Nathan...
Ve hemen arkasından gelen Lisanna...
Ölümün bu kadar yakınımda olacağını...
Bilmiyordum.
Natsu şaşkınca bakıyordu hala. Birden gözlerim irice açıldı...
Büyü oyunlarında duyduğum ses...
"Lucy Heartflia seni uyarmıştım. 1 hafta süren vardı fakat aylar geçti.
Sen gerekeni süren bitmesine rağmen yapmadın.
Cezan...
Gerçek acı...
Fiziksel acı olmayacak bu... "derdemez geri döndüm. Kolumdaki iz hızla büyüyordu.
Ayağa kalktığımda büyü gücünü bütün vücudumda hissediyordum.
Karşımdaki aynadan kendime baktım.
Sağ gözüm kırmızıydı. Ve kolumdaki iz sipsiyah olmuştu...
Önüme döndüğümde Lisanna ve Nathan bana Sırıtıyorlardı.
Kafamı biraz döndürdüğümde Natsu aynı ruyamdaki gibi hirpalanmıştı.
Ve bana bakmıyordu bile.
Elimde küçük bir su tabakası yaptım.
Ve sonra yok ettim.
Bunun aynısını lisannaya yapacağımı düşündükçe sırıtmama engel olamıyordum.
Ben Lisanna ile savaşacken Natsu da Nathan ile savaşmaya hazırlanıyordu.
Yarım saat sonra
Lisannayi yenmiştim fakat çok yorulmuştum.Natsu ve Nathan kavgasına gelirsek, Nathan yenmişti...
Natsu ile ayakta bile doğru düzgün duramıyorken Nathan da 1 çizik dahi yoktu.
Lisanna kahkaha atarak
"Ah ah ah Lucy. Hiç akılanmazmisin sen sürtük. Kaleye döndüğümüzde günde 5saat işkenceye ugrayacaksın ve sadece 1ekmek ve yarım bardak su hakkın olacak."Ürkek bir şekilde geri adım attım.
İkiside el ele tutuşup diğer ellerini havaya kaldırarak birşeyler mirildandilar ve kocam bir siyah beyaz karışımı güç Natsu ya doğru gelmeye başladı.
Bu anı hatırlıyorum.
Natsunun öldüğü an.
Yıkıldığım an.
Bir daha o acıya katlanamam.
Koşarak kendimi Natsunun önüne attım.
Kollarımı iki yana açarak
"Görüşürüz Natsu" diyebildim. Herşey bittimi...
Sonrası karanlık...
Kısa bir bölüm oldu ve yüksek ihtimal değişir. İçime sinmiyor bir türlü. Neyse görüşürüz~