Uyandığımda karın bölgemde bir sürü yara vardı. Canımın acısıyla kafamı kaldırmaya calıştım.
Lisanna karşımada gözlerime kötü bakışlarla sırıtıyordu.
Elindeki aletten akan kanı görünce hemen vücuduma baktım.
Karın bölgemden kan akıyordu.
"Elindeki dövmeyi sevdim" dedi. Elimdekinin dövme olduğunu sanmasına şükür ederek kıpırdamaya çalıştım.
"Bekle bakalım. Günde 1saat aralıklarla işkence çekeceksin. Bende gün tutacağım nezaman ölürsün diye. Merak etme büyü gücünü çekeceğimiz için pek birşey yapabileceğini sanmam. Ben gidiyorum. Ah, bu arada günde 2 öğün yiyeceksin. Sabah akşam 2ekmek 2süt hakkın var." Dedi ve odadan çıktı.
Bütün vücudum taş kesilirken hala etrafa bakıyordum.
Natsunun beni sevmediğini biliyorum ama neden beni kurtarmadı buradan. Ash neden gelmedi. Üşüyorum ama şuan beni ısıtacaklar şuan gittiğimi fark etmemişlerdir bile.
Dışardan lisanna nın sesi gelsede umursamayarak kendimi kaderin ellerine bıraktım. Canım yanıyor. Kalbim aciyor. Vücudumdaki yaraları bile unutturuyor bu acılar. Ama kimse acılarımı kapatmıyor. Ash. Natsu. Erza. Carla. Gray. Levy. Gajeel. Mirajane. Laxus. Juvia. Yıldız ruhları...
Hiçbiri gelmiyor. Şimdiye kadar sonuna kadar yardım ettiğim destek olduğum kişilerden kimse... kimse gelmiyor...
Yaşayan bir ölüydüm şimdiye kadar.
Bundan sonrada böyle olacağım...
Kötü olacağım. İntikam için. Acılarım dinmesi için.
Hepsini...
Yok edeceğim.
Biliyorum aşırı kısa oldu fakat yarım saat sonra yb gelcek. Ortalama 200 kelime olur oda. Bunu bir ara bölüm olarak görün.
