Kd.6

16 2 0
                                    


Susmak acıyı hafifletiyordu.

Çektiğin acıyı duymamak.

Bir nebze unutturur umudu

Acı bir gerçek

Nereye kadar susmanın acıyı dindirecek umudu bitecek?

Susunca geçti deniliyor ama içinde çığ gibi büyüyor kuytulara dalıyor.

Konuşup acıyı kazımalı mı yoksa susup çığın alıp götürmesinin izlemeli mi?

"Yaklaşık 32 dakikadır susup oturuyorsun. Başını kaldır ve bir yerden başla. Yaşadığın şeyden çekinme. Seni öldürmeyen darbe güçlendirir derler. Şimdi sende acını yüz üstüne çıkar ve güçlü bir küçük kız ol."

"Ben bilmiyorum. Çok zor geliyor o anlar aklımda ama kendi dilimden duymak.. Canım yanar ?" dedim sorarcasına.

Yaslandığı yerden doğruldu kollarını dizlerine koydu ve bana daha çok yaklaştı.

"Yanacak. Ama geçmiş kadar değil."

Sesiz kaldım bir süre.

"Hadi şu şartları konuşalım. Ne istiyorsun söyle bakalım?" dedi soğuk havayı dağıtırken.

"Neden hala buradasın? Yani iyi gibisin."

"Görünüş yanıltıcıdır. " dedi emin bir sesle.

"Acını anlat acımı anlatayım." Dedim bir anda.

"Karşılıklı demek ha?" dedi alayla.

"Aynen öyle" dedim gülümseyip arkama yaslanırken.

"Peki yarın seni acıma götüreceğim. "

Şaşırdım. Çok basit olmuştu. Acısını öylece anlatacak biri değil gibi.

" Bence bu acı meselsini biraz daha erteleyelim. Bir cesaretle geldim kapına ama hazır değilim henüz. Kendimle yüzleşemem. "

Sinirlenir gibi oldu ama sonra eski haline büründü.

"Tamam hazır olmanı beklerim ama fazla zaman fazla acı unutma" dedi.

Bu sözleri kafamda oluşan küçük soruyu sorma isteğimi arttırdı.

"Neden bu kadar ısrarcısın? Neden bu kadar çok bilmek istiyorsun ki bende buradaki deli biriyim işte"

Ayağa kalktı.Bende ona ayak uydurup kalktım.

"İnan bana acın umurumda değil. Ne çekersen çek acını merak edip sana acımam. Tek düşündüğüm bunların içindeki o küçük kalbi yok etmesi . Daha fazla acı çekmemen için. "

Sinirli ifadesi beni de anında sinirlendirmişti.

"Neden? Neden beni bu kadar düşünüyordun ki? Çekeyim acımı sana ne?"

"Aptalsın. Küçük aptal bir kız. "

Bunlara daha fazla katlanmak istemiyordum.

Yüzüne son kez baktım arkamı dönüp kapıya yöneldim.

Elim kapının kulpundayken içimden dur demesine dair bir istek vardı.

"Çünkü benim gibi olmanı istemiyorum ve buna izin vermeyeceğim."

Dedikleri beni afallatmıştı.

Kapıdan çıktım ve direk kendi odama yöneldim.

Yatağıma yatıp zihnimi düşüncelerin doldurmasına izin verdim.

Karanlıktan DoğanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin