Sarı gözlü

45 5 0
                                    

Mia üzerime verdiği kıyafeti giymemi istedi.Banyoya girip üzerime denedim aynada kendime bakmaya çalışıyordum ama hiç bir şey göremiyordum.Banyodan çıkınca Mia ağzı açık bana baktı.

"Aman tanrım çok güzel oldun"dedi gülümseyerek.
"Teşekkür ederim"dedim.
"Ama işimiz daha bitmedi"dedi Mia.Elindeki makyaj malzemesi kutusundan siyah bir kalem çıkardı ve gözüme sürdü.Sonra bir rimel sürdü,kırmızı rujuda unutmadı tabii."Ve bu kadar"dedi Mia.Eline aldığı düzleştirme makinasını elime verdi "bu işte sende"dedi.
"Tamam komutanım"dedim gülerek.

Mia eline aldığı kıyafeti denedi ve kendini hazırladı.Saçlarıma şekil vermem bittince Miaya baktım.Beyaz bir ipekten elbise giyinmişti.Ten rengiyle uyduğu için çok güzel duruyordu.

"Hazırsak gidelim"dedi Mia.
"Hazırım ben ama dur sana uygun topuklu ayakkabılarım var"dedim ve dolabımdan siyah bir topuklu ayakkabı getirdim.
"Teşekkür ederim"dedi Mia dudaklarını kıvırarak pembe bir ruj sürdü.Topuklu ayakkabımıda giyindiğimde hazırdım.
"Gidiyoruz"dedi Mia.Ona katılırcasına kafamı salladım.

Parti ormanın içinde sandalyelerin olduğu bir yerdi.Herkes güzel giyinmişti.Ve kimileri ateşin başında şarkı söylerken diğerleride rock türünde bir şarkı açıp dans ediyorlardı.Miala birlikte bir sandalyeye oturduk.

"İçecek istermisin"diye sordu Mia.
"Limonata varsa iyi olur"dedim ona bakarak.Mia sandalyeden kalkıp içecekleri dağıtan adamın yanına gitti.Onlar konuşurken gözlerim birini arıyordu Dawsonu.Mia elinde içeceklerle geldi.Bana limonatayı uzatınca "teşekkür ederim"dedim.
"Kime bakıyorsun sen ?"dedi Mia elini yüzümde sallayarak.
"Hiç kimseye"dedim ona dönüp.
"Ben biraz dans edicem"dedi Mia.Yanımdan kalkarak.
İşte gördüm onu bir ağaca yaslanmış etrafına bakınıyordu.Gözlerimiz buluşunca gözlerindeki bir anlık sarı ışıkla korktum.O ise sadece bana bakıyordu.Sanırım üstümdekini beğenmemişti.Miaya döndüm birkaç kişiyle konuşup dans ediyordu.Onu rahatsız etmeden buradan gidicektim.Sandalyeden kalkıp ormana hangi taraftan geldiğimizi kestirmeye çalışıyordum.Omuzlarıma konan bir ceketle arkamı dönüyorum bu Dawsondu.

"Üşümüş olmalısın kırmızı gözlü"dedi bana bakıp.
"Ne mor gözlü mü ?"dedim ona bakıp.
"Evet sen aynada hiç kendine bakmadınmı ?"dedi merakla.
"Aslında hayır bakmadım değil bakamadım"dedim ona bakarak."hem sende sarı gözlüsün"dedim onu dürterek.
"Doğru gözlem mor göz"dedi ve arkadaşlarının çağırmasıyla yanımdan uzaklaştı.Ceketindeki sıcaklık içimi ısıtıyordu.Ve bu sıcaklık hoşuma gitmişti.

Ormanın bir tarafını seçerek yürümeye ve odama gitmek istiyordum.Ormanda yürürken topuklu ayakkabımın topuğu bir ağaç dalına takılmıştı.

"Lanet olsun nasıl çıkarıcam şimdi"diyerek topuklu ayakkabımı çıkarmaya çalışıyordum.Birden arkamdan sesler gelmeye başladı.Biri tuhaf bir şekilde konuşuyordu.Arkamı dönünce kimsenin olmadığını gördüm ama önümden bir şey geçmişti hızlı bir şekilde hemde.

Topuklu ayakkabımı çıkarıp o dalın orda bıraktım.Ve bir ayağımda topuklu bir ayağım yalın olarak yürüyordum.Ayağıma batan dikenler ve taşlarla canım yanıyordu ama yürümeye devam ediyordum.

"Sen kafayı mı yedin ?"dedi biri.Arkamı dönünce yine onunla karşılaştım."Bu halde kendini eziyet ediyorsun"dedi Dawson.
"Keyfimden yapmıyorum herhalde ayakkabım dalda sıkıştı ve bu yerde çok kalmak istemediğim için böyle gidiyorum"dedim ona bakıp.
"Gel buraya"diyerek beni kollarının arasına aldı ve taşımaya başladı.
"Ne yapıyorsun sen bırak beni"dedim ayaklarımı sallayarak.
"Böyle gitmene izin vermem"dedi Dawson."hem çok hafifsin"dedi gülerek.Karşı çıksamda onun kollarından çıkabileceğimi sanmıyordum.

Güçlü kolları beni bırakmıyordu.Sadece gözlerine baktım bir anlığına sarı gözleri yine gözüktü.Gözlerim ona kilitlenmişti.

Ben Bir Vampir Miyim ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin