-Harry'nin anlatımı-
Yerde kısık gözlerle yatan bedenine baktığımda kötü gözüküyordu. Niall elerini Heather'ın yanaklarını tutmuş hafif bir şekilde kedine getirmeye çalışır bir şekilde vuruyordu. ''Ne bakıyorsun öyle aval aval! Git bir şey yap.'' Ne yapabilirdim ki? Çok umursadığım söylenemezdi. Hatta umursadığım bile söylenemezdi. Niall'ın gözleri 2-3 saniyeliğine benim boş bakan gözlerimi buldu. Benim boş bakan gözlerime nazaran onun gözleri heycan ve telaşla karışmış bir şekilde bakıyordu. Hadi ama! Neden bu kadar çok önemsiyor ki?
''Seni göt herif!'' diye gürledi Niall birden. Ellerini Heather'ın suratından çekip ayağa kalktı. Evin içinde cirit atarken ''Bir işe yara! Heather'ı kaldır ve sırtüstü bir şekilde yatır.'' Oflaya puflaya yerde yatan Heather'a baktım ve bir kerede kucağıma aldım. Sırtı çok kötü durumdaydı. Tabi bu benim için önemli değil. Mutfaktan ağır adımlarla çıkıp salona geçtim. Niall deliye dönmüş bir şekilde ''Nerde şu siktiğimin telefonu!'' diye söyleniyordu. 'Telefonu ne yapıcaksın gerizekalı' diye geçirdim içimden. Bir kaç saniye sonra 'Doktor çağıracak salak!' diye düşündüm. İç sesimle kendimi dis atıyorum. Teşekkürler.
Niall telefonu ararken ben Heather'ı Niall'ın dediği gibi sırt üstü bir şekilde yatırdım. Bu pozisyonu görünce aklımdan farklı şeyler geçmedi değil. Ama size söylemiyeceğim. Hayır. ''Benim telefonumu alabilrsin'' dedim umursamaz bir şekilde. ''Senin telefonunu arıyorum zaten.'' Nefes nefese kalmıştı. Ordan oraya koşturuyor arada bir Heather'a bakıyordu. Telefonum arka cebimdeydi. Aslında onun bu halini biraz daha izleyebilirdim. Çünkü gerçekten komikti. Ama biraz daha beklersem Heather ölecekti. Aslında ölse üzülmezdim. Ama onunla daha yapılcaklar var. Hayır hayır o değil, valla o değil. Neyse boşverin.
Telefonumu arka cebimden çıkdım. Pişkince sırıtarak Niall'la uzattım. Beni gördüğünde sinir küpüne dönmüş bir şekilde bana doğru geldi ve telefonu elimden aldı yada çekti yada çekip aldıda diyebiliriz.. Seçenekler sizin seçin işte. Yada benim size ne oluyor? O benim telefonum ve ancak seçenekleri ben koyabilir ve ben es geçebilirim. Şimdi adam olun ve susun! Yoksa sizi öldürürüm. Neyse Niall telefonu elimden 'çekip aldı'. Niall'ın bu sinirli hallerine bayılıyorum. Ama bunun pek Niall'ın hoşuna gittiğini söyleyemeyiz elbette. Kim sinir olmaktan hoşlanır ki?
Telefondan bir kaç kez tuşlama yapınca telefonu kulağına götürdü. Ne bekliyordun götüne sokmasını mı? Bu aralar kendime laf sokmak zorunda mıyım?
-Heather'ın ağzından-
Gözlerimi açtığımda Harry'nin yatağındaydım. Ayağım ve sırtım bez ile sarılmıştı. Ah Tanrım daha ne kadar rezil olabilirim ki? Yada daha ne kadar küçük düşebilirim? Yada daha ne kadar sakar olabilirim? Yada daha ne kadar bu kadar güçsüz gözükebilirim? Sınırım bu kadar mı? Hiç mi azalmaz? Hiç mi? Hi- Peki.
Etrafa göz gezdirdiğimde karşımdaki tekli koltukta uzanan masum görünümlü bir kıvırcıkla karşılaştım. Sadece 'masum görünümlü'. Doğrulacağım sırada sırtıma giren bir ağrıyla inledim. Gerçekten çok acıyordu. Sadece bir kahvaltı hazırlayacaktım. Sadece bir kahvaltı! Ama bir evin çatı katından düşmüş gibi bir halim vardı.
''Harry?'' Ses yok.
'''Harry? Beni duyuyor musun?'' ''Hayır.'' Ciddi miydi? ''Uyuyor musun?'' ''Evet.'' ''Peki.'' Şaka mı yapıyor yoksa uykusunda mı konuşuyor? Tabiki şaka yapıyordu. İnanamıyorum şaka yaptığını anlamıştım. Kahretsin. Harry şu anda gerçekten çok masum gözüküyordu. Yanına gidip yanaklarını ısırasım vardı. Saçları dağılmış ve dudakları şişmişti. Gerçekten çok seksiy- Hayır o bir katil ve benim gözümün önünde birini öldürdü. Ama bu seksi olduğu gerçeğini değiştirmez. Değiştirir mi? Değiştirmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Death Confidant
FanfictionHeather. 19 yaşında normal bir kızdan ne bekleyebilirsin ki? Harika notlar. Harika arkadaşlar. Harika makyaj malzemeleri, ojeler, takılar... Peki ya bu kızın her şeyi bu kadar normalken, sevgilisinin bu kadar farklı olması... Sizce de garip değil mi...