Ne oluğunu anlayamamıştım, dudakları dudaklarıma değerken hareket etmek çok zordu benim için çünkü böyle bir şey beklemiyordum. Onu itmek istedim uzaklaştırmak ama yapamıyordum madem amacı kızlara bunu göstermekti yardımcı olmak gerekiyor sonuçta bende ellerimi Brandon'ın beline götürdüm. Göz ucuyla kızlara baktım yanımızda bitmişlerdi bile. Bizi ayırdılar, siyah saçlı kızın mavi gözleri yaşarmıştı ilk bana daha sonra da Brandon'a baktı ve sağlam bir tokat yedi. "Brandon senden nefret ediyorum!" dedi Brandon ise sadece gülümsedi, kızın o mavi gözleri artık tamamen yaşlar içindeydi arkasını dönüp olay yerinden uzaklaştı.
Bu yaptığım şey ne kadar doğruydu tartışılır? Yapmam gereken neydi onu bile çözememiştim. Brandon'a kızın attığı tokat yetmezmiş gibi sağlamından bir tane de ben attım.
"Brandon bir daha benimle ne konuş ne de göz temasında bulun. Yeni tanıştığım biriyle böyle iğrenç bir şey yaptığıma inanamıyorum." dedim ve bende olay yerinden uzaklaştım.
Hızlı adımlarla aşağı sınıfa gittim zilde çalmıştı bile, sırama oturdum ve kafamı sıraya koydum saçlarımla yüzümü kapattım. Öğretmende çok geçmeden sınıfa girmişti bile ve direk dersi anlatmaya başladı, dersi hiç dinlemedim ne kitabı ne defterlerimi çıkardım sadece gözlerimi kapattım.
Sırama biri vurdu; kafamı yavaşça kaldırdım sırama vuranın hoca olmaması için dua ederek ama karşımda sinirli bakışlarla bakan öğretmen vardı.
"Sen yeni öğrencisin galiba bana kendini tanıt."
Ayağa kalktım... konuşmak için hazırlanmıştım ki zil çaldı ve hoca eşyalarını toplayıp "Bir daha ki dersime artık" dedi ve hızla gitti. Okulu sevmeyen öğretmenlerden herhalde...
Bende öğretmenin hemen arkasından çıktım tuvalete gidip elimi yüzümü yıkamam gerekiyordu. Tuvaleti çok fazla aramama da gerek kalmamıştı zaten hemen sınıfın karşısında ki koridorun başındaydı. Girdim içeri, kızlar tuvaleti her zaman nasıl oluyorsa öyle doluydu- aynanın önü- tuvalete girip ilk işimi hallettim. Çıkacakken dedikodu seslerini duymaya başladım.
"Duydun mu ? Okula yeni gelen kız Brandon'la kantinde öğüşmüşler ve Alice, Bradon'a tokat atmış bu sefer kesin ayrılırlar."
"Yeni gelen kızın adı Charla bizim bir üst sınıflardan."
"Charla dene kız okula yeni geldi ama hemen adını duyurdu bir okulun en popüler çocuğuyla nasıl bir şans(!)"
"Charla'nın yerinde olmak isterdim.
"Anlayamadım."
"Hayır onu demek istemedim... Brandon'nın dudaklarının tadına sende bakmak istemez miydin?"
"Belki... Neyse hadi sınıfa gidelim birazdan zil çalar."
Bu okulda ne kadar çabuk yayılıyor her şey off! Adım çıktı on saniyede böyle bir şey olmaması gerekiyordu. Bunun içinden nasıl kurtulucam acaba?
Kendi kendime düşünüp elimi ve yüzümü de yıkayıp tuvaletten çıktım. Tuvaletin hemen önünde Brandon bekliyordu.
"Charla benimle teneffüste arka bahçede buluşur musun?"
"Evet bende seninle konuşmak istiyordum.
bana baktı kafasını tamam olarak salladı bende sınıfıma gittim. Evet! Brandon ile konuşup bu konuyu halletmem gerekiyor sonuçta! Kafamı sıraya koydum daha zil çalmamıştı arkamdaki kızlarda benim dedikodumu yapıyorlardı. Hiç dinlemek istemiyordum o yüzden elimi cebime attım ama kulaklığımı sanırım evde unutmuşum! Hayatımın en büyük hatası... kulaklıksız ben ne yapacağım şimdi!! Kafamı sıraya iyice gömdüm.