"Tony seni kırmak istemiyorum ama..." Tony, Clint'i hiç umursamamış saatlerdir başında oturduğu Nathaniel'i seviyordu.
"Clint bak yanağına dokununca gülüyor!" Heyecanla yerinde sıçrayınca adam ona gözlerini devirdi.
"İki saattir dokunduğun için tiki de oluşmuş olabilir ama sen bilirsin. Hem şunu yapmayı bırak gerçekten tiki olacak. " Tony yüzünü asıp beşiğin kenarına kafasını dayadı.
"Acaba Bruce da hamile kalabiliyor mudur?" Clint bugün yüzüncü göz devirmesini gerçekleştirip elini onun omzuna koydu.
"Olsa bile senden olmayacak biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum ama yüzüme vurmasan iyiydi." O sırada Clint'in dikkati içeri giren Pietro'ya dönünce Tony bunu fırsat bilip bebeğin yanağına bir kez daha dokundu ve kıkırdadı. Pietro birkaç aydır koşuya çıkmasına rağmen hala gitmeyen kilolarından şikayet ederken Tony'yi farkedip susmuştu. Terden ıslanmış saçlarını eliyle geri atıp kıyafet dolabını karıştırmaya başladı.
"Tony hoşgeldin derdim ama buradan çıktığın yok." Clint ona garip garip bakmıştı ama zaten Tony'nin umurunda değildi ve kırılmamıştı.
"Ben duşa giriyorum siz de çocuğu biraz rahat bırakın." Pietro odadan çıkınca Clint, Tony'ye döndü.
"Son zamanlarda çok huysuz olmaya başladı."
"Hayır, gayet sakin yatıyor işte." Clint göz devirmekten yorulmuştu.
"Pietro'dan bahsediyorum." Tony'nin odağı adamda olmadığı için algılaması biraz uzun sürmüştü.
"Hamilelik sonrası kadınlar böyle olabilir normal."
"Haklısın ama garip davranıyor."
"Ben gitsem iyi olacak yoksa sevgilin beni kovacak. Bu arada çok takma kafana." Eğilip Nathaniel'in burnuna küçük bir öpücük bıraktıktan sonra çıkmıştı.
Tamam biraz da araları bozulsun yether gjgjvv
