Benjamin

129 67 19
                                    

Melanie intihar ettikten bir süre boyunca cesedinin yanından ayrılmadım.Ruhunun çığlıklar içindeki hıçkırışlarını dinlemek hoşuma gitmişti.Biraz daha oturup cesedinin başucunda bende ona bir şiir okuyup gittim yanından.Ben gidince çığlıkları dindi.
İçeri daha girmeden Moonlight Sonata sesi dikkatimi çekti.Bu şarkı bir intihar ile çok uyumlu diye düşünürken aralık olan sokak kapısından içeriye girdim.Banyoda sadece iç çamaşırı ile küvete kıvrılmış Benjamin'nin o duruş şekli parmak uçlarının titreyip,gözyaşlarının ağzının içine girişini görünce ona acıdım.Hislerini hissedebiliyordum çünkü ve emin olun intihara zorlanmış birinin hislerini hissetmek istemezsiniz.Aklınızdan çıkmaz.Şarkı bitmişti.Benjamin fayansın üzerinde duran parlak jileti eli ile kavradı.Karşısına baktı beyaz kapının en küçük detayına kadar inceliyordu.
Küvetin yanına kıvrıldım bende.Beni hissetti."Hikayeni dinlemek istiyorum Benjamin."
Her detayını bildiğim hikayesini son bir kez ağzından dinlemek istedim o an.Elleri ile gözyaşlarını silip,bozağını temizledi.Bu sırada elindeki jileti önüme bırakmıştı.Ve anlatmaya başladı;
"Eşcinselim."
"Anladım."
"İlkokuldan beri okulda her yıl zorbalığa uğradım.Belki okulumu değiştirirsem bundan kurtulurum diye düşündüm ve şehrin biraz dışındaki bir liseye nakil oldum bu sene.Düşündüğüm gibi olmuştu ilk başlarda ne zorbalık nede sözlü laflarda bulunmadılar.Hatta arkadaşlarım bile vardı..."Bunları dedikten sonra nefesleri kesik kesik almaya başladı.En zor yerlerine geliyordu.Derin bir nefes alıp devam etti;
"Daniel..Yan taraftaki sırada oturan çaprazımda ki çocuk.Kısa bir zamanda ondan hoşlanmaya başladım.Sonra hoşlantı sevgiyi,sevgi ise aşkı getirdi bana."
Gözlerine baktım o kahverengi gözlere baktım.Acı çekiyorlardı.Önüme koyduğu jileti tekrar ellerine aldı.Musluğu yavaşça kapattı.Devam etti;
"Ona aşık olmak dünyanın en güzel olayıydı benim için.Birbirimize yakınlaştık.Yankınlaşmamış beni öldürüyordu."
Jileti parmaklarına aldı ve bileklerindeki damarların üzerinde tuttu.Ağlamaya başlamıştı.
"Ona söylememeliydim."
Ağlayışları hıçkırıklarını beraberinde getirdi.
"Ona aşık olduğumu ona söylememeliydim."
Bileklerinin üzerinde tuttuğu jileti yürekten gelen son cesareti ile damarlarının üzerini kesti.Kanlar akıyordu.Çok hızlı.Kanlar sol bileğinden akıp küvete damlıyordu.İlk başta tepki vermedi.Karşısında ki beyaz kapıyı incelemeye devam etti.
"Onu öpmeliydim şansım varken."
Jileti sağ bileğine getirdi.
"Ona sarılmalıydım.
Kokusunu ciğerlerime hapsetmeliydim.."
Sağ bileğinide kesmeye hazırlanmışken onu durdurdum.
"Eğer şimdi o bileğide kesersen hikayenin tamamını dinleyemem."
Jileti avucunun içine sakladı.Sımsıkı bastırdı.Avcunun içi kesilmişti ama ikimizde umursamadık.
"Başta herşey güzeldi.Herkesten sakladık kendimizi.Soyutlanmıştık.
Sonra büyü bozuldu.Rüya bitti kabus başladı.Ailesi aşırı homofobikti,korkuyordu.Ona korkmamasını söyledim.Bizden başka kimsenin öğrenemeyeceğini."
Birden sustu.Kesik olan bileğine baktı.Kanının bileğinden akmasını seyretti.
"Öğrendiler her nasılsa öğrenmişlerdi.Dövdüler,tedavi ettirmeye çalıştılar.Bunun bir hastalık olmamasına rağmen.
Dayanamadı o buna.Gitti herkesten."
Eline tekrar jileti aldı hikayesi bitmişti.Vicdan azabından kıvranıyordu.Sağ bileğinide kesti.Beraber iki bileğinden akan kanları izliyorduk.
Ayağa kalktım,vakit gelmişti.Bir selam ile uğurladım onu göğe.

Zemheri İntiharsızlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin