Pietro sabah uyandığında elini yatağın diğer tarafına atmıştı ama beklediği gibi boştu. Zaten gece Nathaniel'in ağlamaları yüzünden birkaç kere uyanmıştı ve Clint'in ortalarda olmadığını farketmişti. Banyodan sesler geldiğini duyunca heyecanla kalkıp oraya gitmişti ama karşılaştığı manzara pek de hoşuna gitmemişti. Thor, Steve'i duvarla kendi arasına almış öpüyordu.
"Sabah sabah ne bu azgınlık?" Pietro konuşana kadar onu farketmemişlerdi bile.
"Bize birkaç dakika daha verir misin?" Thor, Pietro'yu dışarı itip kapıyı yüzüne kapattı ve Steve'i tekrar duvara yapıştırıp kucağına çıkmasını sağladı. Pietro onların inlemelerini duymamaya çalışıp diğerlerine bakmak için salona girdi. Tony, Bruce'un üstüne uzanmış ve ona sarılmış uyuyor Bruce da onun saçlarıyla oynuyordu ama gözleri kapalı olduğu için içeri giren çocuğu farketmemişti. Mutfaktan gelen konuşma seslerini duyunca oraya gitti. Wanda ve Natasha konuşuyordu. Tam içeri girip Wanda'ya hesap soracakken aklına onları dinlemek gelmişti.
"Ne kadar kötü?" Wanda çatallaşmış sesiyle ona cevap verdi.
"Doktorlar kurşunun çok derinde olmadığını söylüyor. Dün ameliyatını yaptılar ama hala uyanmadı. Nat ona bir şey olursa Pietro..." Wanda devamını getirememişti.
"Bir şey olmayacak bebeğim. Ama Pietro'ya söylemeliyiz bence. Bilmeye hakkı var." Natasha ona sarılırken Pietro kızarmaya başlamış gözleriyle içeri girdi.
"Bence de. Bunu benden nasıl saklarsınız? Özellikle sen." Wanda'ya baktığında kız ona sarılmak için yaklaşmıştı ama Pietro geri çekildi.
"Bana nerede olduğunu söyleyin."
"Beraber gidelim." Wanda kardeşinin elini tuttu ama eli de geri çekilmişti.
"Hayır, gerek yok yalnız gideceğim. Siz ikiniz Erik'e bakın onu görmek istiyorum. Nerede?"
Arkadaşları orada can çekişiyor bunlar ne derdinde amk nskdndksnc