BÜTÜN HEPSİ LUCY NİN AĞZINDAN
Her zamanki gibi duşumu alıp Fairy Tail'e gittim. Bugün çok heyecanlıyım. Hemen göreve çıkmak istiyorum. Savaşa çıkmayalım çok uzun oldu. Fairy tail' e sonunda vardım.
"Hey Minna! " dedim. Natsu Dışında herkes karşılık verdi. Natsunun kötü olduğunu düşünüp yanına gittim. Kafasının altına ellerini koymuştu. Düşündüğü şeye çok dalmış olacakki bana bakmadı bile. Meraklanip Yanına gittim.
"Hey Natsu" dedim. Kafasını kaldırıp
"Oi Luce" dedikten sonra devam etti.
"Lisanna' yı grubumuza aldım. Sana sormadan aldığım için özür dilerim. Mira ve abisi uzun bir göreve gitmişler. Oda bize geldi." Dedi. Ona geldiğinden beri güvenmedim. O kız her seferinde bir şey karıştırıp duruyordu.
"Eee... Nats-" cümlemi bitiremeden kapıdan bir gümbürtü geldi. Herkes biryerlere savruldu. Gözlerimi açar açmaz sanki kalbim durdu. HERKES bayılmış sadece ben ve natsu ayaktaydık. Ben nolduğunu anlamadan darbe aldım. Canım acısada natsuya baktım. Bayılmış Bir biçimde yerde yatıyordu. Baygındı. Ona vurmaları beni çok sinirlendi. Savunmasız bir anda saldıracak kişiye döndüm. Bana bakıp
"Selam Lucy Heartfilia. Ben ölüm ejder avcısı Nathan. Babam ve Annemin intikamını alacağım bunu unutma Su Ejder Avcısı Lucy Heartfilia" Gözlerim Kocaman açılırken o da ortadan kayboldu. En sonunda kan kaybım yüzünden gözlerim karardı....
1saat sonra
Uyandığımda çoğu kişi etrafı topluyordu. Wendy üstümde büyü yapıyordu ve her zamanki gibi Gray ve Natsu kavga ediyordu. Herkes iyimi diye ayağa kalkmaya çalıştığım gibi yere düştüm. Bir kaç kere öksürdüm. Ağzımdan kan gelip duruyordu. Natsu bana dönüp
"LUCYYY" derdemez üstüme atladı.
"KYAAA" diyip onu üstümden aldım. Bana
"Luce hadi göreve gidelim" dedi.
"Mankafa! Kız yaralı görmüyormusun" dedi Erza. Aniden gözlerim dondum. Bana o Nathan isimli çocuk bana Su ejder avcısı demişti!
"Hey wendy. Bukadar yeter. Çok teşekkür ederim. Evime dönmem lazım." Dedim. Önemli değil diyip diğerlerine yardım etti.
"Hey Luce yardım ediyim mi?" Dedi. Evet diyecektim faka Nathan nın dedikleri aklıma geldikçe merakım artıyordu.
"Ben kendim gideceğim. Saol" dedikten sonra cevabını beklemeden eve yol aldım.
Gelir gelmez Levy ı aradım.
"Efendim Lu-chan"
"Levy bana biraz su ejder bahsedermisin?"
"Tabi bahsederim. Su ejderinin adı Aqua'dır İgneel ıle evliydi. Lakin Aqua insalardan birini eğitmeye gidince İgneel da gitmeye karar Vermiş. Aquanın eğittiği kişinin bir kız olduğu biliniyor sadece. İgneel Ejderhaların kralı iken kraliçede Aqua idi. Ölüm ejderhasını sadece o 2si öldürebilmişti. Ardından ikisi de hiç biryerde görülmemiş. Benim bildiğim bukadar Lu-chan. İşim var. Görüşürüz Lu-chan"
"Saol levy. Görüşürüz" dedikten sonra kapattım. Büyümü nasıl kullanacağımı düşünürken Meditasyon yapmaya karar verdim. Gözlerimi kapatıp bembeyaz bir yer düşündüm ve tam ortasında bir su topu düşündüm. Gözlerimi araladığım da tam önümde minik bir su topu vardı. Konsantrem (tabiki beynim yanmadı o kelimeyi yazarken) bozulduğunda su topu patladı ve her yer su oldu. Bunun verdiği sinir ve mutluluk ile yerleri temizledim.
Ortalama 10 dk sonra
Sonunda bitti. Hemen hazırlanıp Fairy tail'e gitmeliyim!
Fairy tail'e vardığımda içimde bir huzursuzluk vardı. İçere girdiğimde Etraf yıkık dökükdü. Her zamanki diyerek etrafa baktım. Gray ve Natsu kavga etmiyordu. Erzak Çilekli kek yemiyordu. Droy yemek yemiyordu. Juvia Grayin peşinden koşmuyordu. Adını unuttum Erkek adam demiyordu. Laxus Hepiniz gerizakalısınız demiyordu. Mira etrafı toplamıyordu. Levy kitap okumuyordu. Gajeel ona bücür demiyordu. Cana içki içmiyordu. Evet kesin birşey oldu.
"Hey Natsu. Bir sorunmu var? Herkes çok durgun" dedikten sonra bana baktı.
"Bir sorun var." Dedikten hemen sonra
"Nedir?" Dedim. Gözlerimin içine nefret ile bakarak
"Kendine Nathan diyen bir çatlak senin kardeşin olduğunu söyleyip etrafı yıktı. SENİN abin yaptı bunu." dedi. Gözlerim dolarken etrafa baktım. Herkes yere bakıyordu. Kimseden ses çıkmıyordu. Natsu ne zaman böyle biri olmuştu?
"N-nats-" derken sözümü kesti.
"BURDAN GİT LUCY. HALA ANLAMADINMI HERKESE ZARAR VERİYORSUN." dedi. Ona diyemedim ki benim abim yok diye... Beni bir Çatlak Yüzünden loncamdan attıkları için hepsinden tek tek intikam alacağım. Göz yaşlarım süzülürken koşarak evime gittim. Yatağıma yatarken bir yandan düşünüyordum. Natsu nezaman böyle biri olmuştu? Neden kimse karşı çıkmadı? Unutmayın Fairy Tail...
İntikamım acı olacak.
Sabah uyandığında
İlk iş gidip yeni bir lonca bulmak. Üstümü giyer giymez dışarı çıktım. Lonca ararken birine çarptım. Kafamı kaldırıp baktığımda bir kız olduğunu gördüm. Benim yaşlarımda kahve gözlü kahve saçlı bir kızdı. Bu kız mavisin arkadaşı olan kız. Bu hikayede mavis ile arkadaş değiller. Gayet güzel biriydi.
"Ehh özür dilerim" dedim
"Ah, ben özür dilerim asıl" dedi. Çok tatlıydı.
"Ben Lucy. Lucy Heartfilia"
"Ashley. Ashley Hadria"
"Memnun oldum. Yabancımısın?"
"Evet. Bir arkadaş arıyordum. İstersen bir kahve içelim"
"Olur" dedim. Biraz kafa dağıtmak fena olmaz herhalde. Yolda giderken sohbet ettik. Vardığımızda biryere oturup sohbete devam ettik. Konu eski büyücü loncama gelince başımdan geçenleri anlattım.
"Çok benziyoruz. Bende buna yakın bir sebepten ayrıldım. İstersen bir lonca kuralım? Bizim gibilerin olduğu bir lonca..." dedi. Cidden neden bir loncaya katılıyorumki. Kendi loncamı kurmak varken.
"Olur. Sabah erken bir vakit, şu an gidip yasal işlemleri halledebiliriz" dedim gülümseyerek. Bu arada, oda ışık ejder avcısıymış. Gerçektende çok benziyoruz...
4saat sonra
Güneş batarken hersey tamamlanmıştı. Şuan bir loncam var. Kendi loncam. Mutlu olduğum bir lonca. Ash ın evi olmadığı için bundan sonra birlikte yaşamaya karar verdik. Bakalım Fairy Tail ın sonu nasıl olacak...
Hey guys!
Yeni kitabım bu olacak. Yanlız animesini izlemeyenler bilmez. Kısa kesdim çünkü olaylar yeni başlayacak. Yeni bölüm bugün gelecek ve kitap aşırı kısa olabilir.
Kartanesi kaçtıı❄️
