkaha patlattı,
"Sen benim kardeşimi suçsuz yere öldürürken ne malum olduğunu bilmen gerekiyor,Bukre Karahan!"
Dediği kelimelerin her birinde canımın yandığını hissettim.
Dişlerimi kırılıncaya dek sıktım,
"Burçin'i ben Öldürmedim!"
Elimde olan şişeyi sinirle yere fırlattım.
Ona baktığımda sinirle yerden kalkıp yanıma yürüdüğünü gördüm.
Birkaç adım geri gittim.
Üstüme gelmeye devam edince,etrafımda fırlatılacak birşey varmı diye bakınmaya başladım.
Ne yazıkki,hiçbir şey yoktu.
Parçalara ayrılmış şişe dışında. Eğilip kolkarının altından geçtim ve büyük bir cam parçasını elime aldım.
Şimdi savunabileceğim birşey olduğu için korkmuyordum.
"Kardeşimin adını ağzına alma!"
Hızlı nefes alıp verişlerimden sonra,
"En baştan konuşalım,üstüme gelme."
Geri gidip kırmızı puf koltuğa oturdu.
"Peki,yalansız bir şekilde herşeyi anlat,keza ne olacagını düşünmeye başlamalısın,anlat!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEJAVU #WATTYS2016
Mystery / ThrillerGözlerimi açtığımda yanı başımda duran bir ukala görmemle başladı herşey... Belki bir tuzak,belki bir kumpast, belki de Ne zaman oldugunu anlamadıgın bir Aşk. İşte tüm hayat bunlardan ibaret. Ama Nefes almış olmamız,yaşıyor olmamız demek degildir. İ...