Aynada kendini inceliyordu. Aynanın başında geçirdiği bilmem kaçıncı dakikaydı. Kendi yüz hatlarını iyice inceliyor bir daha ki hayatında unutmamak için yemin ediyordu. Çünkü eğer unutursa yine aynı şeyleri yaşayacaktı. Sonu başından belli olan bir ikinci hayat geçirmiş olacaktı. Yaşadığı son ana kadar yazıp bu hayatını günlüğüne emanet edip gitti...
Bir akşam üzeri kalbi güzel kadın veda edip gitti bu dünyadan. Zaten hep böyle olur kalbi, yüzünden güzel kişiler veda eder hep buraya. Sonra tekrar gelirler ve yine veda ederler bu böyle bir döngü.
Ben her gün yüzlerce kalbi güzel kadın erkek fark etmeksizin dünyadan veda etmelerini izliyorum. Hatta bazen intiharlarını tekrar tekrar izliyorum. Bir vakitten sonra bundan zevk aldığım bile oluyor. Ben kim miyim? Ben o intihar eden insanların yaşayamadıkları yılların vücüt bulmuş haliyim.
Hani intihar edemeyen insanların kafalarında bi düşünce olur ya gelecekte mutlu olacaksam, doğru kişiyi bulurum umuduyla senelerce yaşam denilen şey ile kavga ediyorlar ve sonunda bulamayıp pes ediyorlar. Geçenlerde 76 yaşındaki bir adam kendini AVM'nin üzerinden attı. Atlamadan önce son konuştuğu kişi bendim. Adamı tanıyordum 2. İntiharı olacaktı. 40 yıl önce denemişti denemesine de başaramamıştı. O gün gerçekleştirmişti onuda. Yani kimsenin doğru kişiyi bulduğu yok. Doğru kişi yok. Belki ilerde cennet eğer varsa orada bulurlar umarım. Ki ikisininde olmadığına bahse girerim. Dünya zaten ruhuna göre değişiyor. Bu dünyada cenneti yaşayan da var, cehennemide bazı ruhlar arada kalıyor onların dünyasıda araf oluyor. Ne siyah ne beyaz sadece gri ruhlar. Bana kalırsa en kutsal ruhtur gri olanlar. Siyahlar fazla bencillikleri içinde boğulmuş. Beyazlar ise inandıkları onlara mantıklı gelen dinlerinden sapmayanlar. Griler ise;siyahların ve beyazların kırmaktan çekinmedikleri.
Bana gelirsek benim ruhum hiçbir renge ait değil. Bedenimde bana ait değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zemheri İntiharsızlık
FantasyHergün intihar edenlerin yanında usulca beriliyor,onları usulca izliyor ve son anlarında onlarla konuşuyor. O ne bir insan ne de Tanrı tarafından görevlendirilmiş bir melek.O kimse.Çoğu kişi onu zihninde yarattığı bir kişilik olarak görüyor ama sade...