bellamy
clarke birlikte çalılıklara saklanmıştık lincoln octavia kendi mağrasına götürmüştü.bir elim silahımdaydı bu gruptan kimseye bir şey olmasın diye korumaya hazırdım .
clarke: bu biçiçiler sence ne zaman gidicek bellamy
clarke bakıp anlamsızca başımı salladım . biçilerden biri eski arkadaşım murphy getirmişti. murphy bana baktığını görünce clarke bana bakıp
clarke: onu tanıyor musun ?
başımı evet anlamında salladım "dostumdu" diyip silahımı çıkardım clarke silahı çıkardığım elimi tutu.
clarke: yapma plansızca kaçamayız buradan dedi
clarke bakıp " aslında bi planım var ben vurucam biçiçiler'den birini sizde koşuçaksınız "
clarke: ne mükemmel bir plan ama bu işte beraberiz bellamy seni tek bırakamam bana o kadar yardım ettin
"hadi ama clarke ben başımın çaresine bakabilirim " diyip elimi clarke yüzüne doğru getirdim ve sonra sarıldım o güzel sarı saçlarını kokladım .ondan hiç ayrılmak istemiyordum ama arkadaşımı kurtarmak zorundaydım. silahı biçiçinin kafasına doğru nişan alıp sıktım sonra bizimkilere bakıp "kaçın" dedim clarke elimi tutup
clarke: bellamy lütfen dedi gözünden bir damla yaş aktı elimle gözündeki yaşı sildim .
"koş clarke " dedim clarke elimi bırakıp koşmaya başladı .
lincoln
octavia bakıp ısınma çabasındaydı topladığım odunları getirip yakmaya başladım .
"ortaya gel ısınırsın orada durursan ölür gidersin ve abin üzülür " dedi octavia ayağa kalıp ateşin yandığı yere geldi ve ısınmaya başladı . octavia yanına oturup ateşi izlemeye başladım. ellerimi octavia 'nın saçlarına dokundum. "yaptıklarım için özür dilerim " dedim beni duymamazlıktan gelip ısınmasına devam etti. "sohbetine'de doyum olmuyor " octavia gülümsedi.
octavia: sohbet etmeyi sevmem özellikle'de senle
"tamam" dedim octavia kendime doğru çevirdim ve dudaklarımı dudaklarımla birleştirdim anında karşılık vermişti .
umarım beğenirsiniz arkadaşlar .