İlkler (Öpücük)(prens)

3.3K 163 4
                                    

        Onu kırdığımın farkındayım ama bunu yapmaya mecburum o çok güzlü bir kız kendi ayaklarının üzerinde kalmalı .Duyduklarına kulak asmamalı; çünkü onu kırmaya çalışacaklar. Yüzünü asla düşürmemeli çünkü sen mutsuz olursan bazı insanlar mutlu olacaklar.Prenses olduğu unut çünkü; yalnız kalırsın yoksa kimsesiz kalırsın.Yanıma gelme çünkü prens olmasa aslında bir hiç demesinler.

     Bunları ona söylemek zaman alacak biliyorum belkide anlamayacak .Gerçekden üzme istemezdim. Bu gün fark ettim ki sun hi ile arkadaş olmaya başlamış. Sun hi benim çok yakın arkadaşım olan sang min'nin eski sevgilisi.Sang min 1 yıl önce annesi ve babası ayrılınca annesi şle amerikaya döndü.Orada sun  hi yi orda başka bir kızla aldatığı için sun hi çok ağır bir depresyon geçirdi.

       Çok bekledğim o hafta sonu gelmişdi. Oda ne ? bu müzik sesi bu kadar yüksek sesle dinlenmezki aman ya...Duruuuu odasının kapısının öyle bir açtım ki gözüm sinirden hiç bir görmüyordu ki Avazım çıkdığı kadar bağırmaya başladım.

    -Napıyorsun ne bu ses uyuyoruz dimi

    -Abiiiii

    -Kim suny senin burda ne işin var?

    -Şey  öylesine abi

    -Çabuk çık başkasının odasına girmek hiç hoş değil

Ağlayarak odadan çıkdı bu kız beni öldürecek ama Duru nerde ?

  lydii hey lydi off nerde bu kız

     -Buyrun efendim 

     -Duru nerde ?

     -tüm gün dersi var efendim

    -Tamam gide bilirsin.

Artık uyanmıştım ne kahvaltımı yapıp bahcede gizli bir köşem vardı. Bir kaç yiyecek Kitap  ve müzük çallarım ile bahceden herkesden gizli bir şekilde gizli yerime gittim. Orası ben ve ablamın gizli yeriydi onu çok özlediğimi fark ettim. Kulaklaığımı takıp saatlerce orada uyuduğumu fark ettim. Gözlerimi açtığım Duru'nun saçları tüm yüzümü kaplamıştı. Saçlarını yüzümden çekdikden sonra onunda yanımda uyudğunu fark ettim.Onun dersi yok muyudu? Ve burayı nasıl buldu bu?

   -Duru Duru kalk çabuk.

    -Ne ya bi uyutmadın

  -Dersin yok mu senin

  -KAÇTIM

  -Burayı nasıl Buldun

 -6 ay önce buldum burası benim gizli yerim

 -Saçamalama burası benim

  -Susda uyualım

  -Duru bana kırgınmısın

  -sanane

  -Seni korumak için öyle dedim.

 -O yüzden mi beni kovdun

 -Kovamdım seni min sun ile aynı ortamda olmaını istemiyorum

  -Neden

 -Yok işde istemiyorum Tekrar özür dilerim

 -Affetim tamam yalvarma

Of bu nasıl bir kız?  ne yapsam yaranamıyorum gıcıklığı nerden aldı acaba

  -Minsun senin eski sevgilin mi

  - Ne ne nerden anladın

  -Saf laf attım atladın hemen öttün ya

 -Duruuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu deli ediyorsun kızım beni

 -Hadi gidiyorum yakalanmadan bayyyy :) Bu ara bunu senden duymam daha iyi oldu

  -Biliyorum

Artık yüzü gülüyordu sanki. Toparlanıp saklandığım yerden çıkıp odama duğru yol aldım. Tam sekiz saatir orrada yokdum Duruyu göreli 5 saat olmuştur dersi bitiştir sanırım. Akşam yemeğinde benden önce masaya oturmuş iğrenç sesi ile beni çağırıyordu sanki öldü açlıkdan uyuz.

    -Nerdesin ya öldüm açlıkdan saatlerdir açızı heralde ben kaç saadir ders çalışıyorum heralde insafsız

    -Offf ne çok kunuştun ya susda ye artık

Duru hayatıma girdiğinde beli çok farklı biri olmuştum sanırım biraz kabalaşmıştım.Ama bu hoşuma gidiyordu.

 Sabah  okula gittiğimde tüm ders boyunca uyudum. Artık son senem olduğu için okul hayatı beni çok sıkımıştı üneversite gibi korkumda olmadığından sanki okul uzadıkca uzuyordu. Bi an zilin çalmasıyla ilkildim ve kafamı kaldırdığımda minsun bana bakıyordu

    - Sorun mu var Minsun

    -Çok güzel uyuyorsun hatırlıyormusun bi gün tüm gün beraber okulun arka bahçesinde uyumuştuk.

   -Evet okadar çok uyumuşduk ki tüm saray bizi aramışdı ne güzel günlerdi

   -Çok güzel anılarımız var Yoon

   -Evet hepsi anı

    Kafamı sağa doğru çevirdiğimde Durunun salıncakda sallandığını gördüm bi an küçük bir tebessüm etmiştim. Minsun bunu fark edecek olmalı ki yanımdan hızla uzaklaşdı.

    hava alamak için bahceye çıkdığımda minsun ile Duru^yu konuşrken gördüm hemen yanlarına doğru hızlıca yüremeye başladım.Ben hzıla yanlarına yürürken Minsun suratı asık bir şekilde koluma çarpıp gitti.

      -Ne konuştunuz Onunla

     -Türkiyede ki düğünü sordu ona beraber uyuduğumuzu anlattım.Ve seni sevip sevmediğimi sordu

     -Sen nededin

    -Çok seviyorum dedim

    -Gereçekden beni seviyor musun

    -Saçmalama nasıl bi anda seve bilirim seni mutlu bi tablo çizdim iş te

     -Tamam anladım seviyorsun beni uafaklık ama bi noy daha büyü bende o zaman sevicem seni

     -Gerizekalı mısın sen

Bi anda bütün hakaretleri arka arka sıralamaya başladı bia an hiç susmayacak sandım ve gözlerimi kapatım ve duduaklaının üzerine dudaklaımı yapıştırdım....

KOREDE TÜRK GELİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin