1.0

99 16 5
                                    

Sehun Luhan'ın yurttaki eski odasına küçük postitler yapıştırıyordu. Hepsini güzel el yazısıyla, özenle yazmıştı. Hyungu gitmişti, kızgın ve kırıktı ama hâlâ duygularından vazgeçemiyordu.

Postitlerle dolmuş duvarlara baktı. Luhan hyungu görse nasıl hissederdi, ne yapardı acaba? Ama Luhan'ın sevdiği kız vardı ve nişanlıydılar.

" 3 yıldır yüzünü göremiyorum."

" Kokunu unuttum."

" Sevgilin varmış."

" Menajer hyung telefonumu aldı."

" O kızla nişanlanmışsın."

" Özledim."

" Kırıldım."

" Kızdım."

" Grip oldum."

" O kızla öpüştüğün videolar yayıldı."

" Eğer bir dilek hakkım olsaydı, sonsuz dilek hakkı değil, hiç gitmemek şartıyla geri gelmeni dilerdim."

" Eğer gideceğini bilseydim, yüzüne daha çok bakardım."

" Neden habersiz gittin ki hyung?"

" Seni kaybettim biliyorum ama hâlâ bir şansım var değil mi? "

" Lütfen onunla evlenme."

" Sen gittiğinden beri 'Yehet' demediğimi fark ettim."

" Sen habersiz gitmeden iki gün önce bir film izliyorduk. Telefonun çalmıştı, gitmen gerektiğini, filmin devamını izlemememi söylemiştin. Sabır etmemi ve seni beklememi.. 3 yıl fazla değil mi hyung? 3 yıldır sabrediyorum. Filmin devamını merak ediyorum hyung, lütfen gel artık."

" Geleceğine dair umutlarımı kaybetmedim."

" O kızla dokuzuncu selcanı attın."

" Kenetli ellerinizin resmini paylaşmak zorunda mıydın?"

" Beni takipten çıkardın."

" Beni geri takip ettin."

" Kızın çıkardığını söyleyip, özür diledin."

" Kırgınlığım artıyor."

" Bugün bir şeye emin oldum."

" Umutlarımı kaybettim, gelmeyeceksin."

Sehun, postitlerle dolu olan duvara son kez bakıp, gözünden akan yaşlark umursamadan hepsini duvardan yırtarcasına aldı.

Luhan onun sevgisini göremeyecek kadar körleşmişti.

Luhan onun sevgisini hak etmiyordu.

Sehun artık daha fazla kırılacak yerinin kalmadığını fark etti.

Bu kadarı fazlaydı ve o daha fazla kırılmak istemiyordu.

Ve Sehun, Luhan'ı ulaşabileceği her yerden engelledi.

Onu bu denli kızdıran olay neydi ki?

Televizyon Haberi.

İnternet.

Dedikodular.

Luhan ve o kızın röportajı.

" Nişanlandınız, evlilik düşünüyor musunuz?"

Luhan ve kız birbirinine baktı, gülümsediler. Luhan'ın içten gülümsemesi Sehun'un tebessüm etmesine sebep oldu. Daha sonra o gülümsemenin o kıza ait olduğunu fark edince kalbinin sıkıştığını hissetti.

" Evlilik düşünüyoruz." Dedi Luhan.

Hemen yanında ki kız ile ellerini kenetlerken.

Tao sinirle odaya dalıp bilgisayarı aldı.

"Sehun, cidden artık kendini üzmeyi bırak! " Diye azarladı.

Sehun hiçbir şey söylemiyor, hıçkırmamaya dikkat ederek ağlıyordu.

" Sehun-sshi, üzülme artık. Hastalığın ilerleyecek."

Sehun buruk şekilde Tao'ya tebessüm etti.

" Umarım hastalığım ilerler ve Luhan vicdan azabından kahrolur."

Sehun tabiki bunu içinden söylemişti.

***

Don't Leave Me • HunHanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin