Çernobil Günlükleri

632 10 19
                                    

Öncelikle merhaba. İlk kez hikaye yazıyorum. Eksiklerimi söylerseniz sevinirim :)

Ailemle yaşadığımız şehirden Kiev'e taşınmıştık. Ben okulu yeni bitirmiştim. Yeni bir ev...

Ve korkunç olaylar oluyordu. Önce o mektuplar, sonra annem ve babam ile ilgili şeyler. Hayatımı mahfetmişlerdi. Ruh sağlığımdan şüphe ediyordum...

Taşındığımız ev görkemli ve ürkütücüydü. Annem babama söylenip duruyordu:

''Alex bu ne biçim bir ev!''

''Tatlım düzgün bir ev bulacak zamanım yoktu bir kaç ay sabretmek zorundayız...''

Onlar beğenmemiş olabilirdi ama benim hoşuma gitmişti. Zaten fazla cıvıl cıvıl şeyleri sevmem. Böylesi daha iyi.

Eve yerleşmemiz 1 hafta sürdü. Ama bir gariplik vardı. O kadar ışıklandırma yaptırmamıza rağmen, ev hala karanlıktı. Annem:

''En kısa sürede yeniden taşınmamız gerekecek !''

Haklıydı kendince. Çok karanlığı sevmez annem. Işıl ışıl olacak heryer mutlaka...

Evi biraz keşfetmek için bahçesine çıktım. Bahçesinde kuru 2-3 ağaç vardı. Şaşırtıcıydı. Bu mevsimde ağaçlar kuru olmazdı ama burdaki ağaçlar kuruydu. Bahçr oldukça genişti. Yüksek duvarları vardı. Duvarların yakınına gittim. Biraz inceledikten sonra ilginç bişey keşfettim. Bir taş ,bastırınca yerinden oynuyordu. İttirdim biraz taşı. İçeride birçok kağıt vardı. Mektup şeklindeydi ve zarfları hiç açılmamıştı. Garipti. Tarihleri 1900'lerden kalmaydı. Oysa şimdiki tarih 1985'ti. Bir tanesini açtım. Büyük harflerle:

''BURADAN GİDİN BURASI TEHLİKELİ YAKINDA PATLAMA OLACAK ÇOĞU KİŞİ ÖLECEK ÇOĞU KİŞİ HASTALANACAK BURADAN GİDİN''

Mektubu elimden attım. Çok korkmuştum eve koştum. Anneme ve babama birşey dememeye karar verdim ama içim içimi yiyordu. Acaba diğer mektuplarda ne yazıyordu ?

Herkes yattıktan sonra gene bahçeye indim. Mektupların olduğu yere gittim bir tane daha mektup açtım. Bunda ise:

''JULİA VE AİLESİ BURADAN GİTMELİSİNİZ JULİA AİLENİ BURADAN GÖTÜRMELİSİN KÖTÜ ŞEYLER OLACAK!''

Adımı biliyordu! Ama ben bu mektubun yazıldığı yıllarda yoktum bile! Hemen içeri girip yorganıma sıkı sıkı sarıldım. Çok korkmuştum. Uyuyamıyordum. Yatakta dönüp duruyordum. Tekrar aşağı inip diğer mektuplara bakmaya karar verdim.

''JULİA KORKMALISIN ARTIK GİTMELİSİN BURADAN ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLACAK!''

Acaba soğuk savaş dönemi ile ilgili birşey miydi?

1 tane mektup kalmıştı.

''JULİA BU MEKTUBU AÇTIĞINA GÖRE KORKMADIN . BENİ MERAK EDİYOR MUSUN ? MEKTUPLARIN DEVAMI GELECEK!''

Başka da mektup yoktu. Baya eskiydi. Bana geçmişten mektup mu gelicekti? Aman tanrım !

Ertesi sabah herkes normaldi. Ama benim içimdeki korku dinmiyordu. Belkide benim adımda başka biriydi. Olamaz mı yani ...

Saat 16:00 civarındaydı. Kapının orada bir ses duydum. Gidip baktım .... Evet bir mektuptu. Hemen kapıyı açıp etrafa baktım. Ne gariptir ki kimse yoktu. Mektubu açmaya korktum... Ama merak ediyordum. Böylelikle korka korka mektubu açtım. Tarih gene eskilerdendi. Biri beni kandırıyor muydu?

Çernobil GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin